13. Hukuk Dairesi 2016/22386 E. , 2018/4993 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün davalı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davalı Asil ... ile davacı Asil ..."nın gelmeleriyle duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, dava dışı işverene karşı işçilik alacaklarının tahsili için dava açmak üzere davalı avukata vekaletname verdiğini, davalının vekaleten Kadıköy 2. İş Mahkemesinin 2007/898 esas sayılı dosyası ile dava açtığını, davalı avukatın kusuru nedeniyle hak kaybına uğradığını ileri sürerek, 40.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 50.000,00 TL tazminatın faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda, Maddi tazminat bakımından; 5.632,10 kıdem tazminatı ana parası olup, ihtarnamenin çekildiği 6/4/2008 tarihine kadar faiz tutarı ise 27.610,57 TL olup, kıdem tazminatı ana para + faiz tutarı =33.242,67 TL"den davacının 3.000,00 TL ödeme aldığını beyan etmesi sebebi ile bu miktar düşüldüğünde bakiye 30.242,67 TL"nin davalıdan tahsili ile bu miktara 15/7/2009 dava tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine, ihbar tazminatı ana para 759,60 + faiz tutarı 140,30 TL=899,90 TL"nin 15/7/2009 tarihinden yürüyen yasal faizi ile davalıdan tahsiline, manevi tazminat isteğinin kısmen kabulü ile; 5.000,00 TL tazminatın 29/5/2008 Yürüyen yasal faizi ile davalıdan tahsiline, fazlanın reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
1–Davacı, davalı avukatın vekalet görevini gereği gibi yerine getirmemesi nedeniyle uğramış olduğu zararın tazminatı istemiyle eldeki davayı açmıştır. Davalı, davacının kendisine vekalet verdiği tarihte işçilik alacaklarının zamanaşımına uğradığını, şirket nezdindeki çalışmasının 1997 yılında başladığını, maaş bordrolarına itiraz etmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, ilk ve ikinci bozma ilamı doğrultusunda davalının 2000 yılında aylık 450,00 TL üzerinden ücret aldığı kabul edilerek yeniden resen yapılan hesaplama sonucunda davanın kabulüne karar verilmiştir. 27.04.2011 tarihli bilirkişi raporunda davacının 1987 yılından 06.04.2000 tarihine kadar ..... Yat. İnş. Müh. Ve Tic. A.Ş. ve gerekse diğer şirketler arasında şirket paydaşları yönünden organik bir bağ kurulabildiği takdirde hizmet süresinin 12 yıl, 7 ay 3 gün olarak değerlerdirildiğini belirterek, davacının iddia ettiği aylık ücret 450,00 TL ve maaş bordrosunda gösterilen aylık 109,80 TL üzerinden hesaplamalar yapmıştır. Deniz Ticaret Odası müzekkere cevabında, kaptan olarak çalışan bir gemi adamının 2000 yılında alabileceği aylık net emsal ücretin tespiti konusunda yapılan araştırmada kaptanın ehliyetinin usta gemici olması da değerlendirilerek belirtilen tarihte aylık net emsal ücretin 750, 850 TL civarında olduğunu bildirmiştir. Mahkeme, davacının toplam 12 yıl 7ay 3 gün çalıştığı ve ücretinin de 450,00 TL olduğu değerlendirilerek yapılan hesaba itibar etmiş isede, gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan beyanlara ve varsayımlara dayanılarak hüküm kurulmuştur. O halde, mahkemece, davacının çalıştığı şirkette yaptığı iş, çalıştığı süreler, çalıştığı değişik şirketler arasında bir bağ olup olmadığı, işten ayrıldığı tarihdeki en son ücreti konusunda taraf delilleri, bilgi ve belgeler toplanarak, konusunda uzman bilirkişi kurulundan taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir
2-Bozma nedenine göre, davalının bu aşamada diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2. bent gereğince davalının şimdilik diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.