Abaküs Yazılım
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/5891
Karar No: 2017/7853
Karar Tarihi: 29.05.2017

Yargıtay 8. Hukuk Dairesi 2015/5891 Esas 2017/7853 Karar Sayılı İlamı

8. Hukuk Dairesi         2015/5891 E.  ,  2017/7853 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.

    KARAR

    Davacı vekili, 382, 404, 387, 417 parsel sayılı taşınmazların maliki...ş"ın 14/02/1991 tarihinde vefatı ile bu parsellerde davalıların murisi....nin hissesine isabet eden kısmın müvekkili ... tarafından 40 yılı aşkın süredir malik sıfatı ile zilyet ve tasarruf edildiğini belirterek TMK"nun 713/2 maddesi gereğince...ş adına mevcut kaydın iptali ile vekil adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir.
    Bir kısım davalılar vekili;davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece; davacının, dava konusu parsellerdeki kullanımının ortaklık adına değil de şahsi mülkiyeti adına olduğunu ispata yetecek soyut tanık beyanlarından başka resmi belge benzeri somut herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği tanık beyanlarının da davacının kullanımına bırakılan yerin parsellerin tamamı mı yoksa...ş hissesine düşen kısım ile birlikte davacı hissesine düşün kısım toplamından oluşan bölümün mü olduğu hususunu aydınlatmaktan uzak olduğu; davacının ise...ş hissesi ile birlikte kendisine düşen hisseyi kullanıp 20 yıllık nizasız fasılasız malik sıfatıyla kullanım iddiasını destekleyecek başka bir delili dosyaya sunmadığı, bu haliyle dava konusu iddianın subuta ermediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1) Dava konusu 387 parsel sayılı taşınmaz 31/03/1993 tarihinde kadastro yoluyla 15/768 pay ile bir kısım davalılar mirasbırakanı...ş adına tescil edilmiştir. TMK"nun 713/2. maddesinin 2.fıkrasında yer alan “…ölmüş…” sözcüğü, Anayasa Mahkemesinin 17.3.2011 gün ve 2009/58 Esas, 2011/52 Karar sayılı kararıyla iptal edilmiştir. Anayasa Mahkemesi"nin iptal tarihi itibariyle davacının 387 parsel sayılı taşınmaz yönünden kazanmaya yeterli 20 yıla ulaşan zilyetlik süresi oluşmadığından 387 parsel yönünden açılan davanın bu gerekçe ile reddine karar verilmesi gerekirken, farklı gerekçelerle reddine karar verilmesi doğru değil ise de; anılan parsele ilişkin ret kararı sonuç itibarı ile doğru olduğundan bu parsele ilişkin temyiz itirazları doğru görülmemiştir.
    2)Davacının dava konusu 382,404 ve 417 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
    Dava, TMK"nın 713/2. fıkrasında yer alan; “ … maliki 20 yıl önce ölmüş …” hukuki sebebine dayalı olarak TMK"nın 713/1-2. fıkraları gereğince açılan mülkiyetin aktarılmasına ilişkin tapu iptali ve tescil davasıdır.
    Kural olarak, tapulu bir taşınmazın veya tapuda kayıtlı bir payın kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün değildir. Ancak, kanunun açıkça izin verdiği ve düzenlediği ayrık durumlarda tapulu bir yerin veya tapuda kayıtlı bir payın koşulları oluştuğu takdirde kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yoluyla edinilmesi mümkün olabilir. Kanunun açıkça izin verdiği hallerden biri de TMK"nın 713/2. maddesindeki düzenlemelerdir. TMK"nın 713. maddesinin 1.fıkrasında; “tapu kütüğünde kayıtlı olmayan bir taşınmazı davasız ve aralıksız olarak 20 yıl süreyle ve malik sıfatıyla zilyetliğinde bulunduran kişi, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir ” denilmiştir.
    Aynı maddenin 2.fıkrasında ise; “aynı koşullar altında, maliki tapu kütüğünden anlaşılamayan veya 20 yıl önce ölmüş ya da hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimse adına kayıtlı bulunan taşınmazın tamamının veya bölünmesinde sakınca olmayan bir parçasının zilyedi de, o taşınmazın tamamı, bir parçası veya bir payı üzerindeki mülkiyet hakkının tapu kütüğüne tesciline karar verilmesini isteyebilir” amir hükmüne yer verilmiştir.
    Görüldüğü gibi TMK"nın 713.maddesinin 2.fıkrasına dayalı olarak açılan davaların başarıya ulaşması; bu fıkrada belirtilen koşullar yanında aynı zamanda 713/1. fıkrasındaki koşulların da gerçekleşmiş bulunmasına bağlıdır. Çünkü 2. fıkrada; “aynı koşullar altında…” denilmek suretiyle aynı maddenin 1. fıkrasına atıfta bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu nedenle 1. fıkradaki koşulların araştırılıp belirlenmesi zorunludur.
    TMK"nın 713/2 maddesindeki ölüm nedeni Anayasa Mahkemesi"nin 17.03.2011 tarih, 2009/58 Esas, 2011/52 sayılı Kararının 27.03.2011 tarihli Resmi Gazete"de yayınlanan ilamı ile iptal edilmişse de; Dairenin sapma göstermeyen uygulamalarında, Anayasa Mahkemesi"nce yürürlüğün durdurulmasına ilişkin kararın verildiği, 17.02.2011 tarihine kadar hak sahipleri yararına kazanma koşulları oluşmuş, yani malik 20 yıl önce ölmüş ve 20 yıllık kazanma süresi de dolmuş ise, bu tür hak sahiplerinin de dava açma yönünden kazanılmış haklarının olduğu kabul edilmektedir.
    Tüm dosya içeriği ve toplanan delillerden; dava konusu 382 parsel sayılı taşınmazın, 3/192 hissesinin davalılar murisi...ş adına 03/02/1972 tarihinde hükmen tescil ile; 16/192 hissesinin davacı adına 19/07/2001 tarihinde satış tarihi ile tescil edildiği, 404 parsel sayılı taşınmazın 3/192 hissesinin davalılar murisi...ş adına 25/09/1956 tarihli tapulama ile, 16/192 hissesinin davacı adına 19/07/2001 tarihinde satış suretiyle tescil edildiği, yine 417 parsel sayılı taşınmazın 3/192 hissesinin davalılar murisi...ş adına 25/09/1956 tarihli tapulama ile tescil edildiği ve kayıt maliki muris...ş"ın 14/02/1991 tarihinde öldüğü anlaşılmaktadır.
    Saptanan bu olgular karşısında somut olaya gelince; mahkemece, az yukarıda yazılı olduğu üzere davacının, dava konusu parsellerdeki kullanımının ortaklık adına değil de şahsi mülkiyeti adına olduğunu ispata yetecek soyut tanık beyanlarından başka resmi belge benzeri somut herhangi bir delili dosyaya ibraz etmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacının olağanüstü zamanaşımıyla kazanabilmesi için gerekli koşulların oluşup oluşmadığına ilişkin yapılan araştırma yeterli değildir. Şöyle ki; davacının dava konusu parseller üzerindeki eylemli olarak 20 yılı aşkın süreden beri malik sıfatı ile nizasız ve fazsılasız kullandığı yerlerin taşınmazların başında teknik bilirkişi aracılığı belirlenmesi, teknik fen bilirkişisi tarafından çizilecek kroki üzerinde bu yerlerin belirtilmesi, davacının dava konusu taşınmazlarda pay maliki olduğu da gözetilerek, kullandığı taşınmaz bölümünün kendi payına gelen karşılık gelen miktarı aşıp aşmadığı, eğer aşıyorsa bir kısım davalıların miras bırakanı olan pay maliki Nuri Karataş"ın payını da kapsayıp kapsamadığının sorulup belirlenmesi, davacının duraksamaya yer vermeyecek şekilde zilyetlik ve tasarrufu altında bulunduğu yerin belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ve incelemeyle karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile temyiz olunan kararın (2.) nolu bentte açıklanan nedenle 6100 sayılı HMK"nun Geçici 3. maddesi yollaması ile HUMK’nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA, davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının (1.) nolu bent uyarınca reddine,HUMK"nun 440/III-1, 2, 3 ve 4. bentleri gereğince ilama karşı karar düzeltme yolu kapalı bulunduğuna, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 29.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi