
Esas No: 2005/644
Karar No: 2005/3610
Karar Tarihi: 30.11.2005
Danıştay 9. Daire 2005/644 Esas 2005/3610 Karar Sayılı İlamı
Daire : DOKUZUNCU DAİRE
Karar Yılı : 2005
Karar No : 3610
Esas Yılı : 2005
Esas No : 644
Karar Tarihi : 30/11/005
BELEDİYE BAŞKANI OLAN DAVACININ TAHSİL EDİLEN EMLAK VERGİSİ TUTARINDAN ÖDENMESİ GEREKEN KANUNİ PAYIN YASAL SÜRESİ İÇİNDE DAVALI İDAREYE ÖDENMEMESİ NEDENİYLE ADINA KESİLEN GECİKME CEZASI HAKKINDA 4811 SAYILI YASA'DAN YARARLANMASI MÜMKÜN OLMADIĞI HK.
Temyiz İsteminde Bulunan: İstanbul Valiliği İstanbul İl Özel İdare Müdürlüğü
Vekili : Av. …
Karşı Taraf : …
Vekili : Av. …
İstemin Özeti : Belediye başkanı olan davacının tahsil edilen emlak vergisi tutarından ödenmesi gereken kanuni payın yasal süresi içinde davalı idareye ödenmemesi nedeniyle adına kesilen borcun %10'u tutarındaki gecikme cezası hakkında 4811 sayılı Vergi Barışı Kanunundan yararlanma yönündeki başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemiyle açılan davayı; 4811 Sayılı Vergi Barışı Kanunu'nun 1. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun kapsamına giren vergi, resim, harç, fon payı ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamlarının, 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun kapsamına giren ve bu Kanunun ilgili bölümlerinde geçen bazı alacaklar hakkında uygulanacağının belirtildiği, aynı Kanunun 2/d maddesinde de, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ödenmemiş borcun sadece vergi aslına bağlı kesilen cezalardan ve bunlara ilişkin gecikme zamlarından ibaret olması halinde bu cezaların ve bunlara ilişkin gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği, 3/3. maddesi bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla sadece vergi cezalarına karşı dava açılmış olması halinde, vergi aslına bağlı cezaların verginin bu kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ödenmiş olması veya 2. maddede öngörülen şekilde ödenmesi şartıyla, vergi aslına bağlı olmaksızın kesilen cezaların ise herhangi bir şart aranmaksızın tahsilinden vazgeçileceği hükümlerinin yer aldığı, olayda belediye başkanı adına zamanında ödenmeyen payların %10'u tutarında kesilen cezanın 6183 sayılı Kanun hükümlerince tahsiline gidildiği, gecikme cezasının 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında değerlendirilmesi gerektiği gerekçesiyle kabul ederek dava konusu işlemi iptal eden … Vergi Mahkemesinin … tarih ve … sayılı kararının; dava konusu cezanın 4811 sayılı Yasa kapsamına girmediği ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Savcısı …'ün Düşüncesi: İdare ve vergi mahkemelerince verilen kararların temyizen incelenerek bozulabilmesi için, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49 uncu maddesinin birinci fıkrasında belirtilen nedenlerin bulunması gerekmektedir.
Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, söz konusu maddede yazılı nedenlerden hiçbirisine uymadığından, istemin reddi ile temyiz edilen Mahkeme kararının onanmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
Tetkik Hakimi …'ın Düşüncesi: 277 sayılı Kanunun 1. maddesinde; 5237 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu ile diğer kanunlarla belediyelere verilmekte olan her çeşit payın belediye vergi resimleri hükmünde olduğu belirtilmekte olup 4811 sayılı Vergi Barışı Yasasının 1. maddesinde de, bu kanun kapsamına il özel idareleri ve belediyeler tarafından tahsil edilen 213 sayılı Vergi Usul Kanunu Kapsamına giren vergi, resim, harçlar ile bunlara ilişkin vergi cezaları gecikme faizi ve gecikme zamları ile 6183 sayılı Yasa kapsamına giren ve bu kanunun ilgili bölümlerinde geçen bazı alacakların dahil olduğu, aynı kanunun 2/d maddesinde de, bu kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibariyle ödenmemiş borcun sadece vergi aslına bağlı kesilen cezalardan ve bunlara ilişkin gecikme zamlarından ibaret olması halinde bu cezaların ve bunlara ilişkin gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçileceği hükmünün yer aldığı, Vergi Barışı Kanunu 1 Seri Nolu Genel Tebliğinin kapsam başlıklı maddesinin A- bendinde de, 4811 Sayılı Kanun kapsamına giren alacaklar yönünden, bu kanuna göre alacaklı amme idaresinin Devlet, İl Özel İdareleri ve Belediyeler olduğu belirtilmiş bulunmaktadır. Olayda, belediye başkanı olan davacı adına 1319 sayılı Emlak Vergisinin mükerrer 38. maddesi uyarınca kesilen ceza 213 sayılı Vergi Usul Kanunu kapsamında olduğundan 4811 Sayılı Yasadan yararlanmak için yapılan başvuruda bir aykırılık olmadığı gibi, 4811 sayılı Yasanın 2/d maddesi uyarınca bu cezaların tahsilinden vazgeçilmiş olması karşısında davayı kabul ederek dava konusu işlemi iptal eden vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:
Uyuşmazlık, belediye başkanı olan davacının tahsil edilen emlak vergisi tutarından davalı idareye ödemesi gereken kanuni payın yasal süresi içinde ödenmemesi nedeniyle bahse konu payın %10'u tutarında adına kesilen gecikme cezası hakkında 4811 sayılı Vergi Barışı Yasasından yararlanmak için yapılan başvurusunun reddine dair işlemin iptali istemine ilişkindir.
4811 Sayılı Vergi Barışı Kanunu'nun 1. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin 213 Sayılı Vergi Usul Kanununun kapsamına giren vergi, resim, harçlar, fon payı ve bunlara bağlı vergi cezaları, gecikme faizleri, gecikme zamları..., 6183 sayılı Amme Alacakları Tahsil Usulü Hakkında Kanunun kapsamına giren ve bu Kanunun ilgili bölümlerinde geçen bazı alacaklar hakkında uygulanacağı belirtilmiş bulunmaktadır.
Belediye Başkanlarının emlak vergisi paylarını zamanında il özel idarelerine yatırmamaları durumunda kesilen ceza yukarıda açıklandığı üzere 213 sayılı Vergi Usul Kanununun kapsamına giren vergi, resim, harç, fon payı ve bunlara bağlı gecikme faizi olmadığı gibi 6183 sayılı Kanun kapsamına giren bazı alacaklar kapsamına da girmediğinden ve 4811 sayılı Yasa kapsamına alındığına dair herhangi bir yasal düzenleme bulunmadığından dava konusu işlemi iptal eden mahkeme kararının bozulması gerekmektedir.
Açıklanan nedenlerle, … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına 30.11.2005 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
K A R Ş I OY
İleri sürülen iddialar usule ve hukuka uygun Vergi Mahkemesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle karara karşıyım.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.