15. Hukuk Dairesi 2016/4011 E. , 2017/190 K.
"İçtihat Metni"
Yukarıda tarih ve numarası yazılı hükmün temyizen tetkiki temlik alan vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü:
- K A R A R -
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle açılmış, mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm temlik alan vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık eser sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Davacı yüklenici vekili, müvekkili ile davalı ve 3. şahısların katılımı ile 20.04.2008 ve 19.01.2009 tarihli sulh sözleşmeleri imzalandığını, ilk sözleşmenin konusunun " Hukuk Mahkemesi"nin 2005/871 E. sayılı dosyada kooperatif ile müteahhit şirket arasındaki gayrimenkul ile ilgili uyuşmazlığın halli ile dava konusu inşaatın hukuka uygun hale getirilmek suretiyle çözmek ve tüm bağımsız bölümleri hukuka uygun hale getirmek suretiyle hak sahiplerine teslim etmeyi sağlamak" şeklinde olduğunu, 19.01.2009 tarihli 2. sözleşmenin ise önceki sözleşmenin devamı ve eki niteliğinde olduğunu, sözleşmeler uyarınca üzerinde tedbir bulunan 61 adet bağımsız bölümden oluşan 65 müstakil bölümün kooperatif adına tapuya tescilinin sağlanacağının kararlaştırıldığını, buna karşılık kooperatifin, yapımı üstlenilen inşaatın hukuka ve mahkeme kararlarına uygun hale getirilmesi ve iskân işlemlerinin çözümü için gerekli proje değişikliği, binanın statik konumunun ve zemin etüdünün ve bu gibi işlemler için gerekli bilimsel incelemelesini yerine getireceğini üstlendiğini, giderlerin kooperatifçe karşılanacağının kararlaştırıldığını ve ayırca cezai şart öngörüldüğünü, kooperatifin edimini yerine getirmediğini ileri sürerek, fazla haklarının saklı kalmak kaydıyla 350.000,00 TL"nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Temlik alan vekili ise asli müdahillik ve yenileme isteminde bulunmuştur.
Davalı Kooperatif vekili davanın reddine karar verilmesini talep etmiş, ikinci sözleşmenin birinci sözleşmeyi sona erdiren ve ortadan kaldıran bir sözleşme olduğunu, müvekkilinin bu sözleşme koşullarına göre 60 adet bağımsız bölümü aldığını, davacı tarafın bugüne kadar iskân alınması yönünde talebinin olmadığını, inşaatta yasal olmayan bir durum
varsa bunun sorumlusunun davacı şirket olduğunu, ilk sözleşmede kararlaştırılan vergi ve borçlarını ödemeyi kabul etmiş olduklarını, ancak borçların ödenmesi için gerekli projelerin ortaya konulmadığını savunmuştur.
Mahkemece, dosyanın 25.02.2015 tarihli celsede işlemden kaldırıldığı, süresi içerisinde davacı tarafça yenilenmediği anlaşılmış olmakla davanın açılmamış sayılmasına, temlik alan vekilinin asli müdahillik ve yenileme taleplerinin reddine dair verilen hüküm temlik alan vekilince temyiz edilmiştir.
Dava, eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemiyle yüklenici vekilince açılmış, bilahare yüklenici şirket vekili 25.02.2015 tarihli celsede vekaletten çekildiğini bildirmiş, hazır bulunan davacı şirket yetkilisi çekilmeye bir diyeceği olmadığını, davayı takip etmediğini bildirmiş, mahkemece ticaret sicil memurluğundan şirketin yetkilisinin tespiti için müzekkere yazılmasına karar verilmiş, bir sonraki celsede temlik alan vekili verdiği dilekçe ile asli müdahillik talebinde bulunmasına rağmen mahkemece davacı şirket tarafından açılan davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği, temlik alan asli müdahillik ve yenileme kararının ise reddine karar verilmişse de, temlik alan vekili asli müdahil dilekçesi ekinde temliknameyi sunduğuna ve süresinde de yeni (3) ay içerisinde de gerekli harç ve giderleri yatırdığına göre temlik alan yönünden işin esasının incelenip hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde temlik alan vekilinin isteminin de reddine karar verilmesi doğru olmamış, kararın bozulması uygun bulunmuştur.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temlik alan vekili tarafından temyiz olunan kararın temlik alan yönünden BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin harcının istek halinde temyiz eden temlik alana geri verilmesine, karara karşı tebliğ tarihinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme isteminde bulunulabileceğine 17.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.