
Esas No: 2015/6587
Karar No: 2017/7059
Karar Tarihi: 15.05.2017
Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/6587 Esas 2017/7059 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtiraz
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Borçlu, alacaklı ile anlaşmalı boşandıkları tarihten bu yana nafaka ödemelerini vardıkları mutabakat sonucu birlikte ikamet eden müşterek kızları ..."un T.C. Ziraat Bankası ... Şubesi"nde bulunan hesabına yatırdığını, hesap dökümünde gözükmeyen aylarda ise nafakanın elden bizzat müşterek kızları ... eliyle alacaklıya ulaştırıldığını belirterek borca itiraz etmiştir.
Alacaklı vekili, müşterek çocuk ...’un T.C. Ziraat Bankası ...n Şubesi"ndeki hesabına yapılan ödemelere itirazları olmadığını, bu ödemelerin toplam nafaka alacağından mahsup edildiğini, borçlunun banka aracılığıyla yapılan ödemeler dışında elden ödeme iddialarını kabul etmediklerini belirterek itirazın reddini talep etmiştir.
Mahkemece, şikayetin reddine karar verilmiş, hüküm, borçlu vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosya içerisinde bulunan müşterek çocuk ...’un T.C. Ziraat Bankası ... Şubesi"ndeki hesap ekstresine göre, borçlu ... tarafından gerçekleştirilen ödemeler yanında, ayrıca PTT aracılığıyla yine müşterek çocuk ... ve alacaklı adına yapılmış havalelerin bulunduğu anlaşılmaktadır.
Alacaklı müşterek çocuk adına banka hesabına yapılan ödemelere itirazının olmadığını bu ödemelerin toplam nafaka alacağından mahsup edilerek takip başlatıldığını belirtmesi karşısında, banka aracılığıyla müşterek çocuk adına yapılan nafakaya ilişkin olan ödemeler ile yine PTT aracılığıyla müşterek çocuk ve alacaklı adına gönderilen havalelerin nafaka borcundan mahsubu gerekir.
Mahkemece dosyanın bilirkişiye tevdi edilerek, hakkın doğum tarihinden itibaren alacaklının hak kazandığı nafaka alacaklarından yukarıda belirtilen nafaka ödemelerinin mahsubu ile nafaka alacağının tespit edilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA; taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.