4. Ceza Dairesi 2014/3368 E. , 2016/8336 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Tehdit
HÜKÜM : Beraat
Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede:
Sanığın trafikte tartıştığı katılanların ısrarla takipleri, aracın önünü kesmeleri ve aşağıya inerek üzerine yürümeleri neticesinde korkup kendisine yönelik saldırıyı def amaçlı olarak silah göstermesinin meşru savunma amaçlı olduğu gözetildiğinden beraati değişik gerekçe ile yerinde olduğu düşüncesiyle eyleme ve yükletilen suça yönelik katılanlar ... ve ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görülmediğinden tebliğnameye aykırı olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA, 27/04/2016 tarihinde Başkan vekili ... ile Üye ..."ın hükmün bozulması yönünde karşı oyları ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY:
... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 03/04/2012 tarihli ve 2011/332 E , 2012/640 K sayılı ilamı ile sanık ... hakkında Silahla tehdit suçundan beratine dair kararın katılanlar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dairemizce verilen onama kararına, sanığın isnat edilen suçtan mahkumiyeti gerektiği kanaatiyle karşıyız. Şöyle ki:
Olayın müştekileri olan ... ve ..."in emniyet güçlerine başvurarak ... isimli kişinin kendilerine silah çektiğini ve tehdit ettiğini bildirmeleriyle soruşturmanın başladığı anlaşılmıştır.
Katılanlardan ..."ün kullandığı araçla trafikte seyretmekte iken sanığın kullandığı araçla aralarında sağdan geçme ile ilgili olarak bir tartışmanın yaşandığı, katılanın sanığa: “senin derdin ne? ” diye sorması üzerine sanığın : “ ananın ...mı gireceksin ” diye küfretmesi üzerine aracını biraz ilerde bulunan işyerinin önüne çektiği ve o anda iş yerinde bulunan kuzeninin de dükkanın önünde bulunduğu, konuşmak amacıyla sanığın arabasını durdurmak istedikleri, sanığın durmadığını, polise gidiyorum diyerek aracını sürdüğünü, ancak polis merkezine yönelmeyip başka bir caddeye yönelmesi üzerine araçları ile sanığın aracının önünü ... Sarayı önünde kestiğini, aracından inerek sanığın aracına yöneldiğini, bu arada sanığa yönelik olarak : “ sen bana nasıl küfredersin ” diye bağırdığını, sanığın bu esnada aracından inerken belindeki gri renkli silahını çıkardığını, mekanizmasını kurduğunu, silahtan bir adet merminin fırladığını, sanığın silahı kendisine doğrulttuğunu ve “ sen benim önümü nasıl kesersin” dediğini, kendisinin de, “ sen benim anneme küfredersen, ben de önünü keserim” dediğini, araya başkalarının girdiğini, sanığın bu esnada cep telefonu ile polisi aradığını beyan ettiği görülmüştür.
Sanık hazırlık aşamasında silahını katılanlara gösterdiğini beyan etmesine rağmen, duruşmada silahını göstermediğini, aracın yan tarafında bulunduğunu, katılanların silahı burada iken gördüklerini savunmuştur.
Mahkeme, sanığın silahını eline alıp katılanlara gösterdiğini kabul etmiş ise de, sanığın bu hareketinin kendine yönelik bir eylemin gerçekleşmesini önlemeye yönelik olup suç kastı ile hareket etmediği kanaatıyla beraat kararı verdiğini açıklamıştır.
Oysa bu kabul, oluş ve dosya kapsamına uymamaktadır. Zira dosyada katılanlar tarafından sanığa yönelmiş bir saldırı ve müessir fiil yoktur. Sanıkla katılan ... arasında trafikte gerçekleşen tartışma sonucu olsa olsa kimin tarafından başlatıldığı anlaşılmadığından, sanık lehine haksız tahrik hükümleri uygulanmak suretiyle silahla tehdit suçundan mahkumiyet hükmü kurulması gerektiği kanaatindeyiz.
Yukarıda açıklanan gerekçeler ile sanığın haksız tahrik altında silahla tehdit suçunu işlediği sübuta erdiğinden dolayı mahkumiyeti yerine, beraatine karar verilmesi isabetli olmadığından sayın çoğunluğun onama kararı yönündeki görüşüne muhalifiz. 27/04/2016