13. Hukuk Dairesi 2015/41632 E. , 2018/5182 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabul kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı, davalı ile ... ili, Merkez ilçesi, .... Mahallesi 3989 ada, 2 parsel sayılı taşınmazının haricen satışı konusunda 11/03/2010 tarihinde anlaştıklarını, buna ilişkin yazılı taahhütname imzalandığını, davalıya adı geçen hisseyi devretmesi için 80 gr bilezik, 450 Euro ve 3.000,00 TL nakit para verdiğini, davalının taşınmaz hissesini devretmediği gibi aldığı parayı da iade etmediğini, bunun üzerine .... 2. İcra Müdürlüğü"nün 2015/888 esas sayılı dosyasında davalı hakkında takip başlattığını ancak davalının takibe kötü niyetli olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazının iptali ile lehine asıl alacağın %20’si oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne; .... 2. İcra Müdürlüğü" nün 2015/288 Esas sayılı dosyasına davalı tarafından yapılan itirazın; 8.337,50 TL asıl alacak yönünden iptaline, bu miktar yönünden takibin kaldığı yerden devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine, 8.337,50 TL asıl alacağın %20" si oranında inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, itirazın iptali davası olup, uyuşmazlık taraflar arasında yapılan tapu dışı taşınmaz satışı nedeniyle davacının, davalıya ödediği 80 gr bilezik, 450 Euro para yanında 3.000,00 TL nakit para verip vermediği noktasındadır. Davacı, davalının .... ili, Merkez ilçesi, .... Mahallesi 3989 ada, 2 sayılı parselde kayıtlı taşınmazını aralarında yaptıkları adi yazılı sözleşme ile kendisine satmayı taahhüt ettiğini, ancak tapuda devir işlemini yapmadığı gibi kendisine ödenen bedeli de iade etmediğini iddia etmiş ve bu iddiasını ispat için aralarında yapmış oldukları davalı yanca imzası inkar edilmemiş olan adi yazılı taşınmaz satış sözleşmesini ve davalının 3.000,00 TL nakit para aldığı beyanını içeren tarihsiz ancak davalı tarafından imzalı, yazılı belgeyi dosyaya sunmuştur. Davalı ise şekil şartlarına uyulmadığı için aralarındaki sözleşmenin geçersiz olduğunu ve davacıdan 3.000,00 TL nakit para almadığını savunmaktadır. Mahkemece, ispat yükü davacıda olduğu gerekçesi ile yemin deliline başvurma hakkı davacıya hatırlatılarak, davalının yemin etmesi sağlanmış ve davalı yemininde 3.000,00 TL nakit para aldığına dair belgenin, davacı ile yaptığı başka bir taşınmaz satışı nedeniyle verildiğini beyan etmiştir. Mahkeme de yaptırılan yemin üzerine ispat yükünün hala davacıda olduğu ve davalının 3.000,00 TL nakit para aldığını da ispat edemediği gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki, 6100 sayılı HMK.nın 190. maddesine göre, ispat yükü, kanunda özel bir düzenleme bulunmadıkça, iddia edilen vakıaya bağlanan hukuki sonuçtan kendi lehine hak çıkaran tarafa aittir. Somut olayda davacı sunmuş olduğu, davalı tarafça imzası inkar edilmeyen yazılı belgelerle iddiasını ispatlamış, ancak davalı taraf 3.000,00 TL nakit parayı başka bir taşınmaz satımı nedeniyle davacıdan aldığını ispatlayamamıştır. Hal böyle iken ispat yükü ters çevrilerek davacıya yemin deliline başvurup başvurmayacağı hatırlatıldıktan sonra davalı tarafından eda edilen yemin beyanına göre karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/I maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/04/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.