
Esas No: 2017/204
Karar No: 2021/3839
Karar Tarihi: 16.11.2021
Danıştay 13. Daire 2017/204 Esas 2021/3839 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2017/204
Karar No:2021/3839
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ….
VEKİLİ : Av. ....
İSTEMİN_KONUSU : …. İdare Mahkemesi'nin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının kanuni temsilcisi olduğu …. Hava Taşımacılığı Tic. ve Tur. Ltd. Şti.'nin ….. A.Ş.'den kullanmış olduğu krediler nedeniyle 7.125.083,13-TL tutarındaki borcun tahsili amacıyla 6183 sayılı Kanunun Mükerrer 35. maddesi uyarınca düzenlenen …. tarih ve ….. sayılı ödeme emrinin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ….. İdare Mahkemesi'nce Dairemizin ….. tarih ve E:…., K:…. sayılı bozma kararına uyularak verilen kararda; davacının …. Hava Taşımacılığı Ticaret ve Turizm Ltd. Şti.'nde 10.12.1999-30.12.2005 tarihleri arasında müdür olarak görev yaptığı, adı geçen şirketin Banka'dan 14.09.1998 tarihinde 7.000-TL, 24.02.1999 tarihinde 375.000-TL, 03.03.1999 tarihinde 475.000-TL kredi kullandığı, 14.09.1999 tarihli ihtarname ile kredi hesabı kat edilerek 1.552.199,24-TL'nin ödenmesi, aksi hâlde % 375 oranında işletilecek temerrüt faiziyle birlikte tahsili yoluna gidileceğinin bildirildiği, ihtarnameye rağmen adı geçen şirketten herhangi bir tahsilat sağlanamadığı, söz konusu alacağın 10.08.2001 tarihinde Fon tarafından temlik alındığı, şirket hakkında 6183 sayılı Kanun kapsamında yürütülen takip ve tahsilat çalışmaları kapsamında bir tahsilat sağlanamaması nedeniyle 04.04.2013 tarihinde alınan 2013/98 sayılı Fon Kurulu kararıyla şirketin kanunî temsilcileri hakkında 6183 sayılı Kanun uyarınca takibe geçilmesine karar verildiği, bu karara istinaden gecikme zammı ile birlikte 7.125.083,13.-TL olarak hesaplanan tutarın 26.04.2013 tarih ve 3347-1 sayılı ödeme emri ile istenilmesi üzerine bu işlemin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı, borcun ödenmesi gereken tarihte …. Hava Taşımacılığı Ticaret ve Turizm Ltd. Şti.'nde kanunî temsilci olan davacının adı geçen şirket tarafından ödenmeyen ve temlik alınmakla Fon alacağı niteliği kazanan borçtan 6183 sayılı Kanun'un Mükerrer 35. ve 5411 sayılı Kanun'un Geçici 26. maddeleri uyarınca sorumlu olduğu ve dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka uygun bulunarak davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu ödeme emrine konu kredilerin kanuni temsilci olduğu tarihlerden çok önce şirket tarafından kullanıldığı, kredilerin ödenmesi gerektiği tarihlerde de şirkette müdür ya da ortak olmadığı, kredi işlemlerinde herhangi bir imzasının bulunmadığı, kredilere teminat verilip verilmediğinin, verildiyse bunların borca karşılık paraya dönüştürülüp dönüştürülmediğinin kararda belirtilmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, 5411 sayılı Bankacılık Kanunu'nun Geçici 26. maddesi uyarınca, banka kaynağının kullanıldığı / kullandırıldığı tarihten itibaren borcun devam ettiği dönem boyunca kanuni temsilci sıfatını haiz kişilerin kanuni temsilci olarak addedileceği, davacının anılan yasal düzenleme gereği kendi döneminden önce gerçekleşen işlemlerden de sorumlu olduğu, şirket müdürlerinin şirket bilançolarındaki kredileri ve toplam zararı da bilerek müdürlük görevini kabul ettikleri, görevde bulundukları dönem içerisinde de zarara yol açan işlemleri önlemek ve tedbirini almakla mükellef oldukları, davacının banka yöneticisi olarak değil, borcunu ödemeyen bir limited şirketin temsile yetkili kanuni temsilcisi olarak sorumlu tutulduğu belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ….'İN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddi yolundaki ….. İdare Mahkemesi'nin …. tarih ve E:…., K:…. sayılı temyize konu kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından anılan Mahkeme kararının ONANMASINA,
3. Temyiz giderlerinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına,
4. Dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
5. 2577 sayılı Kanun'un Geçici 8. maddesi uyarınca, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (on beş) gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 16/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.