11. Hukuk Dairesi 2018/5493 E. , 2019/6507 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Malatya 1. Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 18/09/2018 tarih ve 2018/153-2018/286 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davalı vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili; davalı tarafından yapılan taşıma işi ihalesinin müvekkili şirkette kaldığını, sözleşmenin imzalanmasını müteakip işe başlandığını, işin uzun süreli olması nedeniyle müvekkilinin davalıdan fiyat farkı talebinde bulunduğunu, davalının bu talebi reddettiğini, taraflar arasındaki sözleşme uyarınca fiyat farkının ödenmesinin gerektiğini ileri sürerek 12.500.- TL"nın faiziyle tahsilini talep ve dava etmiş; 05.03.2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile talebini 198.561,38 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili; 4735 sayılı Kamu İhale Sözleşmeleri Kanunu ile bu kanuna göre ihalesi yapılacak olan hizmet alımlarına ilişkin fiyat farkı hesabında uygulanacak esaslar uyarınca davacıya fiyat farkı ödenmesinin mümkün bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre; davacının sözleşmeye dayanarak fiyat farkı talep ettiği, dava dosyasındaki mevcut veriler dikkate alınarak yapılan hesaplamaya göre davacının davalıdan fiyat farkı olarak toplam KDV hariç 198,561,38 TL alacağının bulunduğu, ancak bozmadan sonra ıslah yapılmayacağına ilişkin Bozma ilamına uyulmakla ıslahla arttırılan kısmın yeniden incelenmeyeceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne, 12.500,00 TL’nin 08.02.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle tahsiline, davacının ıslah dilekçesiyle talep ettiği fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin bütün temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davalı vekilinin bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, davalı kurumdan harç alınmasına yer olmadığına, 21/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.