Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/3586
Karar No: 2018/5675
Karar Tarihi: 26.09.2018

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2018/3586 Esas 2018/5675 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davalı, davacının babası olduğunu bildiği halde yıllardır maddi ve manevi sorumluluğunu yerine getirmediği için dava açılmıştır. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay, davalının davacının babası olduğunu bildiği halde babalığı benimsemeyerek davacı ile ilgilenmediği için manevi tazminata hükmedilmesi gerektiğini belirterek kararı bozmuştur. ATK raporu doğrultusunda davalının davacının babası olduğu sabit olmuştur ve manevi tazminata hükmedilmesi gerektiği kabul edilmiştir. Kararda, HMK'nın 16. maddesi uyarınca haksız fiilden doğan davalarda zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin yetkili olduğu, kişilik haklarına saldırı halinde ise TMK'nın 25/son maddesi uyarınca davacının kendi yerleşim yerinde de dava açabileceği belirtilmiştir. Ayrıca, BK 41 ve 49. maddelerine göre tanımlanan haksız fiil şartlarını taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilemeyeceği vurgulanmıştır. Kararın tarihindeki hata ise maddi hata olarak değerlendirilmiştir. Kararın açıklanmasının ardından kanun maddeleri daha detaylı bir şekilde açıklanacaktır.
4. Hukuk Dairesi         2018/3586 E.  ,  2018/5675 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... Tatar vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 06/06/2014 gününde verilen dilekçe ile haksız eylem sebebiyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 20/06/2017 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, davalının babalığı inkar etmesi nedeniyle açılan manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili, davalının müvekkilinin babası olduğunu bilmesine rağmen yıllardır maddi ve manevi sorumluluğunu yerine getirmemesi sebebiyle müvekkilinin üzüntü duyduğunu belirterek oluşan manevi zararın tazminini talep etmiştir.
    Davalı, davacının babası olduğunu 15/04/2014 tarihinde kesinleşen babalık davası ile öğrendiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davanın mahkemenin yetkisizliğine ve ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nin yetkili olduğuna dair verilen 20/01/2015 tarihli ilk kararın davacı vekili tarafından temyizi üzerine, dairemiz 19/10/2015 tarih 2015/10647 Esas ve 2015/11718 Karar sayılı ilamı ile; HMK’nın 16. maddesi uyarınca haksız fiilden doğan davalarda, zarar görenin yerleşim yeri mahkemesinin de yetkili olduğu, bununla birlikte kişilik haklarına saldırı halinde TMK’nın 25/son maddesi uyarınca davacının kendi yerleşim yerinde de dava açabileceği, davacının yasanın kendisine tanıdığı seçim hakkını kullanarak eldeki davayı açtığı mahkemenin de yetkili olduğu gerekçesiyle bozulmasına karar vermiştir. Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, BK 41 ve 49. maddelerine göre tanımlanan haksız fiil şartlarını taşımadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesi ile; davalı ve dava dışı annenin evlilik dışı birliktelik yaşadığının davalı tarafından kabul edildiği, dava dışı annenin babaya ulaşmak için 2008 yılında televizyon programına katıldığı ve davalıya ulaşılmasına rağmen davalının bağlantı kurmak istemediği, buna müteakiben tanık ... beyanına göre; 2008 yılında davalının davacıyı görmek için evine gittiği ve fakat görüşemediği, davalı aleyhine 14/06/2010 tarihinde ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi(Aile Mahkemesi Sıfatıyla)’nin 2010/338 Esas sayılı dosyası ile babalık davası açıldığı, %99,99 davalının davacının babası olduğunu tespit eden ATK raporunun 06/08/2013 tarihinde tanzim edildiği anlaşılmaktadır. Buna göre davalının davacıdan haberdar olduğu olgusu sabittir.
    Davalının, davacının kendi çocuğu olduğunu bildiği halde babalığı benimsemeyerek davacı ile ilgilenmemesi davacının ruhsal durumunu olumsuz etkilemiş, davacının ruhsal uyum ve dengesini sarstığı gibi kişisel değerlerinde eksilme duygusu yaşamasına sebebiyet vermiştir. Hal böyle olunca bu durumdan davacının öz babası olan davalının sorumlu tutulması gerektiği kabul edilerek uygun bir miktar manevi tazminata hükmedilmesi gerekirken, istemin tümden reddedilmesi bozmayı gerektirmiştir. Bununla birlikte karar başlığında, dava tarihi 06/06/2014 olmasına rağmen 15/01/2016 olarak yazılması ise mahallinde düzeltilebilir maddi hata olarak değerlendirilmiş ve bozma sebebi yapılmamıştır.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenle davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 26/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.


















    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi