
Esas No: 2015/32731
Karar No: 2018/4441
Karar Tarihi: 11.04.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/32731 Esas 2018/4441 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile arasında 01.02.2008 tarihli Hukuki Danışmanlık ve Avukatlık Sözleşmesi imzalandığını, davalı vekilin şirket yönetim kurulu başkanına hitaben gönderdiği 27.05.2012 tarihli fax ile vekillik görevinden istifa ettiğini bildirdiğini, istifadan sonra davalının şirkete ait yedinde bulundurduğu 13.333,20TL masraf avansı ile .... 18. İcra Dairesi"nin 2012/1121 E sayılı dosyasından 10.5.2012 tarihinde tahsil edilen 21.104,38TL"yi ödemediğini, 08.06.2012 tarihli azilname ile davalının azledildiğini, davalı hakkında icra takibine geçildiğini, davalının haksız yere takibe itiraz ettiğini ileri sürerek; itirazın iptali ile takibin devamına ve %20 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, takip edilen işlere ilişkin raporları ve almış olduğu iş avanslarına ilişkin harcama makbuz ve belgelerini davacı şirkete ilettiğini, uhdesinde davacıya ait bir masraf bedelinin bulunmadığını, icra takibine konu edilen alacak üzerinde hapis hakkını kullandığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının .... 15. İcra Müdürlüğü"nün 2013/7922 Esas sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazın iptali ile, takibin ana alacağın 21.104,38 TL, işlemiş faiz alacağı 1.946,88 TL olmak üzere toplam 23.051,26 TL üzerinden yürütülmesine, asıl alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz uygulanmasına, davacının fazlaya ilişkin taleplerinin ayrı ayrı reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, davalı avukatın vekillik ilişkisi sırasında davacı adına tahsil ettiği alacak ile davacı şirketten aldığı masraf avansının tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir. Davacı davalı tarafından uhdesinde kalan 13.333,20TL"yi şirkete iade etmediğini iddia etmiş, davalı ise almış olduğu iş avanslarına ilişkin harcama makbuz ve belgelerini davacı şirkete ilettiğini, uhdesinde davacıya ait bir masraf bedelinin bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece davacının davalıyı haklı olarak azlettiği, bu nedenle davalının tahsil ettiği ya da avans olarak verilen paraları davacı şirkete iade etmesi gerektiği belirtilerek bilirkişi raporuna göre davalının 21.104,38 TL ve işlemiş faizi ile birlikte toplam 23.051,26 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş ise de, davalı uhdesinde şirkete ait bir masraf alacağı bulunmadığını, aldığı iş avanslarına ilişkin makbuzları davacıya sunduğunu belirterek ispat yükünü üzerine almış olup, mahkemece davalının aldığı avansları davacıya ödeyip ödemediği hususu üzerinde durularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde masraf avansı yönünden davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.