8. Hukuk Dairesi 2017/4355 E. , 2017/7393 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İstihkak
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
K A R A R
Davacı alacaklı vekili, 06.05.2013 tarihinde yapılan hacizde istihkak iddia edildiğini, ancak borçlunun davalı üçüncü kişi ... ile birlikte haciz adresinde faaliyet gösteren ... Tekstil Ltd. Şti.nin ortağı olduğunu, şirketi birlikte işlettiklerini, hacze konu menkullerin borçluya ait olduğunu belirterek davanın kabulü ile istihkak iddiasının reddine ve tazminata karar verilmesini istemiştir.
Davalı 3. kişi vekili, dava konusu haczin davalı üçüncü kişinin yetkilisi olduğu şirkete ait iş yerinde yapıldığını, ancak mülkiyetinin ... Tekstil A.Ş."ne ait olduğunu, kira ilişkisi içinde ... Tekstil Konfeksiyon Ltd. Şti"nin kullanımına bırakıldığını, üçüncü kişinin davada taraf sıfatının bulunmadığını, borçlunun bir süre üçüncü kişi şirkete ait iş yerinde işçi olarak çalışmasının dışında iş yeri ve mahcuzlarla ilgisinin bulunmadığını iddia ederek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Davalı borçlu, usulüne uygun davetiye tebliğine rağmen duruşmalara katılmadığı gibi cevap da vermemiştir.
Mahkemece; takip dosyalarında, takip taleplerinde, çıkarılan ödeme emirlerinde belirtilen adreslerden farklı olan ... Tekstil"in Kumluca/ Ulus adresinde haczin yapıldığı, haciz mahallinde borçlunun bulunmadığı, SGK kayıtlarında borçlunun bir dönem ... Tekstil"de işçi olarak çalıştığı anlaşılmış ise de borçlunun haciz uygulanan adresteki şirketin yetkilisi ve ortağı olmadığı ve haczedilen menkullerin borçluya ait olduğu yönünde kesin, net ve inandırıcı delillerin davacı tarafından dosyaya sunulmadığı, davacının iddialarını ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı alacaklı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, alacaklının İİK"nun 99. maddesine dayalı 3. kişinin istihkak iddiasının reddi talebine ilişkindir.
1- Dava konusu 06.05.2013 günlü hacizde hazır bulunan ... iş yerindeki makinelerin kiralık olduğunu söyleyerek istihkak iddiasında bulunmuş, ancak kiralayan şirketin adını vermemiş, icra memuru da bu hususu sorarak tutanağa geçirmemiştir. Hacizden sonra yedi gün içinde ... Tekstil Konfeksiyon Ltd. Şti. ve ... Tekstil Konfeksiyon A.Ş"nin ortak vekili 09.05.2013 tarihli istihkak dilekçesini asıl İcra Müdürlüğüne sunmuş, mahcuzu ... Şirketinin kiracı olarak elinde bulundurduğunu, malikinin ... Şirketi olduğunu belirtmiş, 13.05.2013 günü alacaklı tarafından doğrudan dava açılmıştır.
İİK"nun 96/1. maddesi uyarınca istihkak iddiasının mülkiyet, rehin vb. haklardan birisine dayanılarak ileri sürülmesi gerekir.
Davalı ..., yukarıda belirtilen haklardan hiçbirisine dayanmamış, kendisi lehine istihkak iddiasında bulunmamıştır. Üçüncü kişi olarak taraf sıfatı taşımadığından hakkında açılan davanın pasif husumet ehliyeti yokluğundan reddi gerekirken bu davalı bakımından davanın esasına girilerek davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
Ancak, dava dilekçesinde ... Ltd. Şti. ve ... A.Ş yerine ..."nin adına yer verilmesi, davayı açan taraftan kaynaklanan maddi bir hata niteliğindedir. Dosya içindeki bilgi ve belgelerden ve istihkak iddiasına ilişkin dilekçeden, mülkiyet hakkına dayanan üçüncü kişinin ... A.Ş. olduğu anlaşılmaktadır. Bu koşullarda yapılması gereken iş, ... A.Ş."nin davaya dahil edilmesi sağlanarak tarafların toplanacak tüm delillerine göre işin esası hakkında bir karar vermekten ibaret olmalıdır.
Belirtilen hususlar dikkate alınmadan, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetli değildir.
2- Bozma sebep ve şekline göre, davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle hükmün İİK"nun 366. ve HUMK"nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek bulunmadığına, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 22.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.