
Esas No: 2021/1216
Karar No: 2021/1754
Karar Tarihi: 13.10.2021
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1216 Esas 2021/1754 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1216
Karar No : 2021/1754
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 17/09/2020 tarih ve E:2017/559, K:2020/3728 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile irtibat ve iltisakının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine dair yine aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 17/09/2020 tarih ve E:2017/559, K:2020/3728 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 1 yıl 6 ay 22 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verildiği, anılan kararın 14/12/2018 tarihinde kesinleştiği;
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı" ile davacıya ait Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca Sor. No: ... sayılı soruşturma kapsamında düzenlenen 19/11/2016 tarihli sorgulama tutanağının birlikte değerlendirilmesi neticesinde; davacı tarafından ... GSM numarasından, ... , ..., ... IMEI numaralı cihazlarla ByLock uygulamasının yüklendiği,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, örgüte himmet verdiğine, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde bağımsız adaylarını desteklediğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının ifadesinin birlikte değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
YARSAV üyeliği yönünden, davacının 08/11/2020 tarihinde üyelik kaydı yaptırdığı ve YARSAV üyeliğinin FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğunun değerlendirildiği belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı maaş ve diğer özlük haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, meslekten çıkarma kararının savunma alınmadan verilmiş olması ve 2802 sayılı Kanun'a aykırı tesis edilmiş olması sebebiyle usul ve esas yönünden hukuka aykırı olduğu, hiçbir soruşturma usulüne uyulmayarak hakkındaki kararın alındığı, masumiyet karinesine, özel hayatın gizliliği ilkesine, çalışma hürriyetine ve adil yargılama hakkına aykırı bir süreç ile mesleğinin elinden alındığı, bu kapsamda yapılan soruşturmada kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinden dava konusu işlemin sebep unsurunun ortadan kalktığı; hakkındaki Hükmün Açıklanmasının Geri Bırakılması (HAGB) kararının savcı görüşünde kesinleşmiş mahkumiyet kararı olduğu şeklinde yazıldığı; HAGB kurumunun amacı dikkate alındığında, bu kararın meslekten çıkarma kararına gerekçe yapılamayacağı; mesleğin gerektirdiği her türlü şartı yerine getirdiği ve mesleğin onur ve itibarına aykırı hiçbir eylem ve davranışının olmadığı, yargı görevinin icrasında iradesini bu yapının emrine teslim etmediği, verdiği kararlar nedeniyle örgütün çoğu zaman hedefi hâline de geldiği, 2011 yılında Ankara'ya tayininden sonra HSK tarafından sürekli talebi olmadığı halde görev yaptığı mahkemeler değiştirilerek tarafına mobbing uygulandığı, yapıyla sıkı ilişkileri olan biri olsa idi bu görev yeri değişikliklerinin hiçbirinin başına gelmeyeceği; yargı ve devlet tarafından terör örgütü olarak kabul edildikleri tarihten önceki sürece ilişkin bir takım fiillerin örgüt üyeliği, örgütle irtibat veya iltisak olarak kabul edilmesinin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğu, suçun manevi unsurunun oluşmadığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 17/09/2020 tarih ve E:2017/559, K:2020/3728 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 13/10/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.