17. Ceza Dairesi 2019/5651 E. , 2019/6872 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇLAR : Hırsızlık, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel mahkemece sanık hakkında hırsızlık ve mala zarar verme suçlarından verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararların niteliği ile suçların tarihine göre dosya görüşüldü:
5271 sayılı CMK’nun 34. maddesinin ikinci fıkrası ile 232. maddesinin altıncı fıkrasında, hakim ve mahkemelerin her türlü kararlarında ve hükümlerinde (Hüküm fıkrasında) başvurabilecek kanun yolu, süresi, mercii ve şekillerinin duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıkça gösterilmesinin zorunlu olduğu belirtildiğinden ve kararda temyiz süresinin başlangıcı için "Kararın öğrenildiği (tefhim/tebliğ) tarihten itibaren denilerek karışıklığa yol açıldığı anlaşıldığından sanığın temyiz istemi de süresinde kabul edilerek yapılan incelemede;
1) Sanığın kovuşturma aşamasındaki savunmalarında ısrarla suçları işlemediğini ve kimliğinin başkası tarafından kullanılmış olabileceğini belirtmesine rağmen mahkemece tutanak tanıkları ile yüzleştirme yapılarak veya mümkün değilse teşhise elverişli fotoğrafları çekilerek mahkeme huzurunda tanıklara gösterilmesiyle olay günü yakaladıkları kişinin sanık olup olmadığının sorulması veya yakalama esnasında yakalanan şahsın parmak izi alınmış ve fotoğrafları çekilmişse, bunlarla sanıktan elde edilecek parmak izi ve fotoğrafların karşılaştırılmasıyla, yakalanan kişinin sanıkla aynı kişi olup olmadığına ilişkin bilirkişi raporları alınmadan eksik kovuşturma ile sanığın hukuki durumunun belirlenmesi suretiyle yazılı şekilde karar verilmesi,
Kabule ve uygulamaya göre de;
2) 23.07.2012 tarihli görgü tespit tutanağında, suça konu aracın mazot depo kapağında herhangi bir zararın bulunmadığının tespit edildiği ve katılanın duruşmadaki beyanında depo kapaklarını kilitlemeden bıraktıklarını belirttiği, ancak aynı tarihli olay tutanağında, suça konu aracın depo kapağının kırık olduğunun belirtilmesi karşısında; tutanak tanıklarından ve katılandan depo kapağına zarar verilip verilmediği açıkça sorulup bu husustaki çelişki giderilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik kovuşturma ile yazılı şekilde mahkumiyet hükmü kurulması,
3) Kilitli olmayan mazot deposundan mazot çalma eyleminin 5237 sayılı TCK’nun 142/1-e maddesi kapsamında kaldığı gözetilmeden, aynı Yasa"nın 141/1. maddesinden hüküm kurulması,
4) Sanık hakkında; kasten işlemiş olduğu suçlar için hapis cezasıyla mahkûmiyetin yasal sonucu olarak, 5237 sayılı TCK’nun 53/1. maddesinin (a), (b), (c), (d), (e) bentlerinde yazılı haklardan, aynı maddenin 2. fıkrası uyarınca cezalarının infazı tamamlanıncaya kadar, kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri açısından ise anılan maddenin 3. fıkrası uyarınca mahkûm olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar yoksun bırakılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurulması, ve yine T.C. Anayasa Mahkemesi"nin, TCK"nun 53. maddesine ilişkin olan, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının, 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle iptal kararı doğrultusunda TCK"nun 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
5) Sanıkların birlikte sebebiyet verdikleri yargılama gideri olarak hesaplanan bedelin sanıklardan ayrı ayrı tahsiline karar verilmesi gerekirken, kanun metninde yazılı olmamasına rağmen 5271 sayılı CMK"nun 326/2. maddesine aykırı olarak müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesi,
6) Hükümden sonra 02/12/2016 tarihinde 29906 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı CMK"nun 253. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendine eklenen alt bendler arasında yer alan ve 5237 sayılı TCK"nun 141. maddesinde tanımı yapılan hırsızlık suçunun uzlaşma kapsamına alındığının anlaşılması karşısında, 5237 sayılı TCK"nun 7/2. maddesi uyarınca; ""Suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise, failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur."" hükmü de gözetilerek 6763 sayılı Kanunun 35. maddesi ile değişik CMK"nun 254. maddesi uyarınca aynı kanunun 253. maddesinde belirtilen esas ve usûle göre uzlaştırma işlemleri yerine getirildikten sonra sonucuna göre sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’in temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin açıklanan nedenlerle tebliğnameye kısmen uygun olarak BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından yeniden hüküm kurulurken 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"nun 326/son maddesi uyarınca sanığın kazanılmış haklarının GÖZETİLMESİNE, 08/05/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.