9. Hukuk Dairesi 2015/33114 E. , 2019/5119 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İŞ MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalılar vekilleri tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
YARGITAY KARARI
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili özetle; davacının davalı iş yerinin Irak’taki hastane projesinde 20/11/2013-07/06/2014 tarihleri arasında alçıpan ustası olarak 1800 USD maaşla çalıştığını, her iki davalı arasında asıl - alt işveren ilişkisi olduğunu, müvekkilinin yıllık izin için Türkiye de bulunduğu sırada terör örgütü IŞID in kenti ele geçirmesinden dolayı hastane inşaatına son verildiğini ve tüm işçilerin işten çıkarıldığını, işten çıkarıldıktan sonra yasal haklarının ödenmediğini iddia ederek; ihbar tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil ücreti, hafta tatili ücreti ve ödenmeyen ücret alacaklarının faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
B) Davalı Cevabının Özeti:
Davalı Erenport İnşaat San. ve Tic. A.Ş. vekili özetle; davacının müvekkili şirket bünyesinde çalışmadığını, RYS Yapı Proje Uygulama Ltd. Şti bünyesinde çalıştığını müvekkili şirketin yaptığı inşaatlarında dava dışı RYS yapıya ait olduğunu, davanın husumet yönünden reddinin gerektiğini, davanın alacaklarının zaman aşımına uğradığını, davacı ile müvekkili şirket arasında işçi işveren ilişkisinin hiçbir zaman kurulmadığını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
Davalı ... AŞ. vekili özetle; müvekkilinin Irak Basra hastane projesi adı altında bir ihalesinin olmadığını müvekkili şirket ile diğer davalı şirket arasında herhangi bir ticari ilişki veya yazılı sözlü anlaşma bulunmadığını, bu nedenle davacının işçilik alacaklarından müştereken ve müteselsilen sorumlu olamayacağını savunarak, davanın reddini talep etmiştir.
C) Yerel Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak; davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
D) Temyiz:
Kararı, davalılar vekilleri temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma ücretlerinin hesabı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Somut uyuşmazlıkta; davacı dava dilekçesinde, haftada 7 gün, 07:00-17:00 saatleri arasında çalıştığını, karşılığı ücretlerin ödenmediğini iddia etmiş, iddiasını ispat amacıyla tanık deliline dayanmıştır. Dinlenen davacı tanıkları iddiayı doğrulamış ancak hükme esas alınan bilirkişi raporunda, talep aşılarak haftalık 19 saat fazla mesai yapıldığı kabul edilerek fazla mesai ücreti hesaplanmıştır.
Mahkemece, ispatlandığı üzere davacının haftada 6 gün 07:00-17:00 saatleri arasında çalıştığı, bu süreden 1 saat ara dinlenme süresi düşüldüğünde, haftalık 9 saat fazla mesai yaptığı ancak ayda 2 hafta tatili gününde çalıştığı sabit olan davacının bu nedenle ayda 2 hafta 9 saat, ayda 2 hafta ise, (ayrı bir hafta tatili ücreti talebi bulunduğundan hafta tatili günlerinde çalıştığında günlük 7.5 saati aşan 1,5 saatin 9 saate eklenmesiyle) 10,5 saat fazla mesai yaptığı kabul edilerek fazla mesai ücreti hesaplanıp hüküm altına alınması gerekirken davacının maddi vakıaya ilişkin iddiası aşılarak hüküm kurulması hatalıdır.
3-Dava dilekçesinde talep edilen ve ispatlanan hafta tatili ücretinin ayda 2 hafta tatili gününde çalışıldığı kabulüyle hesaplanması doğru isede; hükme esas alınan bilirkişi raporunda bilirkişinin fazla mesai ücretindeki hesap yöntemi gibi haftalık 19 saat üzerinden hesap yapması hatalıdır.
Bilirkişi raporunda gösterildiği üzere; 20/11/2013 – 31/12/2013 tarihleri arasında çalışılan 3 hafta tatili için 3 gün karşılığı 57 saat değil, 22,5 saat üzerinden, 01/01/2014-07/06/2014 tarihleri arasında çalışılan 10 hafta tatili için 10 gün karşılığı 190 saat değil, 75 saat üzerinden hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken yazılı şekilde kabulü isabetsizdir.
4-Hüküm altına alınan alacakların net mi yoksa brüt mü olduğunun hükümde belirtilmemesinin HMK’nun 297/2. maddesine aykırı olduğunun ve infazda tereddüde yol açacağının düşünülmemesi de hatalıdır.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 28.02.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.