8. Hukuk Dairesi 2017/3007 E. , 2017/6902 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Soybağının Reddi
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup, hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay"ca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 09.05.2017 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacılar vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı vekili Avukat ... geldiler. Duruşmaya başlanarak temyiz isteğinin süresi çinde olduğu anlaşıldıktan ve hazır bulunanların sözlü açıklaması dinlendikten sonra duruşmaya son verilerek; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava dilekçesinde, davalı ..."ın sonradan evlenme yoluyla davacıların murisi ..."nin çocuğu gibi nüfusa tescil edildiğini, kurulan soybağının itirazları doğrultusunda gerçeğe uygun olarak düzeltilmesi istenmiş, mahkemece dava, soybağının reddi olarak nitelenerek hakdüşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
Dava, Türk Medeni Kanunu"nun 291. madde kapsamında davacıların murisi ... ile eşi .."nin evlilik birliği içinde doğan davalı ..."nin, İbrahim yönünden soybağının reddi istemine ilişkindir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu"nun 289. maddesinde; kocanın doğumu ve baba olmadığını veya ananın gebe kaldığı sırada başka bir erkek ile cinsel ilişkide bulunduğunu öğrendiği tarihten başlayarak bir yıl, çocuğun ise ergin olduğu tarihten başlayarak en geç bir yıl içinde soybağının reddi davasını açmak zorunda olduğu, gecikme haklı bir sebebe dayanıyorsa, bir yıllık süre bu sebebin ortadan kalktığı tarihte işlemeye başlayacağı, 291. maddesinde ise, dava açma süresinin geçmesinden önce kocanın ölmesi veya gaipliğine karar verilmesi veya sürekli olarak ayırt etme gücünü kaybetmesi hâllerinde kocanın altsoyu doğumu ve kocanın ölümünü öğrenmelerinden başlayarak bir yıl içinde soybağının reddi davası açabilecekleri hükme bağlanmıştır.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden; davacıların murisi ... ile eşi ..."nin 25.11.1962 tarihli evliliklerinden 01.04.1963 doğumlu davalı ..."nin doğduğu, baba ..."in 17.02.2015 tarihinde öldüğü, eldeki davanın ise 10.09.2015 tarihinde İbrahim"in altsoyu tarafından açıldığı anlaşılmaktadır. Davalı ... evlilik birliği içinde doğduğu için davacılar vekilinin ileri sürüdüğü üzere dava, Türk Medeni Kanununun 294.maddesi gereği sonradan evlenme yolu ile kurulan soybağına itiraz davası niteliğinde olmayıp, mahkemenin kabulünde olduğu şekilde 291.madde kapsamında kocanın altsoyu tarafından açılan soybağının reddi davasıdır. Davacılar vekili, davalı ..."nin İbrahim"in kızı olmadığı ve İbrahim"in bu durumu bilerek davalıyı kendi çocuğu gibi nüfusa kaydettirdiğini ileri sürmüş, davalı vekili ise iddiaları cevap dilekçesi ile reddettiği ve İbrahim"in davalının kendi çocuğu olmadığını bildiğine dair bir iddia ileri sürülmediğine göre, ..."in davalı ..."nin kendi kızı olmadığını başlangıçta veya sonradan öğrenip bildiğine dair soyut beyanlar dışında dosyaya somut delil sunulmadığı, davacıların ise 291.madde kapsamında babalarının ölümü üzerinden bir yıl geçmeden eldeki davayı açtıklarına göre, davanın hak düşürücü süre içinde açıldığının kabulü gerekmektedir.
Kamu düzenini yakından ilgilendiren soybağına ilişkin davalarda; Türk Medeni Kanunu"nun 284. maddesinde belirtilen şartlar saklı kalmak kaydıyla, hakim Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümleri uygulayacak ve maddi olguları re’sen araştırıp delilleri serbestçe takdir edecektir. Soybağının reddi davasının bu niteliği gözönüne alınarak, mahkemelerce kuşku ve duraksamaya neden olmaksızın soybağının doğru olarak tespiti zorunludur. Davada, sadece taraf beyanları ile yetinilmeyip, iddia ile ilgili olarak DNA araştırması yaptırılıp, alınacak rapor da dikkate alınarak bir karar verilmesi yerine hakdüşürücü sürenin geçtiğinden bahisle davanın reddi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın Geçici 3. maddesi ve 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, taraflarca HUMK"un 440/I maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, Yargıtay duruşmasının yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümleri uyarınca 1.480,00 TL Avukatlık Ücreti"nin davacıdan alınarak Yargıtay duruşmasında avukat marifetiyle temsil olunan davalıya verilmesine ve
peşin harcın temyiz edene iadesine, 11.05.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.