
Esas No: 2019/1172
Karar No: 2021/4878
Karar Tarihi: 20.10.2021
Danıştay 9. Daire 2019/1172 Esas 2021/4878 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/1172
Karar No : 2021/4878
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … İnşaat Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti.
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … İdaresi Başkanlığı-…
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı tarafından Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından ihaleye çıkarılıp davacı ortaklık tarafından üstlenilen "Denizli Karahayıt 258 Adet Konut, 4 Adet İş Yeri, 1 Adet 24 Derslikli İlköğretim Okulu, 5 Adet Büyük ve 5 Adet Küçük Pansiyon İnşaatları İle Altyapı Ve Çevre Düzenlemesi İşi" ile ilgili olarak imzalanan sözleşme gereğince ödenen 310.406,25-TL sözleşme damga vergisi ve 358.212,10-TL hakediş ödemelerinden kesilen damga vergisi olmak üzere toplam 668.618,35-TL damga vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi talebiyle düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenen tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesi … gün ve E:… , K:… sayılı kararıyla; Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından verilen ara karar cevabında söz konusu işin 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Bölgesi ilan edildiğinin belirtildiği, üstlenilen yapım işinin 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında bulunduğu, hak ediş ödemelerinin de söz konusu yapım işinin bir aşamasını oluşturduğu, ihale sürecinin davacı şirket açısından ihale edilen yapım işinin tamamlanması, Başkanlık açısından ise işin teslim alınması ve ihale tutarının tamamının ödemesinin yapılması ile sonuçlanacağı, bu haliyle yapım işi ile yapım işi dolayısıyla yapılan avans ödemesinin bütünlük arzettiği, zira ihale dökümanlarının hem gerçekleştirilecek işi hem de ödemeleri düzenlediği, ihale konusu iş ile ödemenin ayrı safhalar olarak düşünülemeyeceği, sonuç itibariyle hak ediş ödemelerinin ve ödemeye ilişkin kağıtların da 5393 sayılı Belediye Kanununda ilgili yapılara ilişkin dörtte birinin alınacağı belirtilen vergi, resim ve harca ilişkin belgeler kapsamında bulunduğu ve isabet edecek vergilerden 5393 sayılı yasanın 73/6.maddesinde belirtilen orandan arta kalacak şekilde bağışık bulunduğu açık olduğundan, ilgili yasada belirtilen oran gözetilmeksizin söz konusu iş kapsamında imzalanan sözleşmeden alınan 310.406,25-TL sözleşme damga vergisinin ve hakediş ödemeleri üzerinden yapılan 358.212,10-TL tutarında damga vergisi kesintisinin dörtte üçüne tekabül eden miktarda hukuka uyarlık bulunmadığı, davacıdan hukuka aykırı olarak, kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen damga vergisinin kesintinin yapıldığı tarihten düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edileceği tarihe kadar geçen süre için aynı dönemde 6183 sayılı Kanuna göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiz ile birlikte iade edilmesi gerektiği gerekçesiyle dava konusu işlemin, ödenen sözleşme damga vergisi ile hakediş ödemelerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen toplam 668.618,35-TL tutarında damga vergisinin dörtte üçüne tekabül eden miktarına ilişkin kısım yönünden iptaline ve davacı tarafa kararda belirlenen şekliyle kesinti tarihinden itibaren işleyecek faiziyle iadesine, geriye kalan kısım yönünden davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: 5393 sayılı Belediye Kanunun Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı başlıklı 73. maddesinin altıncı fıkrasında, kentsel dönüşüm ve gelişim alanları içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkullerin harca esas değer üzerinden belediyelere devredileceği, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında "yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarla" ilgili vergi, resim ve harçların dörtte birinin alınacağının düzenlendiği, münferit sözcüğünün Türk Dil Kurumu Türkçe Sözlüğü'nde, "tek, ayrı, kendi başına olan"; Türk Hukuk Sözlüğü'nde de "tek tek; ayrı ayrı; tek başına" olarak açıklanmış olması karşısında, 5393 sayılı Kanunun yukarıda anılan düzenlemesinde geçen "münferit yapı" ibaresinin tek-ayrı yapıları işaret ettiği; bu yapıların da, 5393 sayılı Kanun kapsamında ilan edilen uygulama alanı içerisinde daha önce mevcut olup, uygulama kapsamında yıkılarak yeniden inşalarının söz konusu olması halinde ancak maddede öngörülen kısmi istisnanın uygulanabileceği sonucuna varıldığı, davacılar tarafından oluşturulan ortak girişime ihale edilen "Denizli Karahayıt 258 Adet Konut, 4 Adet İş Yeri, 1 Adet 24 Derslikli İlköğretim Okulu, 5 Adet Büyük ve 5 Adet Küçük Pansiyon İnşaatları İle Altyapı Ve Çevre Düzenlemesi İşi"nin, 5393 sayılı Kanunun 73/6 maddesi kapsamında, Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Alanı içerisinde kalan mevcut yapıların yıkılarak yeniden yapımına değil, bu uygulama alanında inşası planan "yeni" konut ve işyerlerinin yapımına ilişkin olması karşısında, davacılar tarafından yapımı üstenilen yapıların münferit yapı niteliğini taşıdığından söz edilemeyeceğinden, anılan madde ile tanınan indirim hakkından yararlandırılmalarına olanak bulunmadığı açık olup, aksi yolda verilen mahkeme kararında yasaya uyarlık görülmediği gerekçesiyle davalı istinaf isteminin kabulü ile mahkeme kararının istinaf istemine konu hüküm fıkrasının kaldırılmasına, davanın bu kısmının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Dava konusu işin 5393 sayılı Kanun kapsamında olduğunun Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından verilen ara karar cevabı ile sabit olduğu, hakediş ödemelerinin ve ödemeye ilişkin kağıtların 5393 sayılı Kanun kapsamında bulunduğu ve 3/4 lük muafiyetin uygulanması gerektiği iddiasıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ … 'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Uyuşmazlıkta, Başbakanlık Toplu Konut İdaresi Başkanlığı tarafından ihaleye çıkarılıp davacı ortaklık tarafından üstlenilen "Denizli Karahayıt 258 Adet Konut, 4 Adet İş Yeri, 1 Adet 24 Derslikli İlköğretim Okulu, 5 Adet Büyük ve 5 Adet Küçük Pansiyon İnşaatları İle Altyapı Ve Çevre Düzenlemesi İşi" ile ilgili olarak imzalanan sözleşme gereğince ödenen 310.406,25-TL sözleşme damga vergisi ve 358.212,10-TL hakediş ödemelerinden kesilen damga vergisi olmak üzere toplam 668.618,35-TL damga vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle yapılan düzeltme şikayet başvurusunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali ile ödenen tutarın tahsil tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle davanın açıldığı görülmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 122. maddesinde, mükelleflerin, vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden isteyebilecekleri; 124. maddesinde de, vergi mahkemelerinde dava açma süresi geçtikten sonra yaptıkları düzeltme talepleri reddolunanların, şikayet yolu ile Maliye Bakanlığına müracaat edebilecekleri açıklanmıştır. Bu maddeler uyarınca düzeltilmesi vergi dairelerinden istenebilecek vergi hatasının tanımı ise aynı Kanun'un 116. maddesinde, vergiye müteallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak yapılmış, 117. maddesinde, hesap hataları olarak; matrah hataları, vergi miktarında hatalar ve verginin mükerrer olması; 118. maddesinde de, vergilendirme hataları olarak; mükellefin şahsında hata, mükellefiyette hata, mevzuda hata ve vergilendirme veya muafiyet döneminde hatalar gösterilmiş bulunmaktadır.
5393 sayılı Belediye Kanununun "Kentsel dönüşüm ve gelişim alanı" başlıklı 73. maddesinin birinci fıkrasında belediyelerin, belediye meclisi kararıyla; konut alanları, sanayi alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları, kamu hizmeti alanları, rekreasyon alanları ve her türlü sosyal donatı alanları oluşturmak, eskiyen kent kısımlarını yeniden inşa ve restore etmek, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak veya deprem riskine karşı tedbirler almak amacıyla kentsel dönüşüm ve gelişim projeleri uygulayabileceği ; altıncı fıkrasında kentsel dönüşüm ve gelişim alanları içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkullerin harca esas değer üzerinden belediyelere devredileceği, kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanlarında yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda ilgili vergi, resim ve harçların dörtte biri alınacağı belirtilmiştir.
5393 sayılı Belediye Kanununun 73. maddesinin gerekçesinde de sağlıksız ve hızlı kentleşmenin ülkemizin önemli sorunlarının başında geldiği, kentlerimizin özellikle ülkemizin batı bölgelerinde aşırı şekilde büyüdüğü fakat buna uygun sosyal imkanlarla donatılmadığı, büyük kentlerde trafik, hava kirliliği, yetersiz konut, çarpık yapılaşma, alt yapı hizmetleri ve benzeri sorunların acilen çözüm beklediği, bu düşünceden hareketle büyükşehir belediyeleri ve nüfusu 50.000'in üzerinde belediyelerin kentin gelişimine uygun konut alanları, ticaret alanları, teknoloji parkları ve sosyal donatılar oluşturmak, kentin tarihi ve kültürel dokusunu korumak ve restore etmek amacıyla kentsel gelişim alanları ilan etme ve uygulayabilmelerine imkan vermenin kaçınılmaz olduğu, maddenin bu amaçla düzenlendiği yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıdaki maddenin ve gerekçesinin birlikte değerlendirilmesinden; yeni yapının yapılacağı alanın kentsel dönüşüm ve gelişim proje alanında yer alması ve bu alanda yer alan mevcut (eski) yapının yıkılarak yeni bir yapının inşa edilmesi koşullarının gerçekleşmesi halinde yapılacak bu yapılarla ilgili alınması gereken vergi, harç ve resmin 3/4'lük kısmının tahsil edilmeyeceğinin kurala bağlandığı ve söz konusu alan içinde yer alan eğitim ve sağlık alanları hariç kamuya ait gayrimenkullerin harca esas değer üzerinden belediyelere devredileceği belirtildikten sonra "yıkılarak yeniden yapılacak münferit yapılarda" ibaresinde yer alan "Münferit" kelimesinin yapının niteliğini belirtmek amacıyla kullanıldığı, eski yapıların hak sahipleri veya üçüncü kişiler tarafından yıktırılarak yeniden yapılması yönünden kısmi ödemeye ilişkin herhangi bir ayrıma gidilmediği anlaşılmaktadır.
Olayda, Toplu Konut İdaresi Başkanlığının 19/06/2018 tarih ve 80796 sayılı yazısında; Denizli Karahayıt 258 Adet Konut, 4 Adet İş Yeri, 1 Adet 24 Derslikli İlköğretim Okulu, 5 Adet Büyük ve 5 Adet Küçük Pansiyon İnşaatları ile Altyapı ve Çevre Düzenlemesi İşi'ne ait bölgenin 5393 sayılı Belediye Kanunu kapsamında Kentsel Dönüşüm ve Gelişim bölgesi olarak ilan edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Bu durumda, dava konusu olayda 5393 sayılı Kanunun 73. maddesinde öngörülen koşulların gerçekleşmesi nedeniyle sözleşme ve hakediş damga vergilerinin 3/4'lük kısmının düzeltme şikayet hükümleri kapsamında vergilendirme hatası olarak değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından ödenen damga vergisinin iadesi talebiyle yapılan dava konusu işlemin sözleşme ve hakediş ödemeleri üzerinden kesinti yapılmak suretiyle tahsil edilen toplam 668.618,35 TL tutarındaki damga vergisinin dörttü üçüne tekabül eden miktara ilişkin kısmında ve davayı bu kısım yönünden reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesine gönderilmesine , 20/10/2021 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.