
Esas No: 2016/12148
Karar No: 2018/3731
Karar Tarihi: 12.04.2018
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2016/12148 Esas 2018/3731 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ...Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Davacı, davalılardan işverene ait işyerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün davalı Kurum vekili ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
K A R A R
Dava, davacının davalı ... Yardımlaşma ve ... ... Başkanlığı nezdinde 01.01.1997-15.11.2013 tarihleri arasında geçen hizmetinin tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davanın yasal dayanaklarından biri 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.
Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.
Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu, niteliği, başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş ... tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve ...larına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
Somut olayda, 15.05.1979 ... tarihli olan davacının hizmet başlangıç tarihi olan 01.01.1997 tarihi itibariyle 17 yaşında olduğu anlaşılmakla Mahkemece açıklanan şekilde fiili çalışmanın varlığının yöntemince araştırılmadan sonuca gidildiği ortadadır.
Yapılacak iş, davacı işe giriş tarihinde 17 yaşında olduğundan ... olup olmadığını, okul kaydı ile devamsızlık durumunu araştırmak, ... olmasının anlaşılması halinde ...likte geçen hizmet süreleri yönünden ... tanıklarını yeniden dinleyerek davacının davalı işyerinde geçen çalışmasının tam süreli mi, kısmi süreli mi çalışmayı gerektirdiğini belirlemek ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı olarak kanıtladıktan sonra sonucuna göre Mahkemece bir karar vermekten ibarettir.
Öte yandan, 506 sayılı Yasanın 60/G maddesi, “Bu maddenin uygulanmasında; 18 yaşından önce ... ... Sigortalarına tabi olanların sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Ancak, bu tarihten önceki süreler için ödenen ... ... Sigortaları primleri, prim ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir” hükmünü getirmiş olup bu hususun da kararda gözetilmemiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı Kaymakamlık ve davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 12.04.2018 gününde oybirliği ile karar verildi.