15. Ceza Dairesi 2018/8116 E. , 2020/2707 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Dolandırıcılık
HÜKÜM : TCK’nın 157/1, 62, 52/2-4, 53. maddeleri gereğince mahkumiyet
Dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle dosya incelenerek gereği düşünüldü;
Sanığın oğlunu evlendirmek amacıyla kız aradığını öğrendiği katılan ile görüşerek kendisini ... olarak tanıttığı, evlenilecek kız olduğunu söylediği, sanık ile açık kimlikleri tespit edilemeyen şahısların katılan ve oğlu ile yüz yüze görüştükleri ve katılandan evlenme vaadiyle 12.000 TL bedelli altın ve 4.000 TL para aldığı daha sonra sanığın “... "ya gidelim burada yüzük, küpe ve eşyaları alalım damat adayı ve annesi bizimle gelsin” dediği, hep birlikte sanık ..."in aracına bindikleri ...mahallesi ... yakınlarına gelince sanığın damat adayı ... ve annesi ... "e “bu araç çok sıkışık oldu, birlikte gidemiyoruz siz inin, başka bir araçla gelin Varsak köprüsünde buluşalım” diyerek ... ve annesini indirmek suretiyle ortadan kaybolduğu bu şekilde sanığın atılı suçu işlediği iddia olunan olayda;
Sanık savunması, katılan ve tanık beyanları ile dosya kapsamından mahkemece sanığın üzerine atılı suçu işlediğine dair verilen mahkumiyet hüküm ve uygulamasında bir isabetsizlik görülmemiştir.
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre; sanığın sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Uzlaştırma ile ilgili mevzuatımızda yer alan tebligata ilişkin hükümlere bakıldığında, 02.12.2016 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6763 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 34. maddesi ile değişik 5271 sayılı Kanun’un 253. maddesinin 6. fıkrasında yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye veya bunların kanunî temsilcisine ulaşılamaması halinde, uzlaştırma yoluna gidilmeksizin soruşturma sonuçlandırılır.";
Ceza Muhakemesinde Uzlaştırma Yönetmeliğinin 7/12. maddesinde yer alan, "Resmî mercilere beyan edilmiş olup da soruşturma veya kovuşturma dosyasında yer alan adreste bulunmama veya yurt dışında olma ya da başka bir nedenle mağdura, suçtan zarar görene, şüpheliye, sanığa veya kanunî temsilcisine ulaşılamaması hâlinde soruşturma veya kovuşturma konusu suçla ilgili uzlaştırma yoluna gidilmez.";
Aynı Yönetmeliğin 29/7. maddesinde yer alan, "Uzlaşma teklifinde bulunmak için çağrı; telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle de yapılabilir. Ancak, bu çağrı uzlaşma teklifi anlamına gelmez.";
Anılan Yönetmeliğin 29/6. maddesinde yer alan, "uzlaştırmacının uzlaşma teklifinde bulunacağı şüpheli, sanık, katılan, mağdur veya suçtan zarar gören ya da kanunî temsilcilerine iletişim araçlarıyla ulaşılamaması hâlinde açıklamalı uzlaşma teklifi büro aracılığıyla yapılır.";
Bahsi geçen Yönetmeliğin 29/5. maddesinde yer alan, "Uzlaştırmacı, uzlaşma teklifini büro aracılığıyla açıklamalı tebligat, istinabe veya Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) yoluyla da yapabilir.";
Kendisine uzlaştırma işlemlerini gerçekleştirmek üzere dosya tevdi edilen uzlaştırmacının öncelikle uzlaştırma teklifi yapılacak ilgililere telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi araçlardan yararlanılmak suretiyle uzlaştırma teklifi yapmak üzere çağrı yapması, şayet belirtilen şekilde çağrı yapılamaz ise bu defa uzlaştırmacının ilgili savcılık nezdinde kurulmuş uzlaştırma bürosundan uzlaşma teklifi yapılmasını talep etmesi gerektiği,
Somut olayda uzlaştırma raporu ile taraflar arasında uzlaştırmanın sağlanamadığından bahisle uzlaştırma işleminin gerçekleşmediği belirtilmiş ise de; sanığın tebligat tarihinde ve halen hükümlü olması nedeniyle vasisine tebligat yapılması gerektiği ayrıca katılana yapılan tebligatın biline son adresi yerine eski MERNİS adresine yapılması karşısında uzlaştırma işlemlerinin usule uygun olmadığı bu nedenle yukarıda açıklandığı şekilde usulüne uygun uzlaştırma teklifi gönderilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenle, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 25/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.