Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/140
Karar No: 2019/4293

Tefecilik yapmak ve sahte fatura düzenlemek - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/140 Esas 2019/4293 Karar Sayılı İlamı

11. Ceza Dairesi         2019/140 E.  ,  2019/4293 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Tefecilik yapmak ve sahte fatura düzenlemek
    HÜKÜM : Sanık ... hakkında: Beraat


    25.02.2016 tarihli celsede katılan vekili duruşmaya gelmediği halde kısa karar ve gerekçeli kararın son parağraflarında kararın "katılanın yokluğunda katılan vekilinin yüzüne karşı" verildiği ve temyiz süresinin tefhimden itibaren bir hafta olduğu belirtilmiş ise de, son duruşma tutanağından katılan vekilinin duruşmaya gelmediği anlaşılmakla, katılan vekilinin temyiz isteminin süresinde olduğu kabul edilerek yapılan incelemede;
    A) Sanık ... hakkında "tefecilik ve 2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçlarından verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Elde edilen delillerin hükümlülüğe yeter nitelik ve derecede bulunmadığı dosya içeriğine uygun şekilde gerekçeleri gösterilerek kabul ve takdir kılınmış olduğundan katılan vekilinin temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin istem gibi ONANMASINA,
    B) Sanık ... hakkında "2010 takvim yılında sahte fatura düzenlemek" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    ...... sayılı TCK’nin 53. maddesinin uygulanmasında, Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanığın suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde vasfı tayin, cezayı artırıcı ve azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş ve incelenen dosyaya göre verilen hükümde bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA,
    C) Sanık ... hakkında "tefecilik" suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik sanık müdafiinin temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya içeriğine göre sanık müdafiinin yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1) Sanığın, ...... cihazlarını kullanım amaçları ve sözleşme koşulları dışında, kredi kartı sahiplerinin nakit ihtiyaçlarının karşılanması amacıyla kullanmaktan ibaret fiilinin, hem TCK’nin 241. maddesinde düzenlenen "tefecilik" suçunu hem de ...... sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu"nun 36. maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme" suçunu oluşturması; TCK"nin 241. maddesinin genel ve ...... sayılı Kanun"un 36. maddesinin özel norm niteliğinde olması karşısında; “özel normun önceliği” kuralı gereğince, sanık hakkında zincirleme olarak ...... sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunun"un 36. maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme" suçundan hüküm kurulması gerektiğinin gözetilmemesi,
    2- Kabule göre de;
    a) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 26/04/2016 tarih, 2014/118 Esas ve 2016/208 Karar sayılı Kararında da belirtildiği üzere; tefecilik suçu ile korunan hukuki yarar ve suçun TCK"nin topluma karşı suçlar bölümünde düzenlenmesi karşısında bu suçun mağdurunun toplumu oluşturan bireylerin tamamı, diğer bir ifadeyle kamu olduğu, eylemin belirli bir kişinin zararına olarak işlenmesi halinde bu kişinin mağdur değil, suçtan zarar gören olacağının kabulü gerektiği, bu bağlamda TCK"nin 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçunun, kazanç elde etmek amacıyla borç para verilmesiyle oluşacağı, bunu meslek haline getirmenin suçun unsurları içerisinde yer almadığı, değişik zamanlarda ve/veya farklı kişilere karşı tefecilik eylemini zincirleme olarak işleyen sanık hakkında TCK"nin 43. maddesinin uygulanması gerektiği, zincirleme suçlarda son suçun işlendiği günün suç tarihi olduğu, bu itibarla hukuki kesinti oluşturan iddianame tarihinden önceki tüm eylemlerin teselsülün içerisinde değerlendirilmesi, sonraki eylemlerin ise gerçek içtima hükümleri ve varsa kendi içinde teselsül hükümleri değerlendirilmek suretiyle karara bağlanması gerekeceği nazara alındığında; UYAP üzerinden sorgulamada sanığın 2011 ve 2012 yıllarında işlediği tefecilik suçundan dolayı Konya 15. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2016/437 Esas ve Konya 12. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2016/572 Esas sayılı dava dosyalarında devam eden yargılamasının bulunduğu da göz önünde tutulup, sonradan sübutu kabul edilen eylemler nedeniyle zincirleme suça ilişkin hükümlerin uygulanarak tayin olunacak cezadan kesinleşmiş önceki cezaların mahsup edilmesi gerekeceği de dikkate alınarak, kesinleşen ve yargılaması devam eden dava dosyalarının incelenip, yargılaması devam eden dava dosyasının mümkünse bu dava ile birleştirilmesi, diğer davalar yönünden de, bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya içine konulmasından sonra tüm dosyalar birlikte değerlendirilerek sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerektiği gözetilmeden eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması,
    b- Kabule göre de; ...... sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken, 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 02.05.2019 tarihinde sanık ... hakkında tefecilik davasından verilen mahkumiyet hükmü ile ilgili üye ..."ın değişik gerekçe ile oy çokluğu, diğer hükümler yönünden oy birliği ile karar verildi.

    Dairemizin 2019/140 Esas, 2019/4293 Karar sayılı 02.05.2019 tarihli kararına ilişkin (Sanık ... hakkında ki Tefecilik Suçu yönünden) muhalefet şerhi:
    1- Dairemiz sayın çoğunluğu ile aramızdaki görüş farklılığı: Tefecilik faaliyeti sırasında ödünç olarak verilen paranın geri dönüşümünü güvence altına almak için kredi kartlarının ...... cihazlarından geçirilerek gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenlenmesi halinde ...... sayılı TCK"nin 241. Maddesi ve ...... sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu"nun 36. Maddesi hükümleri uyarınca ayrı ayrı hüküm kurulmasının gerekip gerkemediği, ya da ...... sayılı TCK"nin 44. maddesi ve özel norm ilkesi önceliği gereğince fail hakkında yalnızca ...... sayılı Banka ve Kredi Kartları Kanunu"nun 36.maddesi hükümlerinin uygulanmasının yeterli olup olmadığı oluşturmaktadır.
    2-"Tefecilik" ve “gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenleme” eylemleri yönünden değerlendirmemiz:
    Tefecilik suçu; ...... sayılı TCK"nin 241 maddesinde "Kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para vermek" şeklinde düzenlenmiştir. Suçun maddi unsuru "başkasına ödünç para vermek", manevi unsuru ise "kazanç elde etmek amacı" dır. ...... sayılı Türk Ceza Kanunu"ndaki bu düzenlemeye göre suçun oluşumu için kazanç sağlama özel kastının varlığı gerekir.
    Tefecilik suçunun konusu paradır. Faiz karşılığında verilen ödünç paranın elden ve nakten talep edene verilmesi ya da talep edenin banka kredi kartı hesabına yatırılması suçun oluşumu için yeterli olacaktır.
    Ödünç paranın borç alana verilmesi ile suç tamamlanmış olacağından verilen ödünç paranın çek, senet, ipotek alınmak sureti ile ya da ...... cihazı kullanılarak kredi kartından para çekmek sureti ile faizi ile birlikte tahsil edilmesi yada garanti altına alınması tefecilik suçunun oluşumuna etki etmeyecektir.
    Topluma karşı suçlar başlığı altında düzenlenen Tefecilik suçuyla bireysel menfaatlerin korunduğu düşünülse de burada asıl korunun hukuki yarar ödünç para verilmesiyle ilgili işlemleri denetlenmesi sureti ile ekonomik yaşamın güvenilirliği bir başka anlatımla kamu güvenliğidir.
    ...... sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanununun "Sahte Belge Düzenlenmesi" başlıklı 36. Maddesinde "Gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi, nakit ödeme belgesi ya da alacak belgesi düzenlemek veya bu belgelerde ne surette olursa olsun tahrifat yapmak suretiyle kendisine veya başkasına yarar sağlamak " suçu düzenlenmiştir.
    "Sahte Belge Düzenleme" suçunun maddi unsuru; "gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi, nakit ödeme belgesi ya da alacak belgesi düzenlemek veya bu belgelerde her ne surette olursa olsun tahrifat yapmak", manevi unsuru ise "bilerek sahte belgeyi düzenleyip - tahrifat yapıp menfaat temin etme amacı"dır. Korunan hukuki yarar ise Bankacılık sistemi ile Banka ve Kredi kartları kurumlarıdır.
    Burada unutulmaması gereken husus, ...... cihazlarının kullanım amaçları ve sözleşme koşulları dışında kullanılması suçun maddi unsurunu oluşturmamakta, suçun maddi unsurunu ...... cihazları kullanılmak sureti ile gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi, nakit ödeme belgesi ve alacak belgesi düzenlemek yada bu belgelerde tahrifat yapmak oluşturmaktadır.
    Bankalar tarafından müşterilerine verilen kredi kartları esasen kart hamilinin üye işyerlerindeki ...... cihazlarından sadece mal veya hizmet alış verişi yapması amacı ile verilmiştir. Üye işyerlerinin sahipleri, çalışanları veya üçüncü kişilere nakit kredi sağlamak amacı ile kredi kartlarını üye işyerlerindeki ...... cihazlarında kullanmaları yasaklanmıştır.
    Madde gerekçesi dikkate alındığında esasen özel belge niteliğinde olan harcama-nakit ödeme ve alacak belgelerinde fikri-içerik sahteciliği düzenlenmekte ve ...... cihazlarından herhangi bir mal teslimi ve hizmet ifası olmaksızın nakit ihtiyacı gidermek amacı ile kredi kartı çekim işlemini yapan üye işyeri sahipleri ...... sayılı kanunun 36. Maddesi hükümleri uyarınca cezalandırılmaktadır.
    Öte yandan faiz karşılığında ödünç para verme amacı olmasa dahi herhangi bir mal teslimi ve hizmet ifası olmaksızın üye işyeri sahiplerinin ...... makinelerinden kredi kartı geçirmek sureti ile işlem yaparak gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenlemeleri halinde ...... sayılı Kanun"un 36. maddesindeki “Sahte belge düzenlenmesi” suçu oluşacaktır.
    3- Suçların İçtimaı yönünden değerlendirmemiz:
    Tefecilik suçunun konusu para olup suçun oluşumu için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesi yeterlidir. Faiz karşılığında ödünç olarak verilecek paranın kişiye elden ve nakten verilmesi ya da doğrudan banka hesabana yatırılması ile suç tamamlanmış olur. Sanığın ödünç verdiği parayı geri alabilmek için başkaca fiiller gerçekleştirmesi halinde ve bu anlamda "ödünç parayı alan kişinin kredi kartını mal ve hizmet satışı olmadan ...... cihazından geçirmek suretiyle gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenlemesi " durumunda ...... sayılı Kanun"un 36. Maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı belge düzenleme" suçununda ayrıca oluştuğu düşünülmelidir.
    Suçla korunan hukuki menfaatler göz önünde bulundurulduğunda kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verme, gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenleme ve gerçeğe aykırı fatura düzenleme hareketlerinin hukuki anlamda tek fiil sayılması ve TCK"nin 44.maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
    ...... sayılı TCK’de "kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır" ilkesi esas alınmıştır. Nitekim istikrar kazanan Yüksek Yargıtay uygulamalarında da hırsızlık yapmak amacı ile konutun kapısının kırılıp konuta girilip hırsızlık yapılması hallerinde Hırsızlık+Konut Dokunulmazlığını İhlal+Mala Zarar Verme suçlarının oluştuğu kabul edilmektedir.
    Kanaatimizce Türk Ceza Kanunu"nun "Kaç fiil varsa o kadar suç, kaç suç varsa o kadar ceza vardır" ilkesi dikkate alındığında; kazanç elde etmek amacıyla faiz karşılığında başkasına ödünç para verilmesi, ödünç verilen parayı geri geri alabilmek kredi kartını mal ve hizmet satışı olmadan ...... cihazından geçirmek suretiyle gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenlemesi ve kredi kartı çekimlerini kontur satışı gibi göstererek gerçeğe aykırı fatura düzenlenmesi eylemlerinde: tefecilik+gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenleme + gerçeğe aykırı fatura düzenleme suçları ayrı ayrı oluşmaktadır. Bu hareketleri hukuki anlamda tek fiil saymak mümkün değildir.
    Sayın çoğunluğun görüşünde olduğu gibi hukuki ve doğal anlamda tek bir hareket olduğu ve "özel normun önceliği" kuralının benimsenmesi gerektiğinin kabulü halinde ise ; kazanç elde etmek amacıyla faiz karşılığında ödünç verilen parayı geri alabilmek için kredi kartını mal ve hizmet satışı olmadan ...... cihazından geçirmek suretiyle gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenlemesi ve kredi kartı çekimlerini kontur satışı gibi göstererek gerçeğe aykırı fatura düzenlenmesi eylemleri TCK"nin 44. maddesi uyarınca daha fazla cezayı gerektirdiği için 213 sayılı VUK"nin 359/b maddesi kapsamında "gerçeğe aykırı/sahte belge/fatura" düzenleme suçunu oluşturacaktır.
    Zira kredi kartı ...... cihazından geçirilirken düzenlenen harcama belgesi (silip) ile sahte olarak düzenlenen fatura ya da perakende satış fişi aynı anda - aynı tarihte düzenlenmekte ya da ...... cihazından harcama belgesi çıktığı anda yazar kasadan da fiş ya da fatura aynı anda çıkmakta ve hatta günümüzde gerçeğe aykırı düzenlenen harcama belgesi aynı zamanda 213 sayılı VUK" de sayılan belgelerden fatura yada perakende satış fişi v.s özelliğini taşımaktadır.
    4- Somut olayın değerlendirilmesi ve kanaatimiz:
    a) Konya Cumhuriyet Başsavcılığınca düzenlenen 26.03.2015 tarih, 2015/7409 Soruşturma, 2015/5030 Esas, 2015/4216 İddianame sayılı iddianamede yargılamaya konu edilen eylem; "Selçuk Vergi Dairesi Müdürlüğünün 713 020 54 79 vergi kimlik numaralı mükellefi olan şüpheli ..."ın 2010 yılı hesap ve işlemleri üzerinde yapılan inceleme sonucunda, işyeri sahibi olan şüpheli ... ve işleri fiilen yürüten, idare eden eşi diğer şüpheli ..."ın 2010 yılında sahte belge düzenlemek ve kullanmak suretiyle vergi kaçırdıkları, ayrıca şüphelilerin kendilerine ait ...... cihazlarından 2010 yılında 1.459.119,50 TL"lik çekiş yaptıkları, bu çekişleri komisyon karşılığı kart aktarma veya nakit borç verme faaliyetinden dolayı yaptıkları, bu şekilde Hazine Müsteşarlığından izin almaksızın faiz karşılığı ödünç para verme işi yaparak tefecilik faaliyetini gerçekleştirdikleri, böylelikle de üzerlerine atılı suçları işledikleri yukarıda yazılı deliller ve tüm evrak kapsamı ile anlaşıldığından," şeklinde açıklanarak, "Tefecilik" ve "Sahte Fatura Düzenlemek" suçlarından kamu davası açıldığı,
    Sanık hakkında kamu davası açan belge olan 26.03.2015 tarihli iddianamede; ...... sayılı Kanun"un 36. Maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı olarak harcama belgesi düzenlemek" suçuna ilişkin iddia, anlatım ve davanın bulunmadığı, iddianame ekindeki belgelerde de suçun maddi konusunu oluşturan "harcama belgesi- slip" yer almadığı,
    Soruşturma aşamasında elde ettiği delillerden ulaştığı sonuca göre iddianameyi hazırlamakla görevli iddia makamı, düzenlenen iddianame ile CMK’nin 225/1. maddesi uyarınca kovuşturma aşamasının sınırlarını belirlemektedir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulu ve Dairemiz uygulamalarından da açıkca anlaşılacağı üzere hükmün konusu, iddianamede gösterilen eylemden ibaret olup bir olayın açıklanması sırasında başka bir olaydan söz edilmesinin, o olay hakkında da dava açıldığını göstermeyecektir. Dolayısı ile dava açılmayan suçtan ...... sayılı TCK"nin 44 maddesi hükümleri ve özel norm ilkesi gereğince hüküm kurulmasının istenmesi de ...... sayılı CMK‘nin 225. maddesine aykırı olarak iddianame dışına çıkılarak dava açılmayan suçtan hüküm kurulamayacağı kuralına aykırılık teşkil edecektir.
    b) Tefecilik suçunun konusu para olup suçun oluşumu için kazanç elde etmek amacıyla başkasına ödünç para verilmesi yeterlidir. Faiz karşılığında ödünç olarak verilecek paranın kişiye elden ve nakten verilmesi ya da doğrudan banka kredi kartı hesabana yatırılması ile suç tamamlanmış olur. Sanığın ödünç verdiği parayı geri alabilmek için başkaca fiiller gerçekleştirmesi halinde ve bu anlamda "ödünç parayı alan kişinin kredi kartını mal ve hizmet satışı olmadan ...... cihazından geçirmek suretiyle gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenlemesi " durumunda ...... sayılı Kanun"un 36. Maddesinde düzenlenen "gerçeğe aykırı belge düzenleme" suçununda ayrıca oluştuğu düşünülmelidir.
    Suçla korunan hukuki menfaatler göz önünde bulundurulduğunda kazanç elde etmek amacıyla ödünç para verme ve gerçeğe aykırı harcama belgesi düzenleme hareketlerinin hukuki anlamda tek fiil sayılması ve TCK"nin 44. maddesi hükümlerinin uygulanması mümkün değildir.
    c) 2010 yılında ...... isimli iş yerini çalıştıran sanığın; ekonomik sıkıntı çeken, nakit ihtiyacı olan ve kendisinden borç para isteyen şahıslara faiz karşılığında elden nakit para vermek, ya da borç olarak istenen parayı doğrudan talep eden şahısların banka kredi kartı hesaplarına yatırmak şeklinde sübut bulan eylemleri teselsül eden "tefecilik" suçunu oluşturmaktadır.
    Sanık ..."ın; 2011-2012 yıllarında ...... isimli iş yerinde gerçekleştirdiği ve teselsülün içerisinde değerlendirilmesi gereken faiz karşılığında ödünç para verme eylemleri nedeni ile Konya 15. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/437 Esas, Konya 12. Asliye Ceza Mahkemesinin 2016/572 Esas sayılı dava dosyalarında devam eden yargılamalarının bulunduğu dikkate alındığında 2011-2012 yıllarında gerçekleşen Tefecilik suçundan dolayı Konya 15. ve 12. Asliye Ceza Mahkemelerinde devam eden yargılamalar nedeni ile zincirleme suç / mahsup hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin sayın çoğunluğun "kabulü göre bozma" düşüncesi ise yerindedir.
    Sanık ... hakkında Tefecilik suçundan verilen mahkumiyet hükmüne yönelik Sayın çoğunluğun eylemin ...... sayılı Kanun"un 36. maddesinde ki suçu oluşturduğuna yönelik 1 nolu bozma düşüncesine katılmıyorum. 02.05.2019

    ...
    11. Ceza Dairesi Üyesi





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi