Abaküs Yazılım
19. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16979
Karar No: 2017/3718
Karar Tarihi: 11.05.2017

Yargıtay 19. Hukuk Dairesi 2016/16979 Esas 2017/3718 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı ile adi ortaklık ilişkisi kurduklarını ve son ihalede kumaşların kabul edilmemesi sonucu davalının fatura bedelini istediğini iddia ederek menfi tespit ve istirdat davası açmıştır. Ancak, davacının açtığı menfi tespit ve istirdat davası açısından yapılan değerlendirmede hukuki yararı olmadığına karar verilmiştir. Mahkeme, davacının tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmadığını ve menfi tespit davası açması için de hukuki yararının olmadığını belirtmiştir. Bu nedenle davanın reddine karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri: Türk Borçlar Kanunu Madde 3 ve Madde 63.
19. Hukuk Dairesi         2016/16979 E.  ,  2017/3718 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

    Taraflar arasındaki adi ortaklığın tespiti-menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı, davalı vekilince duruşmasız olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili Av. ... ile davalı vekili Av. ... gelmiş olduğundan duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçelerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

    -KARAR-

    Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında ihalelere girmek, alınan ihalelerin mallarını üretmek ve teslim etmek konularında adi ortaklık ilişkisi kurulduğunu, davalı şirketin onayı ile müvekkilinin ihalelere girdiğini, işlerin takibi için davalı şirketin yetkililerine vekâlet verildiğini, yapılan iş sonucu kar ve zararın eşit olarak paylaşılacağının kararlaştırıldığını, ancak girilen son ihalede kumaşlar ilgili idare tarafından kabul edilmeyince, davalının sanki arada alım satım ilişkisi varmış gibi kumaş bedellerini fatura ederek kendilerinden istediğini, fatura bedelinin tahsili için aleyhlerine ilamsız icra takibi başlatıldığını, itiraz üzerine takibin durduğunu ve . Asliye Ticaret Mahkemesi’nde davalı şirketin itirazın iptali davası açtığını, davanın aleyhlerine sonuçlandığını iddia ederek itirazın iptaline konu faturalardan kaynaklanan cari hesaptan dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının ve aralarında adi ortaklık ilişkisi bulunduğunun tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı vekili, aynı konuda menfi tespit davası açılmasında hukuki yarar bulunmadığını savunarak davanın reddi ile müvekkili lehine tazminata hükmedilmesini istemiştir.
    Mahkemece, davacının davalı ile arasında adi ortaklık ilişkisi bulunduğu yönündeki iddiasını usulüne uygun delillerle ispat edemediği, davalının icazeti olmadığı için bu hususta tanık dinlenmediği, davacının iddiasını ispat bağlamında yemin teklif etme hakkını kullanmadığı, davacının ... Asliye Ticaret Mahkemesi’nin 2008/708 esas sayılı itirazın iptali davasındaki alacaktan dolayı borçlu olmadığının tespiti ve daha sonra ödeme yapılması nedeniyle ödenen 100.000,00 TL’nin istirdadı talebi yönünden yapılan incelemede ise, aynı icra takibi nedeni ile açılan itirazın iptali ve menfi tespit davalarının birbirlerine kesin hüküm sayılması hukuken mümkün değil ise de, emsal kararlarda ve uygulamalarda görüldüğü üzere önceden kesinleşen kararın diğeri için güçlü delil ve kesin kanıt niteliğinde bulunduğu, davalı tarafından aynı icra takibi nedeniyle açılan itirazın iptali davasının aleyhine sonuçlanarak kesinleştiği, bu şekilde davacının menfi tespit ve istirdat iddiasını da ispat edemediği gerekçesiyle davanın ve şartları oluşmadığından davalının tazminat talebinin reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
    Hukuki yarar bir dava şartıdır. ... davalarında ve inşaî davalarda hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmelidir. Özellikle bir olayın tespitine ilişkin açılan davalarda bu değerlendirmenin hassasiyetle yapılması gerekmektedir. Somut olaya gelindiğinde, davacının münhasıran taraflar arasında adi ortaklık ilişkisinin bulunduğunu tespit ettirmekte hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira adi ortaklık ilişkisinin varlığı ya da yokluğu taraflar arasında ortaya çıkan uyuşmazlıkta uyuşmazlığın çözümüne katkı sağladığı ölçüde mahkemece değerlendirilecektir.
    Davacının açtığı menfi tespit ve istirdat davası açısından yapılan değerlendirmede ise; İtirazın iptali davasının genel hükümlere göre görülen bir dava olması sebebiyle borçlu takibe itirazında bildirdiği itiraz sebepleriyle bağlı olmadan bütün savunma sebeplerini itirazın iptali davasında ileri sürebilmektedir. Bu sebeple itirazın iptali davası açıldıktan sonra takip konusu borçla ilgili olarak borçlunun menfi tespit davası açmakta hukuki yararı bulunmamaktadır. Zira menfi tespit davasında ileri sürebileceği borçla ilgili iddiasını itirazın iptali davasında savunma sebebi yapabilmekte ve savunmayla ilgili tüm delillerini gösterebilmektedir. Somut olaya gelindiğinde, davacı kendisi aleyhine itirazın iptali davası açılmasından sonra, itirazın iptali davasına konu faturalardan kaynaklanan cari hesaptan dolayı borçlu olmadığının tespitini ve ödediği 100.000,00 TL’nin istirdadını istediğinden, gerek menfi tespit ve gerekse istirdat talebi yönünden hukuki yararının bulunmadığı anlaşılmaktadır.
    Mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler ve olgular gözetilerek davanın hukuki yarar yokluğundan reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacı vekilinin sair, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, vekilleri Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı ve davalı yararına 1.480,00 TL duruşma vekalet ücretinin birinden alınarak yek diğerine verilmesine, peşin harçların istek halinde iadesine, 11/05/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi