
Esas No: 2019/5476
Karar No: 2021/4747
Karar Tarihi: 13.10.2021
Danıştay 10. Daire 2019/5476 Esas 2021/4747 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/5476
Karar No : 2021/4747
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Üniversitesi Rektörlüğü
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİNLERİN_KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının; taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 27/07/2012 tarihinde Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde geçirdiği ameliyat ve sonrasında yaşanan tıbbi müdahalelerde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla 20.000,00 TL maddi ve 110.000,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmektedir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ...İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; davacının geçirdiği seri ameliyatlar süreci ve olayla ilgili olarak düzenlenen Adli Tıp Kurumu Raporları birlikte değerlendirildiğinde 27/07/2012 tarihinde gereçekleştirilen ameliyat sonrasında meydana gelen olaylar silsilesinde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu gerekçesiyle 20.000,00 TL maddi ile 40.00,00 TL manevi tazminatın idareye başvuru tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine, fazlaya ilişkin manevi tazminat isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince; istinaf başvurusuna konu kararın hukuka ve usule uygun olduğu ve taraflarca ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi, 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
I- Davacı tarafından; Maddi tazminat yönünden yoksun kalınan parasal hakların daha fazla olduğu, bu doğrultuda maluliyete ilişkin bilirkişi raporunun hatalı olduğu, yeni bir rapor alınması gerektiği, manevi tazminat miktarının yetersiz olduğu ileri sürülecek kararın bu kısımlarının bozulması istenilmektedir.
II- Davalı idare tarafından; Dava konusu olayda hizmet kusurunun bulunmadığı, ameliyat sonrasında gelişen durumun komplikasyon niteliğinde olduğu öne sürelerek kararın idarenin aleyhinde olan kısmının bozulması talep edilmektedir.
TARAFLARIN_SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : ...
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 17. maddesi, 2. fıkrası uyarınca davacının duruşma istemi yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi, gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE :
İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 31. maddesi, 1. fıkrasında, bu Kanun'da hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın ihbarı, tarafların vekilleri, feragat ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerinin uygulanacağı; ancak davanın ihbarının Danıştay, mahkeme veya hâkim tarafından re'sen yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 27. maddesi, 1. fıkrasında, davanın taraflarının, müdahillerin ve yargılamanın diğer ilgililerinin, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olduğu; 61. maddesi, 1. fıkrasında, taraflardan birinin, davayı kaybettiği takdirde, üçüncü kişiye veya üçüncü kişinin kendisine rücu edeceğini düşünüyorsa, tahkikat sonuçlanıncaya kadar davayı üçüncü kişiye ihbar edebileceği; 66. maddesinde ise, üçüncü kişinin, davayı kazanmasında hukuki yararı bulunan taraf yanında ve ona yardımcı olmak amacıyla, tahkikat sona erinceye kadar, fer'î müdahil olarak davada yer alabileceği hükümleri yer almaktadır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Davacı tarafından, 27/07/2012 tarihinde Düzce Üniversitesi Araştırma ve Uygulama Hastanesinde geçirdiği ameliyat ve sonrasında yaşanan tıbbi müdahalelerde davalı idarenin hizmet kusurunun bulunduğu iddiasıyla davalı idare aleyhine açılan işbu tam yargı davasında yapılacak yargılama sonucunda idarenin tazmin yükümlülüğünün olduğuna hükmedilmesi halinde, davalı idarenin dava konusu olaya ilişkin olarak sorumluluğu olan kişi veya kişilere rücu edebileceği dikkate alındığında, bu kişilerin menfaatlerinin davanın sonucundan etkileneceği açıktır.
Bu kapsamda, davacıya tıbbi müdahalede bulunan ve Mahkemece hükme esas
alınan Adli Tıp 2. İhtisas Kurulunun 09/05/2014 tarihli ve 3151 sayılı raporunda kusurlu olduğu belirtilen Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. ...tarafından, Danıştay (Kapatılan) Onbeşinci Dairesine hitaben yazılan dilekçe ile müdahale talebinde bulunulduğu ve Bölge İdare Mahkemesi kararının temyiz edilmek istendiği anlaşılmaktadır.
Temyiz mercii, temyiz dilekçesini inceleme, temyiz aşamasında sunulan müdahale dilekçesini tekemmül ettirerek karar verme görev ve yetkisini haizdir. Bununla birlikte, özellikle maddi olay denetimine yönelik uyuşmazlıklarda, müdahale müessesinden beklenen fayda; müdahale talebinde bulunan kişi/kişiler aleyhine sonuç doğuracak dilekçe, savunma ve bilirkişi raporu gibi yargılama safhasında dosyaya sunulan evrakın tebliği ile bu evraka karşı beyanda bulunma hakkının sağlanması, diğer bir ifadeyle müdahilin hak arama özgürlüğü ve adil yargılanma hakkının temin edilmesi ile mümkün olup, ilgili belgeler üzerine sunulan itirazların değerlendirilmesinin de yine bu aşamada derece mahkemesince yapılması gerektiğinde duraksama bulunmamaktadır.
Başka bir anlatımla, temyiz aşamasında müdahale isteminin kabulü halinde, yargılama safhasında tekemmül ve itiraz süreçleri sonuçlanan dilekçe, savunma ve bilirkişi raporu gibi yargılamanın seyrine ve sonucuna etkili evrakın, müdahile tebliği ile cevap veya itiraz için gereken sürenin tanınması söz konusu olamayacağından, müdahale müessesesi amacına ulaşamayacak, müdahilin hak arama hürriyetinin ihlal edilmesi söz konusu olacaktır.
Bu durumda; hüküm kurulmadan evvel Prof. Dr. ...'a re'sen davanın ihbarı yapılmadan, savunma hakkı tanınmadan, hükme esas alınan bilirkişi raporları tebliğ edilmeden ve raporlara itiraz hakkı tanınmadan, hukuki dinlenilme hakkının kısıtlanması suretiyle davanın esası hakkında karar verilmesinde usul hükümlerine ve adil yargılanma hakkına uygunluk görülmemiş olup, Bölge İdare Mahkemesince müdahale talebi kabul edilerek uyuşmazlığın esasına ilişkin iddiaların değerlendirilmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin ...İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurularının reddi yolundaki temyize konu ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ......tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 13/10/2021 tarihinde kesin olarak oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.