
Esas No: 2016/14398
Karar No: 2019/12852
Karar Tarihi: 13.06.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/14398 Esas 2019/12852 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraflar vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işyerinde 30/10/2010 tarihinden iş sözleşmesini haklı nedenle feshettiği 13/01/2015 tarihine kadar operatör olarak çalıştığını beyanla kıdem tazminatı, yıllık ücretli izin, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai alacaklarının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin mazeretsiz devamsızlık nedeniyle feshedildiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece toplanan deliller ve yazılı gerekçe ile davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar taraflar vekillerince temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da şahitle ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan şahitlerin anlatımlarına değer verilemez.
Yukarıda fazla çalışmanın ispatı konusunda anlatılan ilkeler, hafta tatili günlerinde yapılan çalışmaların ispatı açısından da geçerlidir.
Somut uyuşmazlıkta mahkemece tanık beyanlarına göre davacının tüm çalışma süresince ayda iki hafta tatili günü çalıştığı kabulü ile karar verilmiş ise de tüm dosya kapsamı ve özellikle tanıklar ... ve Suha Sönmez’in hafta tatili çalışmasına ilişkin beyanları birlikte değerlendirildiğinde, davacının fesihten önceki bir yıla kadar geçen dönem yönünden ayda 2 hafta tatili günü çalışması kabulünde isabetsizlik bulunmasa da fesihten önceki bir yıllık dönemde hafta tatili çalışmasını ispatlayamadığı kabulü gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi isabetli olmamıştır.
3-Davacının hafta tatili ücreti alacağına ilişkin olarak keşide ettiği ihtarname ile davalıyı 12/02/2015 tarihinde temerrüde düşürdüğü anlaşılmış olup mahkemece söz konusu alacağın bir kısmına ıslah tarihinden itibaren faiz yürütülmesi isabetsiz olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 13/06/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.