8. Hukuk Dairesi 2017/2110 E. , 2017/7181 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İcra Takibine İtirazın Kaldırılması-Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
... A R A R
Davacı alacaklı 01.04.2011 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 02.10.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile 02.10.2014 faiz başlangıç tarihli 4.685,00 TL kira alacağının tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 16.10.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 21.10.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, alacaklıya ödenmemiş kira borcu bulunmadığını, kira sözleşmesinde belirtildiği gibi kira bedellerinin 3 taksit halinde alacaklıya ödendiğini, Eylül ayı 3.taksitinin ise apartman yöneticisi tarafından kasten alınmadığından 02.10.2014 tarihinde 4.600,00 TL olarak ....apartman yönetimi adına ....havalesi ile ödendiğini, 3.taksitin .... aracılığıyla gönderilmiş olmakla birlikte, ödeme emrinin tebliğinden itibaren yasal ödeme süresi içerisinde bu bedelin yönetime teslim edilememesi halinde 4.600,00 TL’yi icra dosyasına yatırmaya hazır olduklarını bildirerek takibe itiraz etmiş ve.... havalesi ile gönderilen son taksit alacaklıya ulaşmadığı takdirde yasal ödeme süresi içerisinde bu bedel icra müdürlüğüne yatırılacak olmakla birlikte, bu bedelin itiraz sonucuna kadar alacaklıya ödenmemesine karar verilmesini talep etmiştir.
Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak, borçlu her ne kadar 30 günlük süre içinde borcunu İcra Müdürlüğüne yatırmış ise de, borçlunun yatırmış olduğu bedelin kendilerine ödenmesi taleplerinin İcra Müdürlüğü tarafından dosyada itiraz bulunduğundan ve borçlu ödeme için muvafakati bulunmadığından reddine karar verildiğini, her ne kadar borçlunun kira parasını icra veznesine yatırmış ise de yapmış olduğu taleple paranın kendilerine ödenmesini engellediğini ve takibe konu bedelin davacının eline geçmemesi sebebiyle davalının temerrüde düştüğünü ileri sürerek itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur. Davalı borçlu vekili, yasal bir aylık süre dolmadan mükerrer olarak talep edilen bedeli icra dosyasına yatırdıklarını, dosyadaki paranın alacaklıya ödenmesine muvafakat ettiklerini ileri sürerek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kira bedelinin 12.11.2014 tarihinde davalı borçlu tarafından 30 günlük yasal süre içerisinde icra dairesine ödendiği ve 08.12.2014 tarihli dilekçe ile dosyadaki paranın alacaklıya ödenmesine muvafakat ettiğini belirten dilekçeyi İcra Müdürlüğüne ibraz ettiği, 09.12.2014 tarihinde alacaklı tarafından icra dosyasındaki alacak bedelinin tahsil edildiği, davalı borçlunun icra dosyasındaki alacak bedelinin davacı alacaklıya ödenmemesi hususunda herhangi bir ihtirazı kaydının olmadığı, bu durumda davacının dava açmada hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın HMK 114/1-h ve 115 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiş, karar davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacının alacağa ilişkin temyiz itirazları yönünden;
Taraflar arasında 01.04.2011 başlangıç tarihli, 6 yıl süreli kira sözleşmesinin varlığı hususunda uyuşmazlık yoktur. Davacı alacaklı tarafından 02.10.2014 tarihinde başlatılan takip ile 4.685,00 TL kira alacağının tahsili talep edilmiş, ancak davalı borçlunun itirazı üzerine takip durmuştur. Davalı borçlu tarafından icra dosyasına 12.11.2014 tarihinde 4.685,00 TL ödeme yapılmıştır. Davacı alacaklı vekili 19.11.2014 tarihli dilekçesi ile dosyaya yatırılan paranın tarafına ödenmesini talep etmiş ise de İcra Müdürlüğünce, borçlunun dosyaya yatırılan paranın ödenmesi hususunda muvafakati bulunmaması sebebiyle alacaklı vekilinin paranın ödenmesi yönündeki talebi reddedilmiştir. Bunun üzerine davalı borçlu vekili 08.12.2014 tarihli dilekçesi ile icra dosyasına yatırdığı paranın alacaklıya ödenmesine muvafakat ettiğini bildirmiş ve 09.12.2014 tarihinde İcra Müdürlüğünce alacaklıya ödeme yapılmıştır. Bu durumda dava tarihi itibariyle takibe konu kira bedelinin alacaklıya ödenmediği anlaşılmaktadır. Buna göre Mahkemece, takibe konu kira borcu dava tarihinden sonra ödenmekle davanın konusu kalmadığından bahisle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davacının dava açmada hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi doğru değildir.
2-Davacının tahliyeye yönelik temyiz itirazlarına gelince;
TBK.nun madde 315 uyarınca ""Kiracı, kiralananın tesliminden sonra muaccel olan kira bedelini veya yan gideri ödeme borcunu ifa etmezse, kiraya veren kiracıya yazılı olarak bir süre verip, bu sürede de ifa etmeme durumunda, sözleşmeyi feshedeceğini bildirebilir. Kiracıya verilecek süre en az on gün, konut ve çatılı işyeri kiralarında ise en az otuz gündür. Bu süre, kiracıya yazılı bildirimin yapıldığı tarihi izleyen günden itibaren işlemeye başlar."" Davaya konu takip dosyasında gönderilen ödeme emri ile borçluya 30 günlük ödeme süresi verildiği anlaşılmaktadır. Davalı borçlu....nun 269/1.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken T.B....."nın 315.maddesinde yazılı ödeme emrinde tanınan yasal 30 günlük süre içerisinde 12.11.2014 tarihinde icra dosyasına ödemede bulunmuş ise de itiraz dilekçesi ile ihtirazı kayıt ileri sürerek ödeme yaptığı ve davacı alacaklıya 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra ödemede bulunulduğundan temerrüt olgusu gerçekleşmiştir. Bu durumda mahkemece kiralananın tahliyesine karar vermek gerekirken yazılı gerekçe ile tahliye isteminin reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda (1) ve (2) Nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 sayılı Kanunla eklenen Geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nun 428 ve İİK.nun 366.maddesi uyarınca kararın tahliyeye ve alacağa yönelik olarak BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın temyiz edene iadesine, 16/05/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.