
Esas No: 2018/909
Karar No: 2021/5364
Karar Tarihi: 16.11.2021
Danıştay 8. Daire 2018/909 Esas 2021/5364 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
SEKİZİNCİ DAİRE
Esas No : 2018/909
Karar No : 2021/5364
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ... Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Sinema Televizyon Bölümünde "Belirli Süreli İş Sözleşmesiyle" öğretim üyesi olarak görev yapan davacının sözleşmesinin bitimi tarihi olan 31/08/2016 tarihinden sonra yenilenmeyeceğine dair ... günlü, ... sayılı işlemin iptali ile bu işlemin uygulanması nedeniyle yoksun kalınan parasal hakların ödenmesine ve diğer özlük haklarının da iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin ... tarih ve E: ... , K: ... sayılı kararında; davacı ile davalı Üniversite arasındaki istihdam ilişkisinin sonlandırma yetkisinin mütevelli heyetince kullanılabilecek bir yetki olduğu, bu yetkinin mütevelli heyeti tarafından, mütevelli heyet başkanına devredildiğine yönelik davalı tarafından dosyaya sunulmuş herhangi bir bilgi ve belgeye rastlanılmadığı da gözetildiğinde, yetkisiz makam tarafından dava konusu iş akdinin sonlandırıldığı anlaşılmış olup, dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmadığından dava konusu işlemin iptaline, davacının bu işlem nedeniyle yoksun kaldığı mali ve özlük haklarının davanın açıldığı 01.08.2016 tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, uyuşmazlığın çözümünün adli yargının görevinde olduğu, davacı ile aralarındaki ilişkinin özel hukuk ilişkisi olduğu, mevzuatın hatalı değerlendirildiği, mütevelli heyet başkanının ita amiri olduğu, heyet kararının yetki şartı olmadığı, dava konusu işlemde yetki yönüyle hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, işlemin yetki yönünden sakat olduğu, işine son verilmesine gerekçe gösterilen hususların gerçekten mevcut olmayan sonradan üretilmiş hususlar olduğu, idari işlem sürecinde izlenmesi gereken usule uyulmadığı belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının açıklanarak onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Sekizinci Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2547 sayılı Kanun Ek Madde 5 (4498 sayılı Kanun'un 1. maddesiyle değişik)'in 2. fıkrasında "Mütevelli heyet vakıf yükseköğretim kurumunun tüzelkişiliğini temsil eder. Vakıf yükseköğretim kurumlarının yöneticileri Yükseköğretim Kurulunun olumlu görüşü alınarak mütevelli heyet tarafından atanır. Mütevelli heyet; vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticilerine uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebilir. Yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini onaylar ve uygulamaları izler, ayrıca vakıfca hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür" hükmüne yer verilmiştir.
31.12.2005 tarih ve 26040 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Vakıf Yükseköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 20. maddesinin 1. fıkrasında "Vakıf yükseköğretim kurumunun en yüksek karar organı olan mütevelli heyet, vakıf yükseköğretim kurumunun tüzel kişiliğini temsil eder.", 4. fıkrasında "Mütevelli heyet, yükseköğretim kurumunda görevlendirilecek yöneticiler ve öğretim elemanları ile diğer personelin sözleşmelerini yapar, atamalarını, öğretim elemanı dışındaki personelin terfilerini ve görevden alınmalarını onaylar, yükseköğretim kurumunun bütçesini kabul eder ve uygulamaları izler. Öğrencilerden alınacak ücretleri tespit eder. Ayrıca Yükseköğretim Kurulu’nun olumlu görüşü alınmak suretiyle vakıfça hazırlanan yönetmelik hükümlerine göre diğer görevleri yürütür." 21. maddesinde "Vakıflarca kurulacak yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar, devlet yükseköğretim kurumlarındaki akademik organlar gibi düzenlenir ve onların görevlerini yerine getirir. Bu konuda mütevelli heyetin yetkileri saklıdır. Vakıf üniversiteleri ve yüksek teknoloji enstitülerinin yöneticisi rektör, vakıf meslek yüksekokulunun yöneticisi müdürdür. Rektör ve senatonun dört yıl için seçeceği bir profesör, Üniversitelerarası Kurulun üyeleridir." hükmü yer almıştır.
Vakıf yükseköğretim kurumlarının ulusal yükseköğretim sisteminin önemli bir parçası olduğu, bu kurumlarda tüzelkişiliği temsile yetkili ve en yüksek karar organı olarak tanımlanan mütevelli heyetlerinin, kurumun amaç ve politikalarının oluşturulması, kurumsal bağımsızlığının ve akademik özerkliğinin korunması, sunduğu hizmetlerin düzenli bir şekilde gerçekleştirilmesi misyonuna sahip olması nedeniyle üye oluşumunda çeşitlilik ve kalite, fiilen etkin bir şekilde işlemesi, istişari yönünün güçlü olması gibi nitelikleri bünyesinde bulundurmasının sağlıklı bir işleyiş için kaçınılmaz olduğu tartışmasızdır.
Bu bağlamda, yukarıda yer alan mevzuatın değerlendirilmesinden, mütevelli heyetin en yüksek karar organı olduğu, vakıf yüksek öğretim kurumu yöneticileri olan rektör ve müdürlere uygun gördüğü ölçüde yetkilerini devredebileceği, yetkilerini mütevelli heyeti başkanına devredebileceğine ilişkin herhangi bir düzenleme olmadığı, bu nedenle heyetin fiilen işlememesi sonucunu doğuracak şekilde yetkilerini Mütevelli Heyet Başkanına devretmesinin kabulüne de imkan olmadığı açıktır. Sonucu itibariyle hukuka uygun bulunan Bölge İdare Mahkemesi kararının bu açıklama eklenmek suretiyle onanması gerekmektedir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle,
1. Temyiz isteminin reddine,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararının yukarıda belirtilen açıklamayla ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 16/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.