
Esas No: 2017/3947
Karar No: 2019/4256
Karar Tarihi: 30.04.2019
Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/3947 Esas 2019/4256 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği
HÜKÜM : Mahkumiyet
A) Alanya PTT Müdürlüğü’nde posta dağıtım memuru olarak görev yapan sanığın,...... ve ... adına Alanya 1. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce,...... adına Alanya 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce çıkarılan tebligatlar hakkında, muhatapların adreslerine gitmeden, “şahısların adreslerinde bulunamadığı, Tebligat Kanununun 21. maddesine göre tebligat yapılmak istendiğinde de muhtar ve azanın tebligatları almaktan imtina ettiği, tebliğ imkansızlığından iade” şeklinde şerh yazarak Mahkemesi’ne iade ettiği gerekçesiyle açılan kamu davasında, sanığın savunmalarında; suç tarihinde ilgili şahısların adreslerine gittiğini, adreslerinde bulunmamaları sebebiyle aza olan ...’a gittiğini ... ile muhtar ...’ın tebligatları almamaları üzerine tebligat evraklarının arkasına durumu bildirir şerh düşerek Mahkemeleri’ne iade ettiği şeklindeki savunması, muhtar ...’ın sanığın köylerine gelen tebligatları, muhatapları adreslerinde araştırmadan doğrudan azaya bıraktığını, bu nedenle vatandaşlarla sorunlar yaşadığını, kendisini arayarak önce muhatapları araştırması, bulamadığı takdirde azaya bırakmasını söylediğini, bunun üzerine sanık ... ......’in bir süre köylerine tebligat getirmediğini, buna rağmen tebligatların arkasına muhatabın adresinde bulunamadığı muhtar ve azanın da almaktan imtina ettiğini şerh düşerek mahkemelerine iade ettiğini öğrendiklerini belirtmesi karşısında; maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından;
1- ...... ve ...’ın duruşmaya çağırılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri, suç tarihi olan 16/08/2011 tarihinde ...... Köyünde bulunup bulunmadıklarının sorulması,
2- Sanık tarafından 16/08/2011 tarihinde aynı köyde başka şahıslara bizzat tebligat yapılıp yapılmadığının araştırılması,
3- Alanya PTT Müdürlüğü’ne müzekkere yazılarak sanığın suç tarihinde ...... Köyü’ne gidip gitmediğinin araç takip sistemi (GPRS) ve baz istasyonu kayıtlarına bakılarak tespit edilmesinin istenmesi,
Sonunucuna göre, sanığın muhataplara tebligat yapmak amacıyla adresine gitmeden tebligatların arkalarına şerh düştüğünün anlaşılması halinde eylemin kamu görevlisinin resmi belgede sahteciliği, aksi durumda, Tebligat Kanunu’nun 21. maddesinin 1. fıkrasındaki; “Kendisine tebligat yapılacak kimse veya onun yerine tebligatı alacak kimselerden hiçbirisinin bulunmaması halinde tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine teslim eder ve tesellüm edenin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa durumun haber verilmesini de yakın komşularından birine bildirir” 2. fıkrasındaki; “Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır” hükmüne aykırı davrandığı için görevi kötüye kullanma suçunu oluşturacağı gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulması,
B) Kabule göre de; 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesi’nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz talepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanmakta olan ...... sayılı CMUK"nin 321. maddesi gereğince BOZULMASINA, 30.04.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.