20. Ceza Dairesi 2015/10603 E. , 2018/1317 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : ..... Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu madde ticareti yapma
Hükümler 1-Beraat(Sanık ... hakkında)
2-Mahkûmiyet (Sanıklar ...., ...., .... ve .... hakkında)
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
1-Sanık ... hakkında kurulan beraat hükmünün avukatlık ücreti yönünden incelenmesinde;
Sanık müdafiinin yüzüne karşı verilen beraat hükmünün sanık tarafından 1412 sayılı CMUK"nın 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık süreden sonra 31/07/2013 tarihinde temyiz edildiği anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. ve 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca sanığın temyiz isteğinin REDDİNE,
2-Sanıklar .... ve .... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Yargılama sürecindeki işlemlerin yasaya uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilenler dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-Gerekçeli karar başlığında sanık ... müdafiinin adının yazılmaması,
2-Adana Polis Kriminal Laboratuvarı tarafından suç konusu maddelerden alınan şahit numunelerin de müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, CMUK’nın 321. maddesi gereğince BOZULMASINA; ancak bu aykırılıkların yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca giderilmesi mümkün bulunduğundan;
1-Gerekçeli karar başlığına sanık ... müdafii Av...."nin adının yazılması,
2-Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümüne “uyuşturucu maddenin” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Adana Kriminal Polis Laboratuvarı Müdürlüğü"nce alınan şahit numunelerin” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle, hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
3-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik incelemede;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, delillerin gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eyleme uyan suç tipi ile aşağıda belirtilen dışında yaptırımların doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Dairemizce de benimsenen Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 28.04.2015 tarih, 2014/462 Esas, 2015/135 Karar ve 2014/848 Esas, 2015/136 Karar sayılı Kararlarında da açıklandığı üzere; Gizli soruşturmacının 30.10.2011 tarihinde sanıktan suç konusu uyuşturucu maddeyi satın alması üzerine sanığın ""satmak için uyuşturucu madde bulundurma"" suçu belirlenmiş ve bu suçun delili elde edilmiştir. Buna rağmen, gizli soruşturmacının sanıktan farklı tarihlerde tekrar uyuşturucu madde satın alması gereksiz olduğu gibi görevi kapsamında da değildir. Öte yandan, gizli soruşturmacıların asıl görevi ""uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak"" değil, ""suçu ve failini belirlemek, suçla ilgili delilleri elde etmekten ibarettir."" Bu nedenlerle gizli soruşturmacı tarafından sanıklardan birden çok kez uyuşturucu madde satın alınmasının ayrıca suç oluşturmayacağı ve gerçek anlamda bir ""alım - satım"" söz konusu olmadığı gözetilmeden atılı suçun zincirleme olarak işlendiği kabul edilerek sanıkların cezalarının TCK"nın 43. maddesi ile artırılması suretiyle sanığa fazla ceza tayin edilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görülmüş olduğundan, hükmün BOZULMASINA,
4-Sanık ... hakkında kurulan mahkumiyet hükmünün incelenmesinde;
Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, atılı suçu işlediğine, 30/10/2011 tarihli güven alımına katıldığına ve diğer sanıkların eylemlerine iştirak ettiğine ilişkin, her türlü şüpheden uzak kesin ve inandırıcı delil bulunmadığı gözetilmeden, sanığın beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan, hükmün BOZULMASINA, 12/03/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.