
Esas No: 2014/12481
Karar No: 2014/12481
Karar Tarihi: 9/3/2017
Anayasa Mahkemesinin bu kararı bireysel başvuru kararı olup kişisel veri içerme ihtimali bulunmaktadır. Her ne kadar yayınlamakta yasal bir sakınca bulunmasa da bunun kişilere zarar verme ihtimali karşısında bu kararı yayınlamıyoruz.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ |
ANAYASA MAHKEMESİ |
|
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
MURAT EKEN VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU |
(Başvuru Numarası: 2014/12481) |
|
Karar Tarihi: 9/3/2017 |
|
BİRİNCİ BÖLÜM |
|
KARAR |
|
Başkan |
: |
Burhan ÜSTÜN |
Üyeler |
: |
Serruh KALELİ |
|
|
Hicabi DURSUN |
|
|
Hasan Tahsin GÖKCAN |
|
|
Yusuf Şevki HAKYEMEZ |
Raportör Yrd. |
: |
Derya ATAKUL |
Başvurucular |
: |
1. Murat EKEN |
|
|
2. Yusuf EKEN |
|
|
3. Sema ALTUNAY |
|
|
4. Semiha ÜNSAL |
Vekili |
: |
Av. Adem
ALTUNDAĞ |
I. BAŞVURUNUN KONUSU
1. Başvuru, makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
iddiasına ilişkindir.
II. BAŞVURU SÜRECİ
2. Başvuru 24/7/2014 tarihinde
yapılmıştır.
3. Başvuru, başvuru formu ve eklerinin idari yönden yapılan ön
incelemesinden sonra Komisyona sunulmuştur.
4. Komisyonca başvurunun kabul edilebilir olduğuna ve esas
incelemesinin Bölüm tarafından yapılmasına, dosyanın Bölüme gönderilmesine
karar verilmiştir.
5. Başvurucu Üzüm Eken"in 30/11/2015
tarihinde vefat ettiği tespit edilmiştir. 2/1/2017
tarihli yazı ile mirasçılarına, başvurucu tarafından yapılan bireysel başvuruya
mirasçı sıfatı ile devam edip etmeyecekleri sorulmuş, devam edecek olmaları hâlinde buna ilişkin belgelerin
Anayasa Mahkemesine gönderilmesi gerektiği bildirilmiştir. Başvurucunun
mirasçıları 23/1/2017 tarihli dilekçe ile bireysel
başvuruya mirasçı sıfatı ile devam edeceklerini belirterek vekâletnameleri ile
mirasçılık belgesinin onaylı suretini göndermişlerdir.
6. Başvuru belgelerinin bir örneği bilgi için Adalet Bakanlığına
gönderilmiştir.
III. OLAY VE OLGULAR
7. Başvuru formu ve eklerinde ifade edildiği şekliyle ilgili
olaylar özetle şöyledir:
8. Başvurucuların murisi Üzüm Eken, trafik kazası sonucu cismani
zarar nedeniyle ortaya çıkan maddi ve manevi zararının karşılanması talebiyle 16/3/2001 tarihinde dava açmıştır. Ankara 20. Asliye Hukuk
Mahkemesi 13/11/2002 tarihli kararı ile davalıların
diplomatik dokunulmazlıklarının bulunduğu gerekçesiyle yargılamanın
durdurulmasına karar vermiştir. Karar, Yargıtay 4. Hukuk Dairesinin 17/6/2010 tarihli ilamı ile bozulmuştur. Bozma ilamına
uyularak yapılan yargılamada Mahkemece 14/5/2015
tarihli karar ile davanın reddine karar verilmiştir. Temyiz talebinde
bulunulmuş olup temyiz incelemesi devam etmektedir.
IV. İNCELEME VE GEREKÇE
9. Mahkemenin 9/3/2017 tarihinde yapmış
olduğu toplantıda başvuru incelenip gereği düşünüldü:
10. Başvurucular, murisleri tarafından açılan davada makul
sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüşlerdir.
A. Esas Yönünden
11. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılamanın süresi tespit edilirken sürenin başlangıç tarihi olarak davanın
ikame edildiği tarih; sürenin sona erdiği tarih olarak -çoğu zaman icra
aşamasını da kapsayacak şekilde- yargılamanın sona erdiği, yargılaması devam
eden davalar yönünden ise Anayasa Mahkemesinin makul sürede yargılanma hakkının
ihlal edildiğine ilişkin şikâyetle ilgili kararını verdiği tarih esas alınır (Güher Ergun ve diğerleri, B. No: 2012/13, 2/7/2013, §§ 50, 52).
12. Medeni hak ve yükümlülüklerle ilgili uyuşmazlıklara ilişkin
yargılama süresinin makul olup olmadığı değerlendirilirken yargılamanın
karmaşıklığı ve kaç dereceli olduğu, tarafların ve ilgili makamların yargılama
sürecindeki tutumu ve başvurucunun yargılamanın süratle sonuçlandırılmasındaki
menfaatinin niteliği gibi hususlar dikkate alınır (Güher Ergun ve diğerleri, §§ 41-45).
13. Anılan ilkeler doğrultusunda Anayasa Mahkemesinin benzer
başvurularda verdiği kararlar dikkate alındığında somut olayda 15 yıl 11 aydır
devam eden yargılamanın süresinin makul olmadığı sonucuna varmak gerekir.
14. Açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence
altına alınan makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi
gerekir.
B. 6216 Sayılı Kanun"un
50. Maddesi Yönünden
15. 30/3/2011 tarihli ve 6216 sayılı
Anayasa Mahkemesinin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun"un 50.
maddesinin (1) numaralı fıkrası şöyledir:
“Esas inceleme sonunda, başvurucunun hakkının
ihlal edildiğine ya da edilmediğine karar verilir. İhlal kararı verilmesi
hâlinde ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yapılması gerekenlere
hükmedilir…”
16. Başvurucular, manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
17. Somut olayda makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği
sonucuna varılmıştır.
18. İhlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları
karşılığında başvuruculara ayrı ayrı net 6.600 TL manevi tazminat ödenmesine
karar verilmesi gerekir.
19. Dosyadaki belgelerden tespit edilen 206,10 TL harç ve 1.800
TL vekâlet ücretinden oluşan toplam 2.006,10 TL yargılama giderinin
başvuruculara müştereken ödenmesine karar verilmesi gerekir.
V. HÜKÜM
Açıklanan gerekçelerle;
A. Makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiğine ilişkin
iddianın KABUL EDİLEBİLİR OLDUĞUNA,
B. Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan makul sürede
yargılanma hakkının İHLAL EDİLDİĞİNE,
C. Başvuruculara ayrı ayrı net 6.600 TL manevi tazminat
ÖDENMESİNE, tazminata ilişkin diğer taleplerin REDDİNE,
D. 206,10 TL harç ve 1.800 TL vekâlet ücretinden oluşan toplam
2.006,10 TL yargılama giderinin başvuruculara MÜŞTEREKEN ÖDENMESİNE,
E. Ödemelerin, kararın tebliğini takiben başvurucuların Maliye
Bakanlığına başvuru tarihinden itibaren dört ay içinde yapılmasına, ödemede
gecikme olması hâlinde bu sürenin sona erdiği tarihten ödeme tarihine kadar
geçen süre için yasal FAİZ UYGULANMASINA,
F. Kararın bir örneğinin Yargıtay 4. Hukuk Dairesine
GÖNDERİLMESİNE,
G. Kararın bir örneğinin Adalet Bakanlığına GÖNDERİLMESİNE 9/3/2017 tarihinde OYBİRLİĞİYLE karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.