20. Ceza Dairesi 2015/10473 E. , 2018/1323 K.
"İçtihat Metni"Mahkeme : ..... Ağır Ceza Mahkemesi
Suç : Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma
2-) ... açısından (20.10.2011)
3-) ... açısından (11.11.2011)
4-) ... açısından (30.06.2011,14.07.2011, 03.01.2012)
5-) ... açısından (13.09.2011)
6-) ... açısından (20.10.2011)
7-) ... açısından (29.07.2011, 03.10.2011 ve 05.10.2011)
Hüküm : Mahkûmiyet
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ :
A-) Sanıklar ..., ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesi ;
Sanıklar hakkında sonuç ceza olarak 9 yıl, 4 ay, 15 gün hapis ve 160 tl adli para cezası yerine 8 yıl, 16 ay, 15 gün hapis ve 160 tl adli para cezası olarak eksik belirlenmesi aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların eleştiri ve aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Gerekçeli karar başlığında suç tarihlerinin sanıklar ... açısından 05.10.2011 ve 20.10.2011; ... açısından 30.06.2011, 14.07.2011 ve 03.01.2012; ... açısından 29.07.2011, 03.10.2011 ve 05.10.2011 olarak gösterilmesi gerekirken yerine 20.10.2011 tarihinin yazılması,
2-) Adana polis kriminal laboratuvarı müdürlüğünce suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3-) Sanık ...’ün evinde ele geçirilen 1595 tl’nin suçtan elde edildiğine dair yeterli delil bulunmadığı gözetilmeden, iadesi yerine müsaderesine karar verilmesi,
4-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve Kenan müdafiileri ile sanık ...’nin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-) Gerekçeli karar başlığında suç tarihi olarak yer alan 20.10.2011 ibaresinin çıkarılarak yerine sanıklar ... açısından 05.10.2011 ve 20.10.2011; ... açısından 30.06.2011, 14.07.2011 ve 03.01.2012; ... açısından 29.07.2011, 03.10.2011 ve 05.10.2011 tarihlerinin yazılması,
2-) Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümüne "Adana polis kriminal laboratuvarı müdürlüğünce suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin TCK’nın 54/4 maddesi uyarınca müsaderesine" ibaresinin eklenmesi,
3-) Hüküm fıkrasının paranın müsaderesi ile ilgili bölümünün çıkarılması ve yerine “ Kahramanmaraş Cumhuriyet Başsavcılığı adli emanetinin 2012/31 sırasında kayıtlı bulunan 1595 tl’nin sanık ...’e iadesine” ibaresinin yazılması,
4-) TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
B-) Sanıklar ... ve ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükümlerinin incelenmesi ;
Hükmedilen hapis cezasının süresine göre 5320 sayılı Kanun"un 8/1, 1412 sayılı CMUK"nın 318. ve CMK"nın 299 maddeleri uyarınca sanık ... müdafiinin duruşma isteminin reddine karar verilerek duruşmasız inceleme yapılmıştır.
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Adana polis kriminal laboratuvarı müdürlüğünce suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin müsaderesine karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
2-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... müdafii ile sanık ...’ın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA; ancak bu durumun yeniden yargılama yapılmaksızın CMUK"nın 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan;
1-) Hüküm fıkrasının müsadereye ilişkin bölümüne "Adana polis kriminal laboratuvarı müdürlüğünce suç konusu maddelerden alınan tanık numunelerin TCK’nın 54/4 maddesi uyarınca müsaderesine" ibaresinin eklenmesi,
2-) TCK"nın 53. maddesinin uygulanması ile ilgili bölümün hüküm fıkralarından çıkarılması ve yerlerine “Anayasa Mahkemesi"nin 08/10/2015 tarihli iptal kararından sonra oluşan durumuna göre, sanık hakkında, TCK"nın 53. maddesinin 1 ve 2. fıkraları ile 3. fıkrasının birinci cümlesinin uygulanmasına” ibaresinin eklenmesi,
Suretiyle hükümlerin DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesi ;
Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemin sanık tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, eyleme uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilenler dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1-) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 11.11.2011 olarak gösterilmesi gerekirken yerine 20.10.2011 tarihinin yazılması,
2-) Sanık hakkında 6 ve 11 nolu ara yakalamalar esas alınarak hakkında 5237 SK 188/3-4 ve 43/1 maddeleri gereğince hüküm kurulmuş ise de, 6 nolu ara yakalamanın incelenmesinde diğer sanık ... ölen sanık ... ile telefon görüşmesi yaptığı ve uyuşturucuyu bu sanıktan aldığı tespit edilmesine rağmen sanık Beyhanın bu alışverişte sanık ... ile birlikte hareket ettiğine dair delil bulunmadığından 6 nolu ara yakalama tutanağı da esas alınarak sanığın 5237 SK 188/3-4 maddeleri gereğince cezalandırılması yerine 43/1 maddesi ile artırım yapılması,
3-Sanık hakkında sonuç ceza olarak 9 yıl, 4 ay, 15 gün hapis ve 160 tl adli para cezası yerine 8 yıl, 16 ay, 15 gün hapis ve 160 tl adli para cezası olarak eksik belirlenmesi
4-) Sanık hakkında tekerrüre esas alınan Gaziantep 9. Asliye Ceza Mahkemesi"ne ait 2008/232 Esas 2009/988 Karar sayılı ilamındaki mahkumiyetin, TCK"nın 141. maddesinde düzenlenen hırsızlık suçuna ilişkin olması ve hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nın 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bentler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nın 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun da uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında; 5237 sayılı TCK"nın 7/2. maddesi uyarınca "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanun"un 35. maddesi ile değişik CMK"nın 254. maddesi uyarınca aynı Kanun"un 253. maddesinde belirtilen esas ve usulü göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilip hakkında bahsedilen ilamın esas alınarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususunda değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
5-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA 1912 sayılı CMUK 326/son maddesi uyarınca ceza miktarı yönünden sabit tutulmasına,
D-) Sanık ... hakkında uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan verilen mahkumiyet hükmünün incelenmesi ;
1-) Sanığın 13.09.2011 tarihli olayda, kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçunun şüphelileri olan ... ve ...’e net 100 mg eroin satması şeklindeki eyleminin sabit ise de; diğer suç tarihi ve eylem belirtilmeden sanık hakkında değişik zamanlarda birden fazla suçu işlediği gerekçesiyle TCK’nın 43. maddesi uyarınca temel cezasında artırım yapılması suretiyle Anayasa"nın 141. maddesinin 3. fıkrası ile 5271 sayılı CMK’nın 34 ve 230. maddelerine aykırı olarak karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
2-) Gerekçeli karar başlığında suç tarihinin 13.09.2011 olarak gösterilmesi gerekirken yerine 20.10.2011 tarihinin yazılması,
3-) TCK"nın 53. maddesi uygulanırken, TCK’nın 53. maddesinin (3.) fıkrası uyarınca 53/1-c madde ve bendindeki “velayet hakkından; vesayet ve kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan yoksunluğun” sadece sanığın kendi altsoyu yönünden koşullu salıverme tarihine kadar süreceği, sanığın kendi alt soyu dışındaki kişilerle ilgili, bu maddenin 1. fıkrasının (c) bendinde öngörülen “velayet hakkı ile vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunma yetkisi”nden yoksun bırakılmasının hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar devam edeceği gözetilmeden, yoksunluğun tümü için koşullu salıverilmeye kadar sürmesine karar verilmesi ve 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı kararı ile, 5237 sayılı TCK’nın 53. maddesinin bazı hükümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, bu maddenin uygulanması açısından, sanığın durumunun yeniden belirlenmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan hükmün BOZULMASINA, 12.03.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.