4. Hukuk Dairesi 2016/7295 E. , 2018/5279 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 10/04/2015 gününde verilen dilekçe ile haksız takip sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/02/2016 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi taraflar vekillerince süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
Dava, haksız icra takibi sebebiyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili; davalının üzerinde tahrifat yapılan senedin tahsili için müvekkili aleyhine icra takibi yaptığını, bahsi geçen senet açısından ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin 2014/121 esas sayılı dosyası ile senette tahrifat yapılmış olması sebebiyle icra takibinin iptaline karar verildiğini, yapılan haksız takip ile müvekkilinin mağdur olduğunu belirterek manevi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili; cevap dilekçesi vermemiştir.
Mahkemece; ... 1. İcra Hukuk Mahkemesinin esas sayılı dosyası ile tahrifat yapıldığından takibin iptaline karar verildiği, davacının borcu olmadığı bir alacak ile ilgili olarak icra takibine maruz kaldığı gerekçesiyle manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir. Manevi tazminata karar verilebilmesi için TBK 58 (BK’nun 49) maddesindeki koşulların oluşması gerekir.
Manevi zarar, kişilik değerlerinde oluşan objektif eksilmedir. Duyulan acı, çekilen ızdırap manevi zarar değil onun görüntüsü olarak ortaya çıkabilir. Acı ve elemin manevi zarar olarak nitelendirilmesi sonucu tüzel kişileri ve bilinçsizleri; öte yandan acılarını içlerinde gizleyenleri tazminat isteme haklarından yoksun bırakmamak için yasalar, manevi tazminat verilebilecek olguları sınırlamıştır. Bunlar, kişilik değerlerinin zedelenmesi (TMK 24), isme saldırı (TMK 26), nişan bozulması (TMK 121), evlenmenin feshi (TMK158), bedensel zarar ve ölüme neden olma (BK 47) durumlarından biri ile kişilik haklarının zedelenmesidir (BK 49). Bunlardan TMK’nın 24. maddesi ile BK’nın 49. maddesi daha kapsamlıdır. TMK’nın 24. maddesinin belli yerlere yollaması nedeniyle böyle bir durumun bulunduğu yerde, onu düzenleyen kurallar (örneğin; TMK 26, 174, 287); bunların dışında BK’nın 49. maddesi uygulanır.
TMK’nın 24. ve TBK.58 (BK’nın 49) maddesinde belirlenen kişisel çıkarlar, kişilik haklarıdır. Kişilik hakları ise, kişisel varlıkların korunmasıyla ilgilidir. Kişisel varlıklar, bedensel ve ruhsal tamlık ve yaşam ile nesep gibi insanın, insan olmasından güç alan varlıklar ya da kişinin adı, onuru ve sır alanı gibi dolaylı varlıklar olarak iki kesimlidir. Tekniğin gelişimi ve yaşam koşullarına göre belirlenmiş varlıklar, açıklanan olgularla çevrelendirildiğinde, davaya konu olayın bu çerçeve dışında kalması durumunda manevi tazminat isteği reddedilmelidir.
Dosya kapsamından; davacıya karşı davalı tarafından yapılan icra takibi, davacının cismani zararına neden olmadığı gibi iç huzurunu bozacak nitelikte de değildir. Manevi zararın koşullarını düzenleyen TBK 58. maddesine göre davacının dava konusu yaptığı hususlar kişinin sosyal, fiziki ve kişilik değerlerine saldırı oluşturacak nitelikte bulunmadığından bu fiile ilişkin manevi tazminat isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle davalı yararına BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre davacının temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına ve davalıdan peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 04/07/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.