Abaküs Yazılım
İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2019/582
Karar No: 2021/86
Karar Tarihi: 04.02.2021

BAM Hukuk Mahkemeleri İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2019/582 Esas 2021/86 Karar Sayılı İlamı

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO:2019/582
KARAR NO:2021/86

DAVA:İtirazın İptali
DAVA TARİHİ:06/11/2019
KARAR TARİHİ:04/02/2021

Mahkememizde görülmekte olan itirazın iptali davasının yapılan açık yargılaması sonunda aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir.
TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı aleyhine .... İcra Müdürlüğünün ... E. sayılı dosyası ile icra takibi yapıldığını, davalının borcu olmadığından bahisle icra takibine itiraz ettiğini, davacının davalının mermer işlerini yaptığı, yapılan bu iş karşılığında 21/05/2019 tarihinde 34.774,60 TL bedelli bir adet fatura düzenlendiğini, faturanın borçluya tebliğ edildiğini, itiraz edilmediğini, ancak borcun ödenmediğini, davalının icra takibi konusu borcu ödemediğinin defter kayıtları ile sabit olduğunu belirterek, fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla itirazın iptali ile, takibin devamına, %20 den aşağı olmamak üzere inkâr tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafça icra takibine konu edilen fatura bedelinin hukuka aykırı olmasına karşılık davalı tarafından ödendiğini, bu hususun banka dekontu ve tahsilat makbuzları ile sabit olduğunu, davacı tarafın uyuşmazlık konusu faturaya ilişkin iş bakımından eksik imalatta ve ayıplı ürün tesliminde bulunduğunu, davacı tarafça takibe ve bu davaya konu alacağın konusunun davalı şirkete ait otelde yapılan banyo tezgah çerçevesi uygulaması olduğunu, taraflar arasında söz konusu işlemin yapımı için 27.500,-TL + KDV bedel ile anlaşmaya varıldığını, davacı tarafça üstlenilen işin gereği gibi yapılmadığını, iş teslimi sonrası yapılan altın çerçevede kararmalar meydana geldiğini, ürünlerin ayıplı olmasına rağmen ürün değişiminin yapılmadığını, aynı zamanda davacı tarafından icra takibine konu edilen faturaya konu işin yapılmadığını, davalı şirket tarafından yapılan ödemelerin davacı şirketin talebi doğrultusunda ...'nun hesabına gerçekleştirildiğini, bu hesaba 8.000,00 TL ve 5.000,00 TL olmak üzere iki defada 13.000,00 TL gönderildiğini, bunun yanı sıra geri kalan ödemelerin ...'ya elden ödeme şeklinde gerçekleştirildiğini, ...'nun Davacı şirketin yönetim kurulu üyesi, olduğu ve müştereken imza yetkisi bulunduğunu belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Dava, davalı hakkında başlatılan icra dosyasına davalının yaptığı itirazın iptaline ilişkindir.
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, .... İcra Müdürlüğünün ... E. Sayılı dosyası celp olunmuştur.
Dosyamıza celb edilen ....İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyasının tetkikinde, davacı tarafından, davalı aleyhine toplam 34.774,60 TL üzerinden icra takibi yapıldığı, davalının itirazı üzerine takibin takibin durduğu, davacının itirazın iptali davası açtığı anlaşılmıştır.
Tarafların iddia ve savunmaları, dosyada toplanan deliller nazara alınarak, dosya rapor tanzimi için bilirkişiye tevdi edilmiş olup, Bankacı ...'den alınan 03/07/2020 tarihli bilirkişi raporunda özetle; davacının ticari defterlerinin usulüne uygun tutulduğu, davacı tarafından 28/12/2018 tarihli davalıya verilmiş teklif mektubu bulunduğunu, davalı şirketin otel müdürü tarafından imzalandığı, teklif mektubu içeriğine göre 21/05/2019 tarihli irsaliye faturanın hazırlandığı ve posta yoluyla 22/05/2019 tarihinde ... işyeri yetkilisi olarak imzalandığı, faturanın teslim edildiğinin anlaşıldığını, davacının BA formunda faturaya dayalı satışı beyan ettiği ve satış tutarının KDV hariç 29.470,00 TL olduğunu, muavin kayıtlarda davalıya ait cari hesap ekstresi incelemesi ile davacının davalıdan 34.774,60 TL alacaklı olduğunu, davalı tarafından herhangi bir belge sunulmadığından inceleme ve değerlendirmenin sadece davacı kayıtlarına dayandığını, davacının davalıdan faturaya dayalı alacağının 34.774,60 TL olduğunu, fatura alacağı tutar olan 34.774,60 TL'nin talebe bağlı kalınarak takip tarihinden tahsil tarihine kadar %9 oranında iskonto faizi uygulanabileceğini görüş ve kanaatini bildirmiş, bilirkişi raporu taraflara tebliğ olunmuştur.
Tüm dosya kapsamı kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; açılan dava taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle düzenlenen fatura alacağının tahsiline ilişkindir. Tarafların tacir olduğu davacı tarafından delil olarak ticari defterlere dayanıldığından TTK'nun 83 ilâ 85 maddeleri uyarınca ticari defter ve belgeler nezdinde mali yönden bilirkişi incelemesi yapılması yoluna gidilmiştir. Yapılan bilirkişi incelemesi ile davacının usulüne uygun olarak tutulan HMK 222. Maddesi uyarınca delil vasfına haiz ticari kayıtlarını sunduğu, davalının yapılan ihtarata rağmen, ticari defterlerini dosyaya sunmadığı, incelemeye katılmadığı, davacının ticari defterlerine dayandığı anlaşılmıştır. Davacı tarafından sunulan ticari defter ve kayıtların incelenmesi sonucunda düzenlenen bilirkişi raporundaki tespitlerden; davacı tarafından davalıya teklif mektubu sunulduğu ve onaylanan teklif mektubu muhteviyatı gereği fatura düzenlendiği, davacı tarafından ... ... Vergi Dairesi'ne beyan etmiş olduğu BA formunda da KDV hariç fiyatlı olarak alacağı beyan ettiği, 34.774,00 TL bedelin ticari defterde alacak olarak kaydedildiği, davacı tarafın alacağa dayanak olarak faturadan kaynaklı olarak takip tarihi itibariyle alacaklı olduğunun anlaşıldığı belirtilmiştir.
Davacı tacir şirketin davalı tacir şirkete fatura kestiği, sunulan faturanın şekil şartlarına uygun olarak düzenlenip muhataba posta yoluyla teslim edilen faturalarda teslim alan şirket yetkilisi tarafından davalı şirketi kaşesinin ve imzasının bulunduğu, TTK 21/2. Maddesi uyarınca faturaya 8 gün içinde itiraz edildiğine ilişkin dosyada davalı tarafından sunulmuş herhangi bir belgenin bulunmadığı anlaşılmaktadır. Dosya kapsamında faturaların dayanağı taraflar arasındaki ticari ilişki nedeniyle hizmetten kaynaklanmakta olup, davalı taraf cevap dilekçesinde fatura bedellerinin ödendiğinden ve faturaya ilişkin işin eksik yapıldığı ve ayıplı ürün teslim edildiğine ilişkin savunmalarda bulunmuştur. Davalı tarafın ödeme yapıldığına ilişkin beyanlarını destekler nitelikte ödeme dekontu, tahsilat fişi, havale makbuzu vs. gibi belge sunmadığı anlaşılmakla bu hususta mahkememizin 26/11/2020 tarihli duruşmasında davalıya ödeme dekontlarını sunmak üzere 1 haftalık kesin süre verilmişse de bu süre içerisinde dayanak belge sunmamıştır. Öte yandan davalı taraf, davacı tarafından faturaya konu olan yapılan işlerin eksik yapıldığı, ayıplı ürün teslim edildiğine ilişkin itirazlarda bulunmuşsa da; TTK'nın 23. Maddesi gereği ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya inceletmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Somut olayda, işin teslim alınmasından sonra, muayene yükümlülüğünü yerine getirdiğini ve ayıbın varlığını kanıtlayamadığı gibi ayıp iddialarıyla ilgili süresinde bildirimde bulunduğuna ilişkin herhangi bir belge sunmadığı gibi, açık olmayan ayıplar varsa onun yönünden de ihbar edildiğine ilişkin kanıt sunulmamıştır. Davalı teslimi yapılan hizmetin ayıplı olduğuna ilişkin itirazlarını ispatla mükellefken dosya kapsamında hiç bir delil sunmadığından bu yönüyle savunmalarına itibar edilmemiştir. Davacı tarafın HMK 222. Maddesi uyarınca usulüne uygun tutulmuş lehine delil teşkil eden ticari defterlerinde de alacak miktarının kayıtlı olduğu, BA formlarından da anlaşıldığı, davalının faturaya karşı 8 gün içerisinde de itirazda bulunmadığı nazara alındığında karşı tarafa hizmetin eksiksiz teslim edildiğinin kabulü gerekmiştir. Belirtilen bu sebeplerle davacının davalıdan faturadan kaynaklı takip tarihi itibariyle 34.774,60-TL TL tutarında alacağının olduğu ve bunu davalıdan tahsilini talep edebileceği kanaatine varılmıştır. Davacı tarafından davalı aleyhine işbu alacağın tahsiline yönelik başlatılan icra takibinde davalının itirazının haksız olduğu anlaşıldığından, davanın kabulüne davalının .... İcra Müd.'nün ... E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptaline takibin devamına karar verilmiştir. Ayrıca alacağın likit ve belirlenebilir olduğu anlaşılmakla, İİK 67/2 maddesi uyarınca kabul edilen miktar üzerinden icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiği kanaatiyle kabul edilen alacağın %20' si oranında icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda izah edildiği üzere;
(1)Davanın KABULÜ ile; Davalının .... İcra Müd.'nün ... E. Sayılı takip dosyasına yapmış olduğu İTİRAZIN İPTALİ ile, takibin 34.774,60-TL üzerinden takip talebindeki şartlarla aynen devamına,
(2)İİK 67/2. maddesi uyarınca alacak tutarının %20'si oranında (6.954,92-TL) icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
(3)Harçlar tarifesi gereğince alınması gereken 2.375,45 TL karar ve ilam harcından, peşin alınan 420,00 TL peşin harcın mahsubu ile bakiye 1.955,45 TL harcın davalıdan tahsil edilerek Hazine'ye irat kaydına,
(4)Davacı taraf duruşmalarda vekil ile temsil edildiğinden kabul edilen dava değeri itibariyle AAÜT uyarınca yapılan hesaplama neticesinde 5.216,19 TL vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilerek davacı tarafa verilmesine,
(5)Davacı tarafından yapılan; 420,00 TL peşin harç, 6,40 TL vekalet harcı, 44,40 TL başvuru harcı, 900,00 TL bilirkişi ücreti, 196,00 TL posta, tebligat ve müzekkere masraflarından oluşan toplam1.566,80 TL yargılama masrafının davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesine,
(6) 6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-(11)-(13) maddesi ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği tarife hükümleri uyarınca Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazine adına gelir kaydına,
(7)Dosyada kullanılmayan bakiye gider avansının HMK.’nın 333. ve HMK. yönetmeliğinin 47/1. maddeleri uyarınca karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran tarafa ödenmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, 5235 sayılı Kanun'un 33-(1), 6100 Sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 341-(1) ve devamı maddeleri uyarınca, gerekçeli kararın usulen taraflardan her birine tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre dahilinde, Mahkememize dilekçe ile başvurmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 04/02/2021


Katip ...
e-imzalıdır


Hakim ...
e-imzalıdır




Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi