18. Ceza Dairesi 2018/4611 E. , 2019/4258 K.
"İçtihat Metni"KARAR
Görevi yaptırmamak için direnme ve hakaret suçlarından sanık ...’in, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu"nun 265/1, 43/2, 58. maddeleri gereğince 7 ay 15 gün, TCK"nın 125/3-a, 4, 43, 58. maddeleri gereğince 1 yıl 5 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına dair Erdemli 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/07/2014 tarihli ve 2014/407 esas, 2014/433 sayılı kararının Adalet Bakanlığı tarafından kanun yararına bozulmasının istenilmesi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 26/06/2018 gün ve 2018/54472 sayılı istem yazısıyla, Dairemize gönderilen dava dosyası incelendi.
İstem yazısında; “Dosya kapsamına göre, sanık hakkında yapılan yargılama neticesinde Erdemli Asliye Ceza Mahkemesi’nin 28/11/2006 tarihli ve 2006/83 esas, 2006/321 sayılı kararıyla görevi yaptırmamak için direnme suçundan 6 ay hapis cezası, hakaret suçundan da üç kez 1 yıl hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesi"nin 02/04/2014 tarihli ve 2013/5488 esas, 2014/3644 karar sayılı ilâmıyla hükümlerin sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak üzere bozulduğu, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326/son maddesi uyarınca, hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet Savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse bozma ilâmı sonrası yeniden verilen hükmün önceki hükümle verilen cezadan daha ağır olamayacağının düzenlendiği, bozma üzerine yapılan yargılama sonunda hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından hükmedilen cezaların 1412 sayılı Ceza Muhakemesi Usul Kanunu’nun 326/son maddesine aykırı olarak 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 58. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine karar verilmesinde isabet görülmemiştir.
Kabule göre, sanık hakkında yapılan yargılama neticesinde Erdemli Asliye Ceza Mahkemesi"nin 28/11/2006 tarihli ve 2006/83 esas, 2006/321 sayılı kararı ile görevi yaptırmamak için direnme suçundan dolayı 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, sanığın temyizi üzerine Yargıtay 5. Ceza Dairesi"nin 02/04/2014 tarihli, 2013/5488 esas, 2014/3644 karar sayılı ilamı ile hükmün sanığın kazanılmış hakları saklı kalmak üzere bozulmasına karar verildiği, 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu"nun 326/son maddesi uyarınca, hüküm yalnız sanık tarafından veya onun lehine Cumhuriyet Savcısı veya 291. maddede gösterilen kimseler tarafından temyiz edilmişse bozma ilâmı sonrası yeniden verilen hükmün önceki hükümle verilen cezadan daha ağır olamayacağının düzenlendiği, kararın bozulmasından sonra yapılan yargılama sonucunda bozma ilamında belirtildiği üzere 5237 sayılı Kanun’un 43. maddesinin uygulanarak 1/4 oranında arttırım yapılarak 7 ay 15 gün hapis cezasına hükmedilmesini takiben, görevi yaptırmamak için direnme suçundan 28/11/2006 tarihli ve 2006/83 esas, 2006/321 sayılı kararda verilen sonuç cezanın 6 ay olduğu cihetle, sanığın neticeten 6 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulmasında isabet görülmemiştir.” denilmektedir.
Hukuksal değerlendirme;
Bir nolu talebe ilişkin olarak:
Sanık hakkında Erdemli Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/83 E., 2006/321 K. sayılı ilamıyla hakaret ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından hapis cezalarıyla cezalandırılmasına karar verildiği, TCK"nın 58. maddesi gereğince tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bir karar verilmediği, sanık ve O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından sanığın lehine olarak kararın temyiz edildiği, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkın saklı tutulmak üzere kararın bozulduğu, ancak bozma sonrasında hakaret ve görevi yaptırmamak için suçlarından kurulan hükümlerde sanık hakkında 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesine aykırı olarak TCK"nın 58. maddesinin uygulanmasına karar verilmesi hukuka aykırıdır.
İki nolu talebe ilişkin olarak:
Sanık hakkında Erdemli Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/83 E., 2006/321 K. sayılı ilamıyla kasten yaralama suçundan TCK"nın 86/2, 3-c maddeleri gereğince iki kez 6 ay hapis, görevi yaptırmamak için direnme suçundan TCK"nın 265/1. maddesi gereğince 6 ay hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verildiği, sanık ve O Yer Cumhuriyet Savcısı tarafından sanığın lehine olarak kararın temyiz edildiği, Yargıtay 5. Ceza Dairesi tarafından kararın, 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca kazanılmış hakkı saklı tutulmak üzere yaralama eyleminin görevi yaptırmamak için direnme suçunun unsuru olduğu, ayrıca bu suçtan ceza verilemeyeceği gerekçesiyle, görevi yaptırmamak için direnme suçunun da TCK’nın 43. maddesinin uygulanmadığından bahisle bozulduğu, bozma sonrasında önceki hükümde yaralama ve görevi yaptırmamak için direnme suçlarından verilen toplam 18 ay hapis cezasını geçmeyecek şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçundan 7 ay 15 gün hapsine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediğinden kanun yararına bozma talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
Sonuç ve Karar:
Yukarıda açıklanan nedenlerle,
1- İki nolu talebe ilişkin olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görülmediğinden, CMK"nın 309. maddesi koşullarını taşımayan KANUN YARARINA BOZMA İSTEĞİNİN REDDİNE,
2- Bir nolu talebe ilişkin olarak Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın düzenlediği tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, yaralama ve hakaret suçlarından sanık ... hakkında, Erdemli 2. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 14/07/2014 tarihli ve 2014/407 esas, 2014/433 sayılı kararının, CMK"nın 309. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3- Karardaki hukuka aykırılık aynı Kanun maddesinin 4/d fıkrası gereğince Yargıtay tarafından giderilmesi gerektiğinden; hüküm fıkralarında yer alan tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin bölümlerin hükümlerden ÇIKARILMASINA, karardaki diğer hususların olduğu gibi bırakılmasına, dosyanın Yüksek Adalet Bakanlığı"na sunulmak üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"na TEVDİİNE, 05/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.