8. Hukuk Dairesi 2014/27504 E. , 2017/6157 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı vekili, dava konusu 25165 ada 3 parselde (imar öncesi 351 parsel) kayıtlı taşınmazın 500 m2 lik kısmının 1990 yılında vekil edeni tarafından ..."den satın alındığını açıklayarak, dava konusu taşınmazın 500 m2lik ev ve bahçesinin vekil edenine ait olduğunun tespiti ile tapu kaydının iptali ve davacı adına tesciline, mümkün olmadığı takdirde vekil edeni tarafından ödenen bedelin ve taşınmaz üzerine yapılan masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılardan ..., ... ve arkadaşları vekili davanın reddine karar verilmesini savunmuşlar, diğer davalılar ise savunmada bulunmamıştır.
Mahkemece, tapulu yerlerin haricen satışı mümkün olmadığından ve davacının zilyetliğini devraldığını iddia ettiği ... ile davalıların irtibatının sağlanamadığından tapu iptali ve tescil davasının reddine, tapulu yerin haricen devri mümkün olmadığından zilyetlik yoluyla da devredilemeyeceğinden davacı iyi niyetli zilyet olmadığından tazminat talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili dava dilekçesinde, tapulu taşınmazın haricen satın alınması ve eklemeli zilyetliğe dayalı tapu iptali ve tescil mümkün olmadığı takdirde, ödenen bedelin ve taşınmaz üzerine yapılan masrafların davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Ancak 18.12.2012 havale tarihli dilekçesinde, taşınmaza 20 yılı aşkın süredir iyi niyetli zilyet olduğunu, zilyetliğin başlangıç tarihi itibariyle de malikin tapu kaydından anlaşılmadığını açıklayarak, TMK 713/2 maddesi kapsamında tapu iptali ve tescil kararı verilmesini, TMK 713. maddesi uygulanmaz ise üzerine yapılan yapı ve ağaçlar nedeniyle TMK "nun 724. maddesinin uygulanma imkanı bulunduğunu, bu iki sebep yönünden tapu iptali ve tescil talebi yerinde görülmediği takdirde, iyi niyetle yapılan yapı, dikilen ağaç, ödenen vergi ve diğer ödemelerin sebepsiz zenginleşme ve TMK "nun 722-723. maddeleri kapsamında davacıya ödenmesini istediği görülmüştür.
6100 sayılı HMK" nın 176 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olan ıslah kurumu, mahkemeye yöneltilmesi gereken tek taraflı ve açık bir irade beyanı ile tarafların dilekçelerinde belirttikleri vakıalarını, dava konusunu veya istem sonucunun değiştirilmesi imkanını sağlamaktadır. Bu bağlamda, davacı isterse dava dilekçesini tamamen ıslah ederek dava konusunu değiştirebilirse de, yeni dava konusu önceki dava konusunun yerine geçer ve yine tek bir dava söz konusu olur.
Davacı vekili, ıslah dilekçesiyle davasını öncelikle TMK 713/2 maddesindeki olağanüstü kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik hukuksal nedeni ile tapu iptali ve tescil, yerinde görülmemesi halinde TMK 724. maddesi gereğince tapu iptali ve tescil, bu isteklerinin de yerinde görülmemesi halinde sebepsiz zenginleşme ve TMK "nun 722-723. maddeleri gereğince iyi niyetle yapılan masrafların tazmini isteminde bulunmuş ise de, Mahkemece, dayanılan hukuki sebeplerden haricen satın alma ve eklemeli zilyetlik hukuki nedenine değer verilerek davanın reddi cihetine gidilmiş, ıslah ile belirtilen hukuki nedenler yönünden değerlendirme yapılmamıştır.
Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular dikkate alınmaksızın hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile usul ve kanuna aykırı bulunan hükmün 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, taraflarca HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine 25.04.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.