
Esas No: 2016/14033
Karar No: 2019/14546
Karar Tarihi: 27.06.2019
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/14033 Esas 2019/14546 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, davacının iş sözleşmesinin haklı neden olmadan feshedildiğini, alacaklarının ödenmediğini belirterek kıdem ve ihbar tazminatı ile birtakım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini talep etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, toplanan delillere ve bilirkişi raporuna göre davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Taraflar arasında, davacının fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücreti alacaklarına ilişkin uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. Ücret bordrolarına ilişkin kurallar burada da geçerlidir. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp kanıtlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle kanıtlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Aynı ilkeler, ulusal bayram genel tatil ve hafta tatili ücreti alacağının ispatı bakımından da geçerlidir.
Somut olayda, davacı davalıya ait işyerinde ramazan aylarında haftanın 7 günü, diğer dönemlerde haftanın 6 günü 09:00-22:00 saatleri arasında çalıştığını iddia ederek tanık deliline dayanmıştır. Davalı yan, davacının fazla çalışma alacağının bulunmadığını savunmuş, çalışma düzenine ilişkin işyeri kaydı sunmamış, tanık dinletmemiştir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacı tanıklarının beyanları nazara alınarak davacının çalıştığı dönem boyunca haftanın 6 günü 09:30-21:00 saatleri arasında çalışarak haftalık 15 saat fazla çalışma yaptığı, ulusal bayram genel tatil günlerinde çalıştığı kabul edilerek hesaplama yapılmıştır.
Dosya kapsamındaki delillere göre, fazla çalışmaya ilişkin mahkeme kabulü isabetli ise de; dinlenen davacı tanıklarından ... davalıya karşı dava açmış olup husumetlidir. Diğer davacı tanıklarından bir tanesinin davacı ile birlikte çalışması bulunmadığı,diğer davacı tanığının ise çalışma süresinin davacının çalışma döneminin tamamını kapsamadığı anlaşılmaktadır. Bu nedenle davacı tanığı ...’un hizmet döküm cetveli getirtilerek, bu tanığın çalışma dönemi ile sınırlı olarak ispatlanan fazla çalışma ücreti ile ulusal bayram ve genel tatil ücreti hesaplanması gerekmektedir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerle BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 27.06.2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.