22. Hukuk Dairesi 2017/22066 E. , 2019/13357 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının, dersane olan davalı iş yerinde 02.07.2010-14.07.2014 tarihleri arasında hizmetli olarak çalıştığını, davalının davacı ile işyerinde yine hizmetli olarak çalışan ... isimli diğer işçiyi odasına çağırarak iş akitlerinin sonlandırıldığını söyleyerek, hazırlanmış olan istifa dilekçesini ve ibranameyi imzalamaları gerektiğini söylediğini ancak davacı ve diğer arkadaşının imzadan imtina ettiklerini, akabinde ertesi gün davalıya noterden ihtarname göndererek yasal haklarını istediğini, ancak davalının 24.07.2014 tarihli karşı ihtar ile talepleri kabul etmediğini bildirdiğini ileri sürerek kıdem tazminatı ile bir kısım işçilik ücret alacaklarına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı taraf, davacının çalışmalarından memnuniyetsiz olunduğunu ancak buna rağmen işten çıkartmak gibi bir düşüncelerinin bulunmadığını, haklı mazaret bildirmeksizin devamsızlık yapmak suretiyle davacının işi kendisinin bıraktığını, davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Karar süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacının kıdem tazminatına hak kazanıp kazanamadığı uyuşmazlık konusudur.
Davacı; iş akdinin davalı işveren tarafından istifa dilekçesi imzalatılmak istenmesi ancak kabul etmemesi üzerine işyerinden kovulması suretiyle haksız yere feshedildiğini iddia etmiş,davalı taraf ise; davacının kendisinin işyerini terk ettiğini, iş akdinin devamsızlık nedenine dayalı olarak feshedildiğini savunmuştur.
Hükme dayanak alınan raporda her ne kadar davacının işyerini terk ederek iş akdini feshettiği, buna göre kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanmadığı değerlendirilmiş ise de; davacı tarafından davalıya gönderilen 15.07.2014 tarihli noter ihtarı içeriğinde; 14.07.2014 tarihinde iş akdinin haksız şekilde feshedilmesi nedeniyle 10 gün içinde haklarının ödenmesinin istenildiği aksi halde yasal yollara başvurulacağının bildirildiği, anlaşılmıştır. Davalı taraf ise 24.07.2014 tarihli karşı ihtarında; davacının 14.07.2014 tarihinden itibaren izinsiz ve mazeretsiz olarak işe gelmediğinin tutanak altına alındığını cevaben bildirmiştir.
Davacının 14.07.2014 tarihinden sonra işe devam etmediği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalı tarafça, davacının işe gelmediği 15.07.2014-23.07.2014 tarihleri arasında geçen 8 gün boyunca herhangi bir bildirimde bulunulmadığı halde, davacının ihtarnamesinin tebliğ edildiği 23.07.2014 tarihinden sonra mazeretsiz devamsızlık yapıldığından ve bu durumun tutanak altına alındığından bahsedilmiştir. Davacı tarafından ise olayın ertesi günü iş akdinin işveren tarafından feshedildiği belirtilerek, yasal haklarının ödenmesi talep edilmek suretiyle işe devam etmeme gerekçesi ortaya konulmuştur.
Davalı işveren, davacının ihtarnamesinden sonra ileri sürdüğü mazeretsiz devamsızlık hususunu ve dolayısıyla davacının iş akdinin haklı nedene dayalı olarak feshedildiği iddiasını ispat edememiş olup, davacının kıdem tazminatı alacağına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde reddine dair verilen karar isabetsiz olup, bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 18.06.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.