
Esas No: 2015/39488
Karar No: 2018/5063
Karar Tarihi: 25.04.2018
Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2015/39488 Esas 2018/5063 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, 27.7.2010 tarihinde .... plakalı aracı davalıdan satın aldığını, araca bir kısım zorunlu masraflar yaptığını, ancak çalıntı olması nedeniyle araca el konulduğunu, muayene, sigorta, vergi, parça değişimi gibi masraflar nedeniyle zarara uğradığını ileri sürerek; 6.250,00 TL maddi tazminatın yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiş, ıslah dilekçesi ile talebini 9.341,02 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davanın kabulüne, 9.341,02 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Taraflar arasındaki uyuşmazlık, 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. ve devamı maddelerinde düzenlenen, zapta karşı tekeffül hükümlerinden kaynaklanmaktadır. Satım sözleşmesinde satıcının zapta karşı tekeffül borcunu düzenleyen 6098 sayılı Borçlar Kanununun 214. maddesinde, satış sözleşmesinin kurulduğu sırada varolan bir hak dolayısıyla satılanın tamamı veya bir kısmı bir 3.kişi tarafından alıcının elinden alınırsa satıcı, bundan dolayı alıcıya karşı sorumlu olur. Aynı kanunun 217. maddesinde "satılanın tamamı alıcının elinden alındıysa satış sözleşmesi kendiliğinden sona ermiş sayılır ve alıcı satıcıdan aşağıdaki istemlerde bulunabilir: 1- satılandan elde ettiği veya elde etmeyi ihmal eylediği ürünlerin değeri indirilerek ödemiş olduğu satış bedelinin faizi ile birlikte geri verilmesini..." hükmü yer almaktadır.
Somut olayda, davacının 27.7.2010 tarihli araç satış sözleşmesi ile davalıdan satın aldığı aracın çalıntı araç olması nedeniyle 31.12.2012 tarihinde mahkeme kararı ile zapt edildiği uyuşmazlık konusu değildir. Yukarıda bahsedilen hükümler ışığında, mahkemece, aracın satış sözleşmesinde yazılı satış bedeli ile yasal zorunlu masraflar belirlenerek bu miktar üzerinden hüküm kurulması gerekirken, bilirkişi marifetiyle belirlenen aracın el koyma tarihindeki rayiç değerine ve yapılan tüm masraflara hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bent gereği temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.