11. Hukuk Dairesi 2019/3655 E. , 2019/6177 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
(TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasındaki dava sonucu mahkemece verilen 28/11/2013 gün ve 2013/8-2013/612 sayılı hükmün Dairemizce 03/03/2015 gün ve 2014/5220 - 2015/2869 sayılı ilamla bozulması üzerine yukarıda tarih ve sayısı belirtilen direnme kararına ilişkin dava dosyası 02.12.2016 tarih ve 6763 sayılı Yasa"nın 43 ve geçici 4/1. maddesi uyarınca dosya Dairemize gönderilmiş olmakla, dosyadaki kağıtlar okundu gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ..."ın 27/04/2010 tarihinde TEB Malatya İnönü Caddesi Şubesinden konut kredisi sözleşmesi imzaladığını, bu kredi sözleşmesine dayalı olarak Zurich Sigorta tarafından da evlerinin sigorta poliçesi kapsamında ferdi kaza sigortası ile sigortalandığını, yine bu kredi sözleşmesi ile ilgili olarak hayat sigortasının 27/04/2011 ile 27/04/2012 tarihleri arasında geçerli olmak üzere yenilendiğini ve murise Zurich Sigorta A.Ş. tarafından hayat sigortası yapıldığını, murisin, yaşadığı dönem içerisinde hem konut kredisini hem de sigorta primini eksiksiz olarak yatırdığını, sigorta poliçelerini zamanında yenilediğini, murisin 11/04/2012 tarihinde vefatı üzerine prim ve taksitlerin yine müvekkilleri tarafından eksiksiz olarak ödenmeye devam edildiğini, murisin eşi olan davacı tarafından davalı bankaya müracaat ederek, eşinin ilaçlama yaptıktan sonra yol kenarında ölü olarak bulunduğunu, bu nedenle ferdi kaza sigortası doğrultusunda sigorta teminatının kendisine ödenmesi yönünde sözlü talepte bulunduğunu, talebinin reddedildiğini, oysa murisin ölüm şekli itibariyle ferdi kaza sigortasının genel şartlarının 4. maddesi kapsamına girdiğini, murisin daha öncesinde herhangi bir rahatsızlığının bulunmadığını, kayısı bahçesini ilaçladıktan sonra vefat etmesi durumunun da bu haktan yararlanmasına engel teşkil etmediğini, bu nedenlerle ferdi kaza sigortası kapsamında ödenen kredi taksitlerinin ve geriye kalan kredi taksitlerinin sigorta teminatının ve ödenen primlerin tamamı olan 40.000 TL"nin murisin vefat tarihi olan 11/04/2012 tarihi itibariyle davalıdan tahsiline, kredi sözleşmesi ile konut üzerine konulan ipoteğin terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili; müvekkili bankanın bu davanın tarafı olmadığını, davaya konu ferdi kaza poliçesinin davalı Zurich Sigorta ile davacıların murisi arasında akdedildiğini, müvekkili bankanın rizikonun gerçekleşmesi halinde herhangi bir ödeme taahhüdü bulunmadığını, nitekim anılan poliçede de rizikonun gerçekleşmesi halinde tazminat ödeme yükümlülüğünün sigortacıya ait olduğunun açıkça belirtilmiş olduğunu, bu nedenlerle açılan davanın müvekkili yönünden husumet yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Zurich Sigorta A.Ş. vekili; öncelikle yetki itirazının değerlendirilmesini talep ettiğini, dava konusu vefat eden ..."ın ferdi kaza teminatının ödenmesine ilişkin poliçenin 28/04/2011 tarihinde iptal edilmiş olduğunu, vefat tarihinin ise 11/04/2011 olduğundan poliçe teminatı kapsamında olmadığını, müvekkili sigorta şirketi nezdindeki 28/04/2011 tarihinde düzenlenen 01 nolu zeyilname ile iptal edildiğini, bu nedenle müvekkilinin hiçbir sorumluluğunun bulunmadığını beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması kararında bozmaya direnilerek yapılan yargılama sonunda, iddia, savunma, bilirkişi raporları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; Sigorta poliçesindeki vefat ve sakatlık klozunda ani ve beklenmedik kaza sonucu vefatın teminat altına alınmış olması, ATK raporunda ise vefatın kazadan değil kalp damar hastalığı sonucu meydana geldiğinin bildirilmiş olması dikkate alındığında tazminat şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacılar vekili temyiz etmiştir.
HGK’nın 14.02.2019 tarih, 2017/11-409E.-2019/159K. sayılı; dosyadaki dava konusu olayın tüketici işlemi olması nedeniyle tüketici mahkemesinde görüleceği yönündeki kararı üzerine dosya Dairemize temyiz itirazları incelenmek üzere gönderilmiştir.
Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacılar vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacılar vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, 6502 sayılı Yasa"nın 73/2. maddesi gereğince tüketici mahkemelerinde tüketici tarafından açılan davalar harçtan muaf olduğundan davacılardan harç alınmasına yer olmadığına, 03/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.