8. Hukuk Dairesi 2017/3470 E. , 2017/7977 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : İtirazın Kaldırılması ve Tahliye
Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR
Davacı alacaklı 15.11.2013 başlangıç tarihli yazılı kira akdine dayanarak 12.09.2014 tarihinde haciz ve tahliye talepli olarak başlattığı icra takibi ile aylık 475,00 TL’den 2013 yılı Aralık ayından 2014 yılı Ağustos ayına kadarki 9 aylık kira alacağı 4.275,00 TL’nin faiziyle tahsilini talep etmiş, ödeme emri davalı borçluya 14.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Davalı borçlu 16.09.2014 tarihli itiraz dilekçesinde, ... ile kira sözleşmesi bulunmadığını, kendisi ile yapılmış bir sözleşmesi olmadığı gibi kendisini tanımadığını da, kontratta yer alan imzanın ...’a değil ... isimli şahsa ait olduğunu, kendisinin bu evi ... adli şahıstan kiraladığını, ...’ın vekili olduğunu söylemekte olduğunu, iki yıldan bu yana kira ödemelerini ... adli şahsa düzenli olarak elden ödediğini ileri sürerek borca ve faize itiraz etmiştir. Ödeme emrine davalı borçlu tarafından itiraz edilmesi üzerine, davacı alacaklı icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunmuştur.
Mahkemece, borçlunun takibe konu kira bedellerini ödediğine ilişkin herhangi bir belgeyi ve dekontu dosyaya sunmadığı gerekçesiyle davalının itirazının kaldırılmasına, İİK’nun 269/a maddesi gereğince borçlu itiraz etmez ve ihtar müddeti içinde kira borcunu ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden 6 ay içinde alacaklının icra mahkemesine başvurması gerektiği, ancak somut olayda davacının ihtar müddetinin bitim tarihinden itibaren 6 aylık süreyi geçirdiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle davacının tahliye talebinin reddine karar verilmiş, karar davacı vekili ve davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kira alacağının tahsili için başlatılan takibe itirazın kaldırılması ve tahliye istemlerine ilişkindir.
1-Dosya kapsamına, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerekçelere göre temyiz eden davalı kiracının temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı vekilinin temyiz itirazlarına gelince;
Alacaklı kiralayan, borçlunun itirazı üzerine, yasal 30 günlük ödeme süresi geçtikten sonra borçlunun itiraz dilekçesinin kendisine tebliğinden itibaren hak düşürücü süre olan 6 ay içerisinde icra mahkemesine başvurarak itirazın kaldırılması ve tahliye isteminde bulunabilir. Altı aylık hak düşürücü süre itiraz varsa borçlunun itiraz dilekçesinin alacaklıya tebliğinden itibaren itiraz yoksa 30 günlük ödeme süresinin sona ermesinden itibaren başlar. İtirazın bulunması halinde, itirazın kaldırılması istenmeden tahliye istenemez.
Olayımıza gelince; tahliye ihtarlı ödeme emri borçluya 14.09.2014 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalının 16.09.2014 tarihinde takibe itiraz ettiği ve takibin durduğu, ancak itirazın alacaklı vekiline tebliğ edildiğine dair bilgi ve belge bulunmadığı anlaşılmaktadır. Borca itiraz henüz kendisine tebliğ edilmeyen alacaklı yönünden itirazın kaldırılmasını istemek için yasada öngörülen 6 aylık süre başlamayacağından, alacaklının 09.11.2015 tarihinde itirazın kaldırılması ve tahliye istemi ile icra mahkemesi"ne yaptığı başvurusunun yasal sürede olduğunun kabulü gerekir. Bu nedenle mahkemece, işin esası incelenerek, sonucu dairesinde bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile tahliye isteminin süreden reddine karar verilmesi doğru değildir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 nolu bentte yazılı nedenle davacı vekilinin tahliyeye ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428 ve İİK.nın 366.maddesi uyarınca kararın alacağa hasren BOZULMASINA, taraflarca İİK"nun 366/3. maddesi gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 10 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine ve peşin harcın istek halinde geri verilmesine 30.05.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.