5. Ceza Dairesi 2015/5425 E. , 2018/1114 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Nitelikli zimmet, resmi belgede sahtecilik ve hırsızlık
HÜKÜM : Sanık ..."ın hırsızlık ve zimmet suçlarından, sanıklar ..., ... ve ..."ın resmi belgede sahtecilik suçundan ayrı ayrı beraatlerine, sanıklar ..., ... ve ... hakkında hırsızlık suçundan ceza verilmesine yer olmadığına, sanıklar ..., ... ve ..."nin zincirleme nitelikli zimmet suçundan ayrı ayrı mahkumiyetlerine
Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği görüşülüp düşünüldü:
İncelemenin sanık ... yönünden duruşmalı, diğer sanıklar yönünden duruşmasız olarak yapılmasına,
Başvurularının kapsamına göre temyiz incelemesinin ise sanık ... hakkında zimmet suçundan verilen beraat hükmü ile sanıklar ..., ... ve ... hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik katılan Hazine vekilinin, tüm hükümlere yönelik katılan ... vekilinin , sanıklar ..., ... ve ... hakkında zimmet suçundan verilen mahkumiyet hükümlerine yönelik ise müdafiilerinin temyiz itirazlarıyla sınırlı olarak yapılmasına karar verilerek yapılan incelemede;
1-Tüm sanıklara yüklenen hırsızlık suçu ile sanıklar ..., ... ve ..."ye yüklenen resmi belgede sahtecilik suçundan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmayan, bu nedenle hükümleri temyiz etme hakkı bulunmadığı anlaşılan Hazinenin, vekili aracılığıyla bu suçlar yönünden yaptığı temyiz itirazlarının 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek 1412 sayılı CMUK"nın 317. maddesi uyarınca ayrı ayrı REDDİNE,
2-Sanık ... hakkında hırsızlık ve zimmet suçlarından kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ;
Delilleri takdir ve gerekçesi gösterilmek suretiyle verilen beraat hükümleri usul ve kanuna uygun olduğundan her iki suç yönünden katılan ... vekilinin, zimmet suçu bakımından ise Hazine vekilinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
3-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında resmi belgede sahtecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Suç tarihlerinde Selçuk Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesinde fakülte sekreteri ve mutemet olarak görevli oldukları belirtilen sanıkların görevleri gereği düzenlemeye yetkili oldukları ödeme ve tahakkuk belgelerinde sahtecilik yaptıklarının iddia edilmesi karşısında, 2547 sayılı Kanunun 53/c-2. maddesi hükümleri uyarınca yetkili kurullardan bu suç açısından lüzumu muhakeme kararı ile haklarında dava açılması gerektiği gözetilmeden, genel hükümlere göre tanzim edilen iddianameyle açılan davaya devamla yazılı şekilde hükümler kurulması,
4-Sanıklar ..., ... ve ... haklarında hırsızlık suçundan ceza verilmesine yer olmadığına, nitelikli zimmet suçundan mahkumiyetlerine dair kurulan hükümlere yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde ise;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre mahkumiyet hükümleri yönünden yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine,
Ancak;
Sanık ...’nin suç tarihindeki adıyla Selçuk Üniversitesi Mimarlık Mühendislik Fakültesinde fakülte sekreteri ve gerçekleştirme görevlisi, sanıklar ... ve ..."ın ise mutemet olarak görev yaptıkları, dosya kapsamına göre sanıkların görev yaptıkları süre içinde fikir ve eylem birliği içerisinde hareket ederek 2005 ile 2010 yılı Ekim ayları arasında fakültenin maaş, ek ders ücreti, ek mesai ücreti, döner sermaye payları ve danışmanlık-uzmanlık işlemlerine ait ödemelerde; tahakkuk listeleri hazırlanıp harcama yetkilisinin onayından geçtikten sonra elektronik ortamda bankaya gönderilen listelerde değişiklik yaparak bir kısım personel adına tahakkuk ettirilen istihkakların tamamını adına tahakkuk yaptıkları kişilerin hesabına aktarmadıkları, bir kısım personel adına yapılan tahakkuklardan ise kesintiler yaparak adına tahakkuk yaptıkları personelin istihkaklarını eksik ödedikleri, ek mesai ödemelerinde ise bir kısım personel hiç ek mesai yapmadığı halde adlarına tahakkuk yaptıkları, bir kısım personel ek mesai yapmış olmasına karşın, yaptıkları ek mesaiden fazla tahakkuk yaptırıp fazla harcama gerçekleştirdikleri, bu şekilde yapılan fazla harcamaları adlarına tahakkuk yaptıkları personelin hesabına aktarmadıkları, milletvekilliğinden emekli olduktan sonra fakülte kadrosunda görev alan Prof. ..."ın fakülteden sadece ek ders ücreti alıp maaş almaması gerekirken, adına maaş tahakkuk ettirdikleri, ancak paraları bu kişinin hesabına aktarmadıkları, bu şekilde söz konusu banka listelerindeki bilgilerin değiştirilmesi neticesinde ..."ın hesabına 257.177,66 TL ..."ın hesabına 153.199,25 TL, ..."nin hesabına 4.163,22 TL, ..."ın hesabına ise 36.627,78 TL olmak üzere toplam 451.167,91 TL"nin sanıkların hesaplarına geçirildiği, bu paradan fakültede çalışan geçiçi işçilere 23.955,00 TL"nin fazla mesai ücreti olarak ödendiği, sanıklar tarafından mal edinilen tutarın 427.212,91 TL olduğunun kabulü ile zincirleme nitelikli zimmet suçundan mahkumiyetlerine, unsurları oluşmadığından hırsızlık suçundan haklarında ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de;
Dosyada mevcut emniyet fezlekesi esas alınarak tanzim edildiği belirtilen iddianamede sanıkların hesaplarına usulsüz olarak yatan bu paralardan 43.125,91 TL"nin öğretim üyesi mağdurlara ödenmesi gereken ek ders ücreti, döner sermaye ve danışmanlık-uzmanlık ücreti tahakkuklarından; 103.252,19 TL"nin öğretim üyeleri dışındaki fakülte personeline tahakkuk ettirilmemesi gereken ya da fazla tahakkuk ettirilen mesai ücretlerinden kaynaklandığının, 304.790,05 TL"nin ise sanıkların hesaplarına usulsüz olarak yatırıldığı sabit ise de kaynağının saptanamadığının belirtilmesi, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bu konuda hiçbir belirlemeye yer verilmemesi karşısında; maddi gerçeğin hiçbir kuşkuya yer kalmayacak şekilde tespiti için, dosyanın Sayıştaydan emekli uzmanlardan oluşturulacak yeni bilirkişi kuruluna tevdi edilerek; sanıkların kendilerine yasal olarak tevdi edilen ve yukarıda açıklanan ilgili fakülte personeline ödenmesi gereken maaş, ek ders ücreti, ek mesai ücreti, döner sermaye payları ve danışmanlık-uzmanlık işlemlerine ait ücretlerin tamamını ya da yaptıkları kesintiyi mal edinme eylemlerinin zincirleme biçimde nitelikli zimmet suçunu, söz konusu personele tahakkuk ettirilmemesi gereken yada fazla tahakkuk yapılmak suretiyle ve sahte tahakkuk belgeleri tanzim edilerek gerçekleştirilen mal edinme eylemlerinin ise yasal tevdinin olmaması sebebiyle zincirleme biçimde kamu kurumuna karşı dolandırıcılık suçunu oluşturacağı, ayrıca sahte tahakkuk belgeleri yönünden de resmi belgede sahtecilik suçunun da değerlendirilebileceği gözetilerek, sanıkların ödeme yaptıklarına dair savunmalarında belirttikleri hususlar üzerinde de durularak her bir eylem türüne göre mal edinilen miktarların belirlenmesi, bu kapsamda dolandırıcılığa konu tutarın düşülmesi suretiyle, zimmet suçuna konu miktarın tespit ettirilmesinden sonra hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve suç vasfında da yanılgıya düşülerek dosyada mevcut emniyet fezlekesinin sonuç kısımlarının tekrarı mahiyetindeki yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak tüm eylemler nitelikli zimmet kabul edilerek sanıklar haklarında zimmet suçundan mahkumiyetlerine, hırsızlık suçundan ise ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
Kabule göre de;
a-Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve E. 2014/140; K. 2015/85 sayılı kararının Resmi Gazetenin 24/11/2015 tarih ve 29542 sayısında yayımlanarak yürürlüğe girmiş olması nedeniyle TCK"nın 53. maddesiyle ilgili olarak yeniden değerlendirme yapılmasında zorunluluk bulunması,
b-Suçun 5237 sayılı Yasanın 53/1-a maddesindeki hak ve yetkinin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi nedeniyle sanıklar hakkında 53/5. madde gereğince cezalarının infazından
sonra işlemek üzere, hükmolunan cezanın yarısından bir katına kadar bu hak ve yetkinin kullanılmasının yasaklanmasına karar verilmesi gerekirken infazda tereddüde yol açacak şekilde diğer bentlerdeki hak ve yetkilerden de yoksunluğa hükmolunması,
Kanuna aykırı, katılanlar vekilleri ve sanıklar müdafiilerinin temyiz itirazları ile sanık ... müdafiin duruşmalı inceleme sırasındaki savunmaları bu nedenlerle yerinde görülmüş olduğundan, sahtecilik suçu açısından sair yönleri incelenmeyen hükümlerin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 22/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
22/02/2018 tarihinde verilen iş bu karar 28/02/2018 tarihinde Yargıtay C.Savcısı Hüseyin Kürşad Serbes olduğu halde sanık müdafiin yokluğunda tefhim olundu.