11. Hukuk Dairesi 2018/4903 E. , 2019/6639 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Gülnar Asliye Hukuk Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 30/05/2018 tarih ve 2017/24-2018/158 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesinin davacı vekili ile davalı ... vekili tarafından istenildiği ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacının Gülnar İlçesi Yassıçayır Mevkiinde bulunan 132 Ada 317, 318, 338 ve 339 parsel sayılı taşınmazlarda bulunan elma bahçesindeki ürünlerini 2725645, 2725709, 2725313, 2725799, 2725553, 2725748 numaralı poliçeler ile sigortaladığını, meydana gelen dolu hasarı ardından Gülnar Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/8 D. İş sayılı dosyasından yapılan tespit ile ürünlerde %75 oranında hasar meydana geldiğinin tespit edildiğini ileri sürerek şimdilik 10.000 TL"nin olay tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 04.02.2015 tarihli dilekçesi ile dava değerini 34.543,82 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, ihbar sonrası yapılan ekspertiz çalışmalarında olay sonrasında %25 oranında hasar tespit edilmişse de hasarın teminat kapsamında olmayan fizyolojik nedenlerden ve ilaçlama eksikliklerinden kaynaklanan yoğun kara leke hastalığından meydana geldiğinin anlaşıldığını, olay sonrasında 100 kg ağaç verimi olarak zeyil yapıldığını, sigortalıya 2.007,17 TL prim iadesi yapıldığını ve 4.200 TL hasar tazminatı ödendiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, pasif husumet ehliyeti yokluğu nedeniyle hakkındaki dava reddedilen sigorta şirketi yönünden bozma ilamında herhangi bir hususa değinilmediğinden bu davalı yönünden karar verilmesine yer olmadığı, poliçede "Dain ve Müterhin" olarak görünen 2148 sayılı Aydıncık Tarım Kredi Kooperatifinden alınan muvafakat belgesi ve davacı tarafından sunulan tarım kooperatifine borcu olmadığına dair belge ile davacının aktif taraf ehliyetinin bulunduğunun anlaşıldığı, bilirkişi heyet raporu ile toplam hasar tutarının 24.399,38 TL olduğunun tespit edildiği gerekçesiyle davalı ...Ş yönünden açılan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davalı ... yönünden açılan davanın kısmen kabulü ile 24.399,38 TL’nin davalı ..."den alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili ile davalı .... vekili temyiz etmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekili ile davalı .... vekilinin aşağıdaki bentler dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Dava, bitkisel ürün sigorta poliçesine dayalı tazminat istemine ilişkindir.
Davacı vekili, davacıya ait taşınmazlarda bulunan elma bahçesindeki ürünlerini 2725645, 2725709, 2725313, 2725799, 2725553, 2725748 numaralı poliçeler ile dolu hasarına karşı sigortaladığını, riziko nedeniyle meydana gelen hasar bedelinin davalı tarafından ödenmediğini ileri sürmüş, davalı vekili ise hasarın teminat kapsamında olmayan fizyolojik nedenlerden ve ilaçlama eksikliklerinden kaynaklanan yoğun kara leke hastalığından meydana geldiğini, olay sonrasında 100 kg ağaç verimi olarak zeyil yapıldığını, sigortalıya 2.007,17 TL prim iadesi ve 4.200 TL hasar tazminatı ödendiğini savunmuştur.
11.01.2018 tarihli bilirkişi raporunda 455 adet ağaçtaki toplam hasar bedelinin 24.399,35 TL olduğu, bu bedelden prim miktarının mahsubu ve kalan miktarın sigortalıya hasar olarak ödenmesi gerektiği belirtilmiştir.
Mahkemece 11.01.2018 tarihli rapor hükme esas alınmışsa da, davalı savunmasının üzerinde durularak, davacıya yapılan bir ödeme olup olmadığı, ödeme bulunması halinde ise bu tutarın tazminat tutarından indirilmesi gerekirken, bu konuda olumlu ya da olumsuz bir değerlendirmede bulunulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle de davalı yararına bozulması gerekmiştir.
3-Davacı vekilinin temyiz istemine gelince; davacı vekili dava dilekçesinde fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak 10.000 TL"nin olay tarihten itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiş, 04.02.2015 tarihli dilekçesi ile dava değerini 34.543,82 TL’ye yükseltmiştir.
Devlet Destekli Bitkisel Ürün Sigortası Genel Şartları’nın “Tazminatın Ödenmesi” başlığı altında yer alan B.7. maddesinde kesinleşmiş hasar miktarının en geç 30 gün içinde sigortalıya ödeneceği ve tazminatın her halükarda hasat tarihinden önce ödenmeyeceği düzenlenmiştir. (Dairemiz’in 11.10.2018 tarih 2016/12898-2018/6247 sayılı kararı)
YİBGK 24.05.2019 tarih 2017/8 -2019/3 sayılı kararında ise; "Bir miktar para alacağının faizi ile birlikte tahsiline karar verilmesinin talep edildiği kısmî davada, dava konusu miktarın kısmî ıslahla faiz talebi belirtilmeksizin arttırılması hâlinde, arttırılan miktar bakımından dava dilekçesindeki faiz talebine bağlı olarak faize hükmedilecektir" yönünde karar verilmiştir.
Bu itibarla, kabul şekline göre mahkemece, davacının faiz talebi yönünden olumlu olumsuz bir karar verilmemesi de doğru görülmemiştir.
4-Ayrıca, davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının bozma sebep ve şekline göre incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekili ile davalı .... vekillerinin sair temyiz itirazlarının reddine, (2 ve 3) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, hükmün davalı .... ve davacı yararına BOZULMASINA, (4) numaralı bentte açıklanan nedenlere, davacı vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz edenlere iadesine, 23/10/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.