Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3395
Karar No: 2018/5673
Karar Tarihi: 26.09.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/3395 Esas 2018/5673 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2018/3395 E.  ,  2018/5673 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi



    Davacılar ... ve diğerleri vekili Avukat ... tarafından, davalılar ... ve ... aleyhine 19/06/2008 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sebebiyle maddi ve manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 25/03/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalılardan ... vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamında kalan tüm temyiz itirazları reddedilmelidir.
    2-Davacıların diğer temyiz itirazlarına gelince;
    a-) Dava; haksız eylem nedeniyle uğranılan maddi ve manevi zararın giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, istemin kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm davacılar vekili ile davalılardan ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; davalılardan ...’ın evine elektrik ulaşmadığını, ...... arızasının giderilmesi için müteveffa destek ile anlaştığını, desteğin arızayı gidermek amacıyla ...... direğine çıkması sonucu akıma kapılarak hayatını kaybetmesi nedeniyle davacıların maddi ve manevi olarak zarara uğradıklarını belirterek oluşan zararın davalılardan tazminini talep etmiştir.
    Davalılar vekilleri, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davalılardan ...... bakımından davanın reddine, davalı ... yönünden ise davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Borçlar Kanunu 47. maddesi (TBK md.56) hükmüne göre hakimin özel halleri göz önünde tutarak manevi zarar adı ile hak sahibine verilmesine karar vereceği bir para tutarı adalete uygun olmalıdır. Hükmedilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir fonksiyonu olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi mal varlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek miktar, mevcut halde elde edilmek istenilen tatmin duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır. 22/06/1966 günlü ve 7/7 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde takdir olunacak manevi tazminatın tutarını etkileyecek özel hal ve şartlar da açıkça gösterilmiştir. Bunlar her olaya göre değişebileceğinden hakim bu konuda takdir hakkını kullanırken ona etkili olan nedenleri de karar yerinde objektif ölçülere göre isabetli bir biçimde göstermelidir.
    Dosya kapsamından; olay tarihi, olayın oluş şekli, davacıların desteğe olan yakınlıkları ve yukarıda açıklanan ilkeler gözetildiğinde, davacılar yararına hükmedilen manevi tazminat miktarı azdır. Daha üst düzeyde manevi tazminata hükmedilmelidir. Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    b-) Dava, haksız fiilden kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, davacılar olay tarihinden itibaren faiz isteminde bulunduğu halde, mahkemece manevi tazminat taleplerine ilişkin olarak davacılar yararına faize hükmedilmemesi doğru olmamış, bu durum kararın bozulmasını gerektirmiştir.
    3-Davalılardan ...’ın diğer temyiz itirazlarına gelince;
    Davacılar tarafından, dava dilekçesi ile 5.000,00 TL maddi tazminat talep edildiği, ancak ıslah dilekçesi ile talebin 42.432,17 TL olarak arttırıldığı hâlde mahkemece, dava dilekçesinde talep edilen miktar dikkate alınarak reddedilen kısım yönünden davalı lehine vekalet ücretine hükmedildiği anlaşılmıştır.
    Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesinde “Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin İkinci Kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (yedinci maddenin ikinci fıkrası, dokuzuncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile onuncu maddenin son fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla,) tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” denilmektedir.
    Şu durumda; yukarıda bahsi geçen tarife dikkate alınarak, ıslah dilekçesi ile artırım yapıldıktan sonra reddedilen miktar üzerinden davalı lehine vekalet ücretinin hesaplanarak hüküm altına alınması gerekirken, dava dilekçesinde talep edilen miktar nazara alınarak, yazılı şekilde vekalet ücretinin hesabında hata yapılmış olması doğru olmamıştır. Bu husus bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı yararına ve (3) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, davacıların ve davalılardan ...’ın diğer temyiz itirazlarının (1) no"lu bentte gösterilen nedenle reddine ve davacılar ile davalı ..."dan peşin alınan harçların istekleri halinde geri verilmesine 26/09/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.
















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi