MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtiraz, Şikayet

Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

KARAR

Borçlu vekili; icra takibine konu ilamın daha önce takibe konu edildiğini, dosya tutarının alacaklı vekilinin banka hesabına ödendiğini, düzelterek onama ilamı sonucu oluşan faiz alacağının temlik edenin başka icra dosyalarındaki hacizleri nedeniyle ilgili icra dosyalarına aktarıldığını, temlik edenin ilam tutarını değil düzeltilerek onamadan önce başlatılan takip tutarını ferileri ile birlikte temlik ettiğini, faiz alacağının olmadığını, lehe yapılan temlikin tamamen ödendiğini, faiz alacağının yüksek hesaplandığını, var ise faiz alacağının ilk takip dosyası üzerinden istenmesi gerektiğini ve takibin mükerrer olduğunu belirterek iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece, borçlunun talebinin ve alacaklının icra inkar tazminatı taleplerinin reddine karar verilmesi üzerine hüküm alacaklı ve borçlu vekillerince ayrı ayrı temyiz edilmiştir.
1-Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının, dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, reddine;
2-Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
6100 sayılı HMK"nun 30. maddesinde “Hâkim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür.” şeklinde usul ekonomisi ilkesi getirilmiştir.
Dairemizin yeniden oluşan görüş ve kanaatinde; tarafları aynı olan ve aynı ilamdan kaynaklanan alacakların aynı takip dosyası üzerinden harcı yatırılarak tahsili mümkün iken, makul ve kabul edilebilir bir gerekçe olmaksızın ayrı takip başlatılması, yukarıda Yasa ile düzenleme altına alınan usul ekonomisine aykırılık teşkil etmesi sebebiyle, ayrı takip yapılmaması gerektiği benimsenmiş ve bu yöndeki uygulama süreklilik kazanmıştır.
Somut olayda, alacaklı (temlik eden) ...’ın ... Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 2010/27 Esas, 2010/265 Karar sayılı ilamını ... İcra Müdürlüğü"nün 2010/328 Esas sayılı dosyasında takip konusu yaptığı, 12.04.2010 tarihinde dosya alacağının tamamını ferileri ile birlikte ...’ye temlik ettiği, temlik alan ...’nin düzelterek onama ilamı sonucu oluşan faiz alacağının itiraz konusu Yeşilhisar İcra Müdürlüğü’nün 2013/55 Esas sayılı icra dosyası üzerinden takibe konulduğu ve (ilk yapılan)Yeşilhisar İcra Müdürlüğü"nün 2010/328 Esas sayılı takipte ödeme yapıldığı belirtilmiş ise de alınan bilirkişi raporundan 11.04.2011 tarihi itibariyle bir kısım ödenmeyen alacağın tespit edildiği anlaşılmıştır.
O halde yukarıdaki açıklamalar nedeniyle düzelterek onama ilamından kaynaklı ikinci takibe konu alacağın ilk takip dosyası üzerinden tahsili gerektiğinden istemin kabulü ile ikinci takibin iptali gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile Mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, taraflarca İİK"nun 366/3. maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, 08.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.