Abaküs Yazılım
Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1093
Karar No: 2022/1042
Karar Tarihi: 08.09.2022

BAM Hukuk Mahkemeleri Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi 2022/1093 Esas 2022/1042 Karar Sayılı İlamı

T.C. ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 20. HUKUK DAİRESİ

T.C.
ANKARA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
20. HUKUK DAİRESİ

ESAS NO : 2022/1093
KARAR NO : 2022/1042
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
K A R A R


İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : ANKARA 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK
MAHKEMESİ
TARİHİ : 02/11/2021
NUMARASI : 2021/197 E. - 2021/343 K.

DAVACI :
VEKİLİ :
VEKİLİ :
DAVALI :
VEKİLİ :

DAVANIN KONUSU : YİDK Kararının İptali, Marka Hükümsüzlüğü

Taraflar arasında görülen davada Ankara 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesince verilen 02/11/2021 tarih ve 2021/197 E. - 2021/343 K. sayılı kararın Dairemizce incelenmesi davacı tarafından istenmiş ve istinaf dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ :Davacı vekili, müvekkilinin "..." ibareli markalarının 2009 yılından beri tescilli olduğunu, müvekkilinin ... markasını çeşitli şekillerde geliştirdiğini, yaygınlaştırdığını ve seri markalar oluşturduğunu, davalı Şirket tarafından yapılan 2016/22061 sayılı "..." ibareli başvurunun, müvekkili markası ile benzer olduğunu, aynı sınıf emtiaları kapsadığını, bu durumun davalı lehine haksız yarar sağlayacağını, müvekkili markaları ile dava konusu markanın ayırt edilemeyecek kadar benzer olduklarını, dava konusu ürünlerin ucuz ürünler olduğunu, müvekkili markasının 556 sayılı KHK'nın 8/4 maddesine göre tanınmış bulunduğunu, yemek servisi, catering gibi hizmetler veren davalının hangi sebeple çikolata, bisküvi gibi mal grubunda böyle bir markayı tescil ettirmek istediğinin anlaşılamadığını, müvekkiline ait bir diğer marka olan "..." ibaresi dolayısıyla "..." denilince tüketicinin aklına direkt müvekkilinin geldiğini, dava konusu başvurunun kötü niyetli bir başvuru olduğunu ileri sürerek, 2017-M-6233 sayılı kararının iptaline, dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir .
Davalı ... vekili, Kurum kararının usul ve yasaya uygun olduğunu, dava konusu başvuru ile davacının itirazına mesnet markalar arasında karıştırılmaya yol açacak düzeyde benzerlik bulunmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.
Davalı Şirket vekili, markaların bir bütün olarak bıraktıkları etkide benzerliğin bulunmadığını, markalar arasında belirleyici fark yaratan harflerin "g" ve "s" harfleri olduğunu, markalar arasında işitsel benzerlik olması tek başına markalar arasında karşılaştırılma sonucunu doğurmayacağını, davacının markasının tanınmış olmadığını savunarak, davanın reddini istemiştir.

İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece, dava konusu 2016/22061 sayılı başvuru markası ile davacı yanın "..." ibareli markaları arasında 556 sayılı KHK’nın 8/1-b bendi uyarınca benzerlik ve iltibas ihtimalinin mevcut olmadığı, aynı KHK'nın 8/4 maddesinin uyuşmazlık bakımından uygulanma imkanının bulunmadığı, zira taraf markaları arasında benzerlik görülmediği, dava konusu marka başvurusunun kötü niyetli yapıldığına dair emarelerin dosyada mevcut olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı vekili, mahkeme kararında kabul edilenin aksine dava konusu markaların 3 harflik kısa harf dizilerinden oluşmalarının, markalar arasında tüketici nezdinde iltibas oluşturma ihtimalini ortadan kaldırmayacağını, müvekkiline ait “...” ibareli markalar ile davalı tarafından haksız ve hukuka aykırı bir şekilde tescil ettirilmek istenen “...” ibareli markanın aynı ve ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, toplum nezdinde belli bir tanınmışlık kazanan markalarda iltibas oluşma ihtimalinin, diğer markalara nazaran daha yüksek bulunduğunu, zira bu markaların, tüketicinin aklında ciddi anlamda yer edindiği için ufak bir benzerliğin dahi tüketicide bu markaları çağrıştıracağını, yine dava konusu markaların kapsadıkları mal veya hizmet sınıflarının ucuz ürünler ihtiva etmesi sebebiyle karıştırılma ihtimalinin yüksek bulunduğunu ileri sürerek, ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasını ve davanın kabulüne karar verilmesini istemiştir.

GEREKÇE : Dava, YİDK kararının iptali ve marka hükümsüzlüğü istemlerine ilişkindir.
İnceleme, 6100 sayılı HMK'nın 355. madde hükmü uyarınca istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak ve kamu düzenine aykırı hususların olup olmadığı gözetilerek yapılmıştır.
Dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve ileri sürülen istinaf sebepleri dikkate alındığında mahkemenin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı, davalının başvurusuna konu olan "...+şekil" ibaresi ile davacının itirazına mesnet gösterdiği "..." esas ibareli markalar arasında anlamsal, görsel ve fonetik olarak yapılan incelemede, karıştırılma ihtimaline neden olabilecek derecede benzer olmadıkları, zira dava konusu markalarda yer alan ve söz konusu harf diziliminin başındaki farklı harfin markaları birbirinden ayırdığı, anlamsal farklılığın da söz konusu durumu güçlendirdiği, 556 sayılı KHK’nın 8/1-b maddesi anlamında iltibas tehlikesinin somut uyuşmazlıkta bulunmadığı, aynı KHK'nın 8/4 maddesinin uygulanması şartlarının da oluşmadığı, kötü niyetin iddiasının da ispat edilemediği anlaşılmakla, davacı vekilinin istinaf başvurusunun esas yönünden reddine dair hüküm kurmak gerekmiştir.

HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda belirtildiği üzere;
1-Davacı vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b.1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE,
2-Davacı tarafından istinaf başvurusunda yatırılan maktu harcın mahsubu ile yeniden harç alınmasına yer olmadığına,
3-İstinaf aşamasında davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına,
4-İstinaf aşamasında duruşma açılmadığından taraflar lehine vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda oybirliği ile 08/09/2022 tarihinde HMK 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere karar verildi.

GEREKÇELİ KARARIN YAZILDIĞI TARİH : 04/10/2022



Başkan

Üye


Üye


Katip









Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi