10. Hukuk Dairesi 2013/14721 E. , 2014/10147 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Aksaray İş Mahkemesi
Tarihi :26.03.2013
No :2012/134-2013/95
Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
Hükmün, davacı avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) 1995 – 27.11.2006 döneminde vergi, oda ve sicil memurluğu kayıtlarına dayalı olarak 1479 sayılı Kanuna tabi zorunlu sigortalılığı bulunan, 506 sayılı Kanun ve 5510 sayılı Kanunun 4. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi kapsamında tescili gerçekleştirilmemiş olan davacının istemi, 2004/Haziran - 16.11.2009 tarihleri arasında davalı işverene ait mobilya mağazasında hizmet akdine tabi satış görevlisi olarak geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen çalışma sürelerinin tespitine ilişkin olup yazılı herhangi belgenin bulunmadığı davanın mahkemece yapılan yargılamasında kanıtlanamadığı gerekçesiyle talep reddedilmiştir.
Davanın yasal dayanakları 506 sayılı Kanunun 79/10. ve 5510 sayılı Kanunun 86/9. maddeleri olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Diğer taraftan 29.12.2012 günü Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3. maddesinde, müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunacağı belirtilmiştir.
İnceleme konusu davada, davacının 27.11.2006 gününe kadar herhangi bir işverene hizmet akdi ile bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalıştığı belirgin bulunmakla anılan tarih öncesine ait istemin reddi yerinde ise de 27.11.2006 – 16.11.2009 dönemi yönünden elde edilen kanıtların karar vermeye elverişsiz olduğu açıktır. Bu bakımdan, aylık prim ve hizmet belgelerinde bildirimleri yapılıp dinlenmeyen sigortalıların bilgi ve görgülerine başvurulmalı, aynı çevrede faaliyet yürüten işverenler ve çalışanlar yöntemince saptanarak ifadeleri alınmalı, belirdiği takdirde tanık anlatımları arasındaki çelişkiler giderilmeli, özellikle günün belli saatlerinde kısmi zamanlı çalışma olgusunun gerçekleşip gerçekleşmediği ortaya konularak varlığı durumunda ay ve yıl üzerinden gerekli dönüştürme işlemi yapılmalı, toplanan tüm kanıtlar değerlendirildikten sonra elde edilecek sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, mahkemece eksik inceleme ve araştırma sonucu davanın tümden reddine karar verilmesi isabetsiz olduğu gibi, anılan Tarifedeki düzenlemeye aykırılık oluşturacak şekilde, kendileri yönünden davanın reddi sebebi ortak olan her bir davalı için ayrı avukatlık ücreti belirlenmesi de usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının isteği durumunda davacıya geri verilmesine, 08.05.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.