Abaküs Yazılım
7. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/1213
Karar No: 2021/2092
Karar Tarihi: 19.10.2021

Yargıtay 7. Hukuk Dairesi 2021/1213 Esas 2021/2092 Karar Sayılı İlamı

7. Hukuk Dairesi         2021/1213 E.  ,  2021/2092 K.

    "İçtihat Metni"

    7. Hukuk Dairesi


    MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : Antalya 3. Tüketici Mahkemesi

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 23.03.2015 tarihinde verilen dilekçeyle tapu iptali ve tescil, sözleşmenin uyarlanması ve tazminat talep edilmesi üzerine yapılan duruşma sonunda davanın kabulüne dair verilen 21.04.2017 tarihli hükmün istinaf yoluyla incelenmesi davacı ve davalı vekili tarafından talep edilmiştir. Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince istinaf talebinin reddine, kararın kaldırılmasına dair verilen kararın davacılar vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içeriğindeki tüm kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:

    K A R A R
    Dava, yüklenici ve arsa sahibi sıfatı birleşen davalıdan satın almaya dayanan tapu iptali ve tescil, sözleşmenin uyarlanması ve tazminat istemlerine ilişkindir.
    Davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı arasında dava konusu 9163 ada 13 parsel sayılı taşınmazda yapılacak olan binada A blok 11 numaralı bağımsız bölümün müvekkillerine satışı konusunda 27.09.2009 tarihli adi yazılı satış sözleşmesi düzenlendiğini, sözleşmeye göre taşınmazın teslim tarihinin 15.05.2010 olmasına rağmen bu tarihte teslim edilmediğini ve sözleşmeye konu dairenin daha sonra C blok 14 numaralı daire ile değiştirildiğini, teslim edilen dairenin olması gerekenden daha küçük olduğunu, davalının sözleşmenin 13. maddesi gereği kira bedeli olmaksızın bir ev tahsis edeceğini taahhüt etmesine rağmen bu taahhüdünü yerine getirmediğini, müvekkillerinin dairenin bedelinin büyük kısmını ödediğini belirterek, dava konusu 9163 ada 13 parsel sayılı taşınmazda kayıtlı C blok 14 numaralı bağımsız bölümün davacılar adına 1/2’şer oranda tesciline, 14 numaralı bağımsız bölümün projesinde, ruhsatında ve fiilen kaç metrekare olduğu belirlenerek ortaya çıkacak farka göre taşınmazın satış değerinin yeniden belirlenmesi ve sözleşmenin buna göre uyarlanmasına, davalıya fazladan ödenmiş bedel var ise bu bedelin ödenme gününden itibaren işleyecek en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacılara ödenmesine, sözleşmenin 13. maddesinde düzenlenen yükümlülüklerini yerine getirmeyen davalının bu yüzden müvekkillerine ödemesi gereken kira bedelinin davalıdan tahsiline, imalatta sözleşmeye aykırılıklar bulunup bulunmadığının tespiti ile bu aykırılıkların maddi değerinin bilirkişi marifetiyle hesaplanarak davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı vekili, davacıların elatmanın önlenmesi davasını uzatmak amacıyla bu davayı açtıklarını, satış bedelinin davacılar tarafından ödenmediğini, ayıp ihbar sürelerine uyulmadığını, davacıların iddialarının gerçek olmadığını beyan ederek davanın reddini savunmuştur.
    İlk derece mahkemesince, davanın kabulüne dava konusu taşınmazın 48,36 TL karşılığında davacılar adına 1/2’şer oranda tesciline karar verilmiştir.
    Davacı ve davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince, davacılar vekili ve davalı vekilinin istinaf taleplerinin reddine, kararın kaldırılmasına, tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne dava konusu Antalya İli, Konyaaltı İlçesi, Hurma Mahallesi, 9163 ada 13 parsel sayılı taşınmaz üzerinde kain C Blok 14 nolu bağımsız bölümün davalı şirket adına olan tapu kaydının iptali ile, davacılar adına 1/2"şer pay oranında kayıt ve tesciline, davacıların fazlaya ilişkin istemlerinin reddine, davacılar tarafından mahkeme veznesine depo edilmiş olan 48,36 TL’nin karar kesinleştikten sonra davalıya ödenmesine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacılar vekili ve davalı vekili temyiz etmiştir.
    1-İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararının usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu kanısına varırsa, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir (HMK m.353/b-1;m.353/b-3).
    İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararındaki maddi hataların düzeltilmesi mümkün ise gerekli düzeltmeyi yaparak (HMK m.360, m.183) aynı kararı verir; yani istinaf başvurusunun esastan reddine karar verir (karş:İYUK m.45/3, c.2).
    İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulmadığı takdirde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verir. Bu halde, istinaf mahkemesi, aşağıdaki kararları verebilir:
    a)İlk derece mahkemesi kararının kaldırılması ve davanın esası hakkında yeniden karar verilmesi,
    b)İlk derece mahkemesi kararının düzeltilmesi ve davanın esası hakkında karar verilmesi. ( (Prof. Dr. Baki Kuru, İstinaf Sistemine Göre Yazılmış Medeni Usul Hukuku Ders Kitabı, Ekim 2020 s.509 ve 510.)
    Bu genel açıklamalardan sonra somut olaya gelince;
    İstinaf mahkemesince, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 359/2 maddesi göz ardı edilerek, ilk derece mahkemesince davacıların tapu iptali ve tescil taleplerinin kabul edilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmamakla birlikte davacıların, borçlu olduğu 48,36.-TL"nin karardan önce dosyaya depo ettirildikten sonra davacıların davasının kabulü ile dava konusu 14 numaralı bağımsız bölümün 1/2 oranında davacılar adına tesciline karar verilmesi gerekirken 48,36.-TL"nin ödenmesi şartıyla davalı şirket adına olan 9163 ada 13 parsel C Blok 14 nolu daire tapusunun iptali ile davacılar adına 1/2 oranında tesciline karar verilmiş olması doğru görülmediği gerekçesiyle davacılar ve davalı vekilinin istinaf talebinin reddine karar verildikten sonra, kararın kaldırılmasına karar verilerek ve Hukuk Muhakemeleri Kanununun hangi maddesine dayalı olarak karar verildiği hükümde belirtilmeden infaza elverişsiz hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    2-Hukuk Muhakemeleri Kanununun 297/2. maddesinde hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğu açıklanmıştır.
    Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen 27.09.2009 tarihli adi yazılı satış sözleşmesinin 13. maddesinde, “Alaydın AŞ. Gardenia sitesini tamamlayana kadarki geçecek zaman içinde Belek’de kira bedeli olmaksızın bir ev tahsis edilecektir.” hükmü yer almaktadır. Davacılar vekili dava dilekçesinde, taraflar arasında yapılan sözleşmenin 13. maddesindeki yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalı şirketin bu yüzden müvekkillerine ödemesi gereken kira tazminatının bilirkişi marifetiyle hesaplanarak bu bedelin davalıdan alınarak davacılara ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davacıların bu talepleri yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi de doğru değildir.
    3-Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Yargılama giderlerinin kapsamı” başlıklı 323. maddesinde, karar ve ilam harçları yargılama giderleri arasında sayılmış, “Yargılama giderlerinden sorumluluk” başlıklı 326. maddesinde, yargılama giderlerinin, aleyhine hüküm verilen taraftan alınmasına karar verileceği düzenlenmiştir.
    492 sayılı Harçlar Kanunu’na ekli (I) sayılı tarifenin yargı harçları başlığını taşıyan kısmında, konusu belli bir değerle ilgili bulunan davalarda esas hakkında karar verilmesi halinde hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden tarifede gösterilen oranda nispi karar ve ilam harcı alınacağı, Bölge Adliye Mahkemelerinin tasdik veya işin esasını hüküm altına aldığı kararları için de bu oranda karar ve ilam harcı alınacağı hükme bağlanmış ve aynı kanunun 16. madde düzenlemesi ile de temyize konu kararla ilgili davanın nispi harca tabi olacağı öngörülmüştür.
    Öte yandan, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 23/2 maddesinde “Tüketici mahkemeleri nezdinde tüketiciler,tüketici örgütleri ve Bakanlıkça açılacak davalar her türlü resim ve harçtan muaftır...” düzenlemesi bulunmaktadır.
    Somut olayda; Tüketici Mahkemesinde açılan temyize konu davada, dava dilekçesinde dava değeri 30.000 TL olarak gösterilmiş olup mahkemece, davalı aleyhine hükmedilecek karar ve ilam harcının bu değer üzerinden hesaplanması ve davacı taraf lehine bu değer üzerinden hesaplanacak vekalet ücretinin hüküm altına alınması gerekirken bölge adliye mahkemesince, uyarlanan satış bedeli ve kira bedeli toplamı olarak belirlenen 118.998,99 TL üzerinden harç ve vekalet ücretine hükmedilmesi de doğru olmamıştır.
    Mahkemece, değinilen hususlar gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekili ve davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle Hukuk Muhakemeleri Kanununun 371. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 373/2. maddesi gereğince dosyanın Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine,19.10.2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi