14. Hukuk Dairesi 2016/11326 E. , 2019/1005 K.
"İçtihat Metni" 14. Hukuk Dairesi
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 13.07.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın zamanaşımı nedeniyle reddine dair verilen 15.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacılar vekili, müvekkillerinin karı koca olup ... Mahallesinde kain 142 ada 33 parsel (eski 4808 parsel) sayılı taşınmazı 07.02.1997 tarihinde ... Belediyesinden pazarlık usulü ile satın aldıklarını ve satış bedelinin tamamını ödediklerini, ancak yurtdışında yaşamaları ve anılan belediyenin işlemleri hazır etmemesi nedeniyle tapuda devir işleminin gerçekleştirilemediğini, ... Belediyesinin kapatılarak tüm hak ve yetkilerinin ... Belediyesine devredilmesi üzerine davalı belediyeye başvurduklarını, davalı tarafından tapu müdürlüğüne yazılan 24.03.2015 tarihli yazı ile dava konusu taşınmazın müvekkilleri adına tescilinin yapılması istendiği halde daha sonra devir işleminden vazgeçildiğini ileri sürerek dava konusu taşınmazın tapu kaydının iptali ile müvekkilleri adına tescilini talep etmiştir.
Davalı vekili, belediyenin kayıtlarında davacı tarafça iddia edilen satışa ilişkin bir belgeye rastlanılmadığı, ayrıca tapulu taşınmazların haricen satışında tescil talebinin on yıllık zamanaşımı süresine tabi olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, TMK"nin 705. maddesinde mülkiyetin tescilden önce kazanılma hallerinin sınırlı olarak belirtildiği ve bunlar arasında pazarlık usulüyle satışın bulunmadığı, somut olayda ise 07.02.1997 tarihinde yapılan ihalenin 2886 sayılı Devlet İhale Kanununun 50. maddesinde belirtilen pazarlık usulüyle yapılmış olup tapuda devir işlemi yapılmadığından mülkiyetin davacı alıcıya geçmediği, taraflar arasındaki satış işleminin mülkiyetin devri için kişisel hak doğurmakta ise de bu hakkın on yıllık zamanaşımı süresine tabi olup dava tarihi itibariyle sürenin dolduğu gerekçesiyle davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir.
Somut olayda davacılar, davaya konu 142 ada 33 parsel sayılı taşınmazı 07.02.1997 tarihinde davalı belediyeden pazarlık usulü ile bedelini ödemek suretiyle satın aldıklarını ileri sürerek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalı ... vekili ise, belediye kayıtlarında iddia edilen satışa ilişkin herhangi bir belgeye rastlanılmadığını ve zamanaşımı süresinin geçtiğini belirterek davanın reddini savunmuş ise de davacı tarafın taşınmaz üzerinde zilyetlik iddiasının bulunması ve bedelini ödediğine ilişkin delillere dayanması karşısında dava konusu taşınmazın adına tescilini talep etme ümidini halen taşıdığı anlaşıldığından mahkemece, tarafların dayandığı tüm deliller toplanıp birlikte değerlendirilmek suretiyle işin esası incelendikten sonra oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, davalının zamanaşımı savunmasına değer verilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş; bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 07.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.