9. Ceza Dairesi 2015/1497 E. , 2015/7079 K.
"İçtihat Metni"Tebliğname No : 10 - 2009/288618
Mahkemesi : Yalova Ağır Ceza
Tarihi : 06.10.2009
Numarası : 2007/201 - 2009/194
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
Hükmolunan cezanın süresi itibarıyla şartları bulunmadığından, sanık C.. Ç.. ve müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin CMUK"nın 318. maddesi gereğince REDDİNE,
1- Sanık C.. Ç.. hakkında verilen hükme yönelik incelemede;
Yapılan yargılama sonunda aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda tartışılıp sanığın suçunun sübutu kabul, olay niteliğine ve kovuşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin edilmiş, cezayı azaltıcı sebebin niteliği takdir kılınmış, incelenen dosyaya göre verilen hükümde düzeltme nedeni dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
TCK’nın 53. maddesinin (3) fıkrası uyarınca 53/1-c bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanıkların kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, altsoyu dışındakiler yönünden ise yoksunluğun hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden tümü için koşullu salıverme tarihine kadar sürmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, bu hususun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesine göre düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hüküm fıkrasının, TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkrasından çıkarılması, yerine “Sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin yazılması suretiyle, hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
2- Sanık Y.. Z.. Z.. hakkında verilen hükme yönelik incelemeye gelince;
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, diğer sanık C.. Ç.."da ele geçirilen uyuşturucu maddelerle ilgisi bulunduğuna veya adı geçen sanığın suçuna iştirak ettiğine ilişkin, somut olay ve olgularla örtüşmeyen ve maddi bulgularla desteklenmeyen telefon görüşmeleri dışında, kuşku sınırlarını aşan yeterli ve kesin delil bulunmadığı anlaşıldığından, "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi de dikkate alınarak sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebepten dolayı BOZULMASINA, 12.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.