
Esas No: 2019/2802
Karar No: 2019/11211
Karar Tarihi: 22.05.2019
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2019/2802 Esas 2019/11211 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Sanık hakkında düzenlenen iddianamenin anlatım kısmında, sanığın av tüfeği ile ateş etmesi sonucunda mağdurun hayati tehlikeye neden olacak şekilde yaralandığının belirtildiği anlaşılmakla, tebliğnamedeki bozma görüşüne bu yönüyle iştirak edilmemiştir.
Yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
1) Sanığın yarı otomatik av tüfeği ile 3-4 el ateş etmesi sonucunda, mağdurun sol göğüs altında 2 adet, karın ön yüzde 8-10 adet saçma giriş deliği ve travmatik pnömotoraks nedeniyle yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olacak şekilde yaralandığı olayda, sanığın eylemi neticesinde mağdurda birden fazla yaralanma meydana gelmiş olmasına rağmen, hükme esas alınan ... Devlet Hastanesinde görevli Göğüs Cerrahi uzmanının raporunda, mağdurdaki yaralanmaların kaç adedinin hayati tehlikeye neden olduğunun belirtilmediği anlaşılmakla, mağdurun geçici ve kesin raporları ile tüm tedavi evrakları İstanbul Adli Tıp Kurumu ilgili ihtisas dairesine gönderilerek, mağdurdaki her bir yaranın niteliği ve yaraların ayrı ayrı hayati tehlikeye neden olup olmadığı hususlarında ayrıntılı rapor alınarak, sonucuna göre suç vasfının belirlenmesi için Ağır Ceza Mahkemesine görevsizlik kararı verilebileceği gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz rapora dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2) Sanık ve mağdurun aralarında önceye dayalı husumet bulunduğu, sanığın olay günü meydana gelen kavga sırasında, yarı otomatik av tüfeği ile 3-4 el ateş ederek, mağdurun göğüs ve karın kısmına isabet eden birden fazla saçma tanesi nedeniyle yaralanmasına neden olduğu olayda, suçun işleniş biçimi, meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı, sanığın kastının yoğunluğu da dikkate alınarak, sanık hakkında 5237 sayılı TCK"nin 61. maddesi gereğince temel cezaya hükmedilirken, TCK"nin 3. maddesindeki orantılılık ilkesi gereğince, hakkaniyete uygun ve sonuca etkili olacak şekilde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi,
3) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25.04.2017 gün, 2015/1167 Esas - 2017/247 sayılı kararında da belirtildiği üzere, sanığa ek savunma hakkı tanınmadan, iddianamede gösterilmeyen 5237 sayılı TCK"nin 87/1-son maddesinin uygulanması suretiyle 5271 sayılı CMK"nin 226. maddesine aykırı davranılması,
4) Anayasa Mahkemesinin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih ve 2014/140 Esas - 2015/85 Karar sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nin 53. maddesindeki bazı ibarelerin iptal edilmesi nedeniyle hak yoksunlukları yönünden sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı açısından CMUK"un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 22.05.2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.