Abaküs Yazılım
İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2320
Karar No: 2021/2269
Karar Tarihi: 08.11.2021

Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2320 Esas 2021/2269 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2320
Karar No : 2021/2269

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... Tarım Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi
VEKİLLERİ : Av. ...-Av. ...-Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- ...
VEKİLİ : ...
2- ... Bakanlığı
VEKİLİ :Av. ...
3- ... Genel Müdürlüğü
VEKİLİ : Av....

İSTEMİN KONUSU : Danıştay Altıncı Dairesinin 28/04/2021 tarih ve E:2019/283, K:2021/6233 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Gelemen Lojistik Merkezinden (Samsun) Tekkeköy Lojistik Merkezine Demiryolu Bağlantısı Projesi Yapımı amacıyla bazı taşınmazların üzerlerindeki muhdesatla birlikte T.C. Devlet Demiryolları İşletmesi Genel Müdürlüğü tarafından acele kamulaştırılmasına ilişkin 25/06/2018 tarih ve 30459 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 04/06/2018 tarih ve 2018/11938 sayılı Bakanlar Kurulu kararının davacıya ait ... ada, ... ve... parsel ve ... ada ... ve ... parsel sayılı taşınmazlar yönünden iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Altıncı Dairesinin 28/04/2021 tarih ve E:2019/283, K:2021/6233 sayılı kararıyla; davalı idareler tarafından, Samsun Tekkeköy Lojistik Merkezinin bir "inter-model terminal" olarak düşünülmesi ve proje kapsamında inşa edilecek demiryolu ağına bağlanacak olması, anılan hattın zamanında tamamlanamaması halinde projeye aktarılan AB finansmanının iadesinin gerekeceği, projenin Katılım Öncesi Mali Yardım projesi kapsamında yürütülmesi, karayolu ağındaki yük taşımacılığı yoğunluğunun azalmasının sağlanarak can ve mal kaybının azalacak olması, ulaşımda çevresel olumsuz etkilerin azalacağı, projenin hayata geçmesi ile güvenli, ucuz ve hızlı taşımacılığın sağlanacağı, ülke genelinde bütünsel taşımacılığın kolaylaşacağı gerekçeleriyle dava konusu işlemin tesis edildiği, başka bir anlatımla Gelemen Lojistik Merkezinden Tekkeköy Lojistik Merkezine Demiryolu Bağlantı Projesi (Demiryolu Bağlantı Projesi)'nin amacının "Samsun-Tekkeköy Lojistik Köyü ile demiryolu taşımacılığını entegre etmek, Yeşilyurt Limanı ile Lojistik Köy Bağlantısını sağlamak" olduğu,
Samsun İli, Tekkeköy İlçesinde "Lojistik Köy Projesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı" ilan edilmesine ilişkin 15/12/2013 tarih ve 28852 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 04/11/2013 tarih ve 2013/5629 sayılı Bakanlar Kurulu kararının Danıştay Altıncı Dairesi'nin 14/03/2018 tarih ve E:2014/383, K:2018/2201 sayılı kararı ile iptaline karar verildiği ve anılan kararın Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 03/04/2019 tarih ve E:2018/2330, K:2019/1494 sayılı kararı ile onanarak kesinleştiği, Dairelerinin 03/02/2021 tarih ve E:2019/283 sayılı ara kararına cevaben, davalı idareler tarafından Gelemen Lojistik Köyü-Tekkeköy Lojistik Köyü Demiryolu Bağlantısı yapım işinin, "Samsun Tekkeköy Lojistik Köy Projesi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı" projesinden ayrı ve müstakil bir proje olduğu, lojistik master planı, proje ön raporu ve güncellenmiş fizibilite raporu doğrultusunda deniz, demiryolu ve kara taşımacılığı entegrasyonu ile Yeşilyurt Limanı-Lojistik Köy bağlantısını sağlamak amacıyla projelendirildiği, buna ilaveten 2023 ve 2035 yılı hedefleri içerisinde bulunan Samsun-Çarşamba-Ünye-Fatsa demiryolu bağlantı projesi ile Delice-Çorum-Samsun HT projeleri entegre edilerek söz konusu projelerin Gelemen Lojistik Merkezi ve Liman Bağlantısı halihazırda yürütülen Gelemen Lojistik Merkezinden Tekkeköy Lojistik Merkezine Demiryolu Bağlantı Projesine ilave edilmek suretiyle sağlanmasının planlandığı, bu yönüyle uyuşmazlık konusu demiryolu bağlantısının halihazırda iltisak hattı olarak tanımlansa da gelecekte ana hat statüsüne yükseleceğinin bildirildiği,
Uyuşmazlıkta, gerçekleşecek kamu yararının karşılanması gereksinimi, taşınmaz malikinin yararından üstün olduğu gibi genel kamulaştırma usulü ile sağlanması amaçlanan kamu yararından farklı olarak, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren, aceleliği zorunlu kılan bir yarar olduğu,
Öte yandan, uyuşmazlık konusu demiryolu bağlantı hattının müstakil bir proje olduğu ve gelecekte öngörülen lojistik merkez bağlantıları ile hızlı tren hat bağlantılarının kurulması açısından da kamu yararı taşıdığı, lojistik merkezi projesinin gerçekleşmesi durumunda ülke için sağlayacağı yararlar dikkate alındığında, zamanında yer tesliminin yapılabilmesi, projenin öngörülen sürede tamamlanabilmesi ve gecikmeden dolayı kamunun zarar görmemesi için acele kamulaştırma yapılmasının bir zorunluluk olduğu ve bu kapsamda mülkiyet hakkına yapılan müdahalenin orantılı bir müdahale olduğu sonucuna varıldığı,
Bu durum karşısında, yatırımın bir an önce yapılabilmesi maksadıyla taşınmazlara acele kamulaştırma yoluyla el konulmasına imkan veren dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu işlemin, acelelik kararı alınması için gerekli koşulları taşımadığı, acele kamulaştırma yolunun istisnai bir yöntem olduğu, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin somut olarak ortaya konulmadığı, acelelik halinin üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin açıklanmadığı, projenin AB kaynakları ile finanse edilmiş olmasının idarenin keyfi işlem tesis edebilmesine gerekçe olmayacağı, taşınmazların demir yolu projesi güzergahında olmasının tek başına acele kamulaştırma yapılmasına gerekçe teşkil etmeyeceği, bu şekilde alınan acele kamulaştırma kararının mülkiyet hakkının korunması yönünden belirsizlik yaratacağı, mülkiyet hakkı ile sınırlandırılması arasındaki dengeyi zedeleyeceği, davacı şirket tarafından kullanılan jips sahalarının kullanımının olumsuz etkileneceği ve kapasite artışının imkansız hale geleceği, jips sahalarının öngörülen ömrünün ciddi oranda kısalacağı, davacı şirketin tesis kullanım alanının ciddi oranda azalacağı, işletmesel sorunlara ve telafisi mümkün olmayan mali kayıplara sebep olacağı, söz konusu proje güzergahının jips depolama sahasının yakınından geçmesinin demir yolu hattının güvenliği açısından ciddi risk oluşturacağı, dava dosyasına sunulan uzman görüşü ve teknik raporlarda işlemin hukuka aykırı olduğunun ortaya konulduğu, projenin yürürlükte olan imar planlarına işlenmemiş olduğu, 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planında lojistik bölge işlevinin alandan kaldırıldığı, imar planlarında farklı bir demiryolu hattı güzergahının belirlendiği, dava dilekçesinde yer alan bazı iddiaların temyize konu kararda karşılanmadığı ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idareler tarafından, Danıştay Altıncı Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ :Anayasa'nın 13. ve 35. madde hükümleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararı amacıyla Anayasa'ya uygun olarak yasayla sınırlandırılması mümkündür. Ancak buna ilişkin düzenlemeler öncelikle kamu yararına dayanmalıdır.
Ülkemizin taraf olduğu Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolüyle de mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Buna göre, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yolu ile kaldırılması (mülkiyetin el değiştirmesi) kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlıdır. Bu çerçevede, 2942 sayılı Yasanın 27. maddesi incelendiğinde, kamulaştırma işlemlerinde öngörülen yöntemlerin bir kısmının uygulanmayarak taşınmaza acele el konulabilmesi yolu istisnai olarak başvurulabilecek bir yöntem olarak düzenlendiğinden, madde hükmü ile üç durumda acele kamulaştırma yolu ile taşınmaza el konulmasına olanak tanınmıştır.
Bu koşullardan ikisi Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanununun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya özel kanunlarda öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olması halleri şeklinde açıkça sayılmak suretiyle üstün kamu yararının ve kamu düzeninin korunmasının gerçekleştirilmesi amacıyla acele kamulaştırma yoluna gidilebileceği belirtilmiştir. Bu kapsamda üçüncü koşul olan aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar verilebilmesi için de kamu yararı ve kamu düzenine ilişkin olma halinin maddede yer alan diğer iki koşula paralel nitelik taşıması gerekmektedir.
Dosyanın incelenmesinden, Gelemen Lojistik Merkezinden Samsun Tekkeköy Lojistik Merkezine demiryolu bağlantı projesi kapsamında, Samsun İli, Tekkeköy İlçesinde belirlenen güzergaha isabet eden ve aralarında davacıya ait taşınmazların da bulunduğu yaklaşık 265.087 m2'lik alanın ve üzerindeki muhdesatların kamulaştırılması amacıyla TCDD İşletmesi Yönetim Kurulu'nun ... tarih ve ... sayılı kararıyla kamu yararı kararının alındığı, bu kararın Bakanlık makamınca 01/06/2018 tarihinde onaylandığı ve söz konusu proje kapsamındaki taşınmazlara yönelik kamulaştırma işlemlerinin 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesi uyarınca "acele kamulaştırma" usulü ile yürütülmesine ihtiyaç duyulduğundan bahisle, Bakanlar Kurulu kararı alınmasının istenilmesi üzerine dava konusu kararın alındığı anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından, uyuşmazlığa konu işlemde acelelik hali olmadığı ve Kamulaştırma Kanunu'nun 27. maddesinin koşullarının olayda bulunmadığı yönündeki iddiaları dışında ileri sürülen diğer hususların tamamının; proje güzergahına yönelik olduğu ve projeye karşı açılması gereken başka bir davanın konusunu oluşturdukları açıktır.
Davalı idarelerce, Samsun Tekkeköy Lojistik Merkezinin bir "inter-model terminal" olarak düşünülmesi ve proje kapsamında inşa edilecek demiryolu ağına bağlanacak olması, anılan hattın zamanında tamamlanamaması halinde projeye aktarılan AB finansmanının iadesinin gerekeceği, projenin Katılım Öncesi Mali Yardım Projesi kapsamında yürütülmesi, karayolu ağındaki yük taşımacılığı yoğunluğunun azalmasının sağlanarak can ve mal kaybının azalacak olması, ulaşımda çevresel olumsuz etkilerin azalacağı, projenin hayata geçmesi ile güvenli, ucuz ve hızlı taşımacılığın sağlanacağı, ülke genelinde bütünsel taşımacılığın kolaylaşacağı gerekçeleriyle dava konusu işlemin tesis edildiği belirtilmiştir.
İdari işlemlerin tümünün amaç unsurunu kamu yararı oluşturmaktadır.
Dava konusu edilen projede de kamu yararı olduğu açık olmakla birlikte, idarelerce yukarıda belirtilen hususların ve özellikle projeye aktarılan AB finansmanının iadesinin gerekeceği durumunun acele kamulaştırmanın gerekçesi olamayacağı, zira proje kapsamında acele kamulaştırma yapılmaması halinde kamu düzeninin hangi ölçüde sarsılacağının ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla; dava konusu işlemde, acele kamulaştırma yapılmasını gerektiren nedenlerin somut olarak ortaya konulmadığı gerekçesiyle, temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulmasına ve Bakanlar Kurulu kararının iptaline karar verilmesinin uygun olacağı düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesinin ikinci fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek ve dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin, 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesi uyarınca gereği görüşüldü:

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Altıncı Dairesinin 28/04/2021 tarih ve E:2019/283, K:2021/6233 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan ...-TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 08/11/2021 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.



KARŞI OY
X- Anayasa'nın 35. maddesinde; "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz." hükmü yer almaktadır.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolü'nün "Mülkiyetin korunması" başlıklı 1. maddesinde; "Her gerçek ve tüzel kişinin mal ve mülk dokunulmazlığına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Herhangi bir kimse, ancak kamu yararı sebebiyle ve yasada öngörülen koşullara ve uluslararası hukukun genel ilkelerine uygun olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılabilir. Yukarıdaki hükümler, devletlerin, mülkiyetin kamu yararına uygun olarak kullanılmasını düzenlemek veya vergilerin ya da başka katkıların veya para cezalarının ödenmesini sağlamak için gerekli gördükleri yasaları uygulama konusunda sahip oldukları hakka halel getirmez." hükmüne yer verilmiştir.
2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun işlem tarihinde yürürlükteki haliyle, 27. maddesinde, 3634 sayılı Milli Müdafaa Mükellefiyeti Kanunu'nun uygulanmasında yurt savunması ihtiyacına veya aceleliğine Bakanlar Kurulunca karar alınacak hallerde veya özel kanunlarla öngörülen olağanüstü durumlarda gerekli olan taşınmaz malların kamulaştırılmasında kıymet takdiri dışındaki işlemler sonradan tamamlanmak üzere ilgili idarenin istemi ile mahkemece yedi gün içinde o taşınmaz malın 10. madde esasları dairesinde ve 15. madde uyarınca seçilecek bilirkişilerce tespit edilecek değeri, idare tarafından mal sahibi adına 10. maddeye göre yapılacak davetiye ve ilanda belirtilen bankaya yatırılarak o taşınmaz mala el konulabileceği, bu Kanun'un 3. maddesinin 2. fıkrasında belirtilen hallerde yapılacak kamulaştırmalarda yatırılacak miktarın, ödenecek ilk taksit bedeli olduğu hükmü kurala bağlanmıştır.
Yukarıda yer verilen mevzuat düzenlemelerine göre, özel mülkiyet hakkının, korunması gereken temel insan hakları arasında yer aldığı, Anayasa ve uluslararası sözleşmelerde mülkiyet hakkını korumaya yönelik düzenlemelere yer verildiği, bu düzenlemelerde mülkiyet hakkına müdahalelerin olabileceğinin öngörüldüğü, ancak bu müdahalelerde kamu yararı gerekçesi, kanuni düzenleme gereği ve ölçülülük ya da orantılılık gibi uluslararası hukukun genel ilkelerinin varlığının dikkate alınması gerektiği, aksi durumda müdahalenin mülkiyet hakkı ihlaline neden olacağı kabul edilmiştir.
Bu açıdan, kamu gücü kullanılarak özel mülkiyetteki taşınmazların kamu eline geçirilmesini ifade etmesi anlamında kamulaştırmanın yargısal incelemesinde, mülkiyet hakkına söz konusu müdahalede anılan hükümler çerçevesinde kamu yararının varlığının, kanuni düzenleme gereğinin ve orantılılık noktasında adil dengenin sağlanıp sağlanmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir.
Anayasa'da herkesin, mülkiyet hakkına sahip olduğu ancak bu hakkın kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabileceği ifade edilmiştir. Yine ülkemizin taraf olduğu İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesinin Ek 1 Nolu Protokolü'yle, mülkiyet hakkı bir insan hakkı olarak kabul edilmiş ve bu hakkın orantılılık ilkesi çerçevesinde kamu yararı gözetilerek sınırlandırılabileceği ifade edilmiştir. Bu hükümlerden hareketle, bir taşınmaz üzerindeki mülkiyet hakkının kamulaştırma yoluyla kaldırılmasının ancak kamu yararının karşılanması zorunluluğunun özel mülkiyet hakkının korunmasından üstün tutulması şartına bağlı olduğu anlaşılmaktadır.
Ayrıca, acele kamulaştırma, olağanüstü bir kamulaştırma usulü olup istisnai durumlarda uygulanacak bir yöntemdir. Bu nedenle, acelelik halinin bulunduğunun saptanması halinde acele kamulaştırılması zorunlu bulunan taşınmazlara yönelik gerekli tespitler yapılıp sebeplerin de somut olarak belirtilmesi suretiyle uygulanmalıdır. Olağan kamulaştırma gerekçeleri dışında bu yöntemin uygulanması halinde uygulanma gerekçesinin, olağanüstü durumların, bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının, kamu düzeninin korunmasını gerektiren hallerin somut olarak ortaya konulması suretiyle acele kamulaştırma işlemlerinin yürütülmesi gerekmektedir.
Bu kapsamda uyuşmazlıkta; davalı idareler tarafından, Samsun Tekkeköy Lojistik Merkezinin bir "inter-model terminal" olarak düşünülmesi ve proje kapsamında inşa edilecek demiryolu ağına bağlanacak olması, anılan hattın zamanında tamamlanamaması halinde projeye aktarılan AB finansmanının iadesinin gerekeceği, projenin Katılım Öncesi Mali Yardım Projesi kapsamında yürütülmesi, karayolu ağındaki yük taşımacılığı yoğunluğunun azalmasının sağlanarak can ve mal kaybının azalacak olması, ulaşımda çevresel olumsuz etkilerin azalacağı, projenin hayata geçmesi ile güvenli, ucuz ve hızlı taşımacılığın sağlanacağı, ülke genelinde bütünsel taşımacılığın kolaylaşacağı gerekçeleriyle dava konusu işlemin tesis edildiği belirtilmekte ise de; belirtilen bu hususların acele kamulaştırma yapılması için yeterli olmadığı; öte yandan, Bakanlar Kurulu kararında 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesinde öngörülen acele kamulaştırma prosedürünün uygulanması için gerekli olan olağanüstü durumların ve bu yönteme başvurulması ile amaçlanan kamu yararının somut olarak ortaya konulamadığı görülmektedir.
Bu durumda, 2942 sayılı Kanun'un 27. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmediği anlaşıldığından dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile davanın reddi yolundaki Daire kararının kaldırılarak, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği oyuyla, karara katılmıyoruz.



Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi