6. Ceza Dairesi 2017/1531 E. , 2018/6794 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hüküm sanıklar ..., ... ve ... tarafından duruşmalı olarak da temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Sanıklar ..., ... ve ... yönünden hükmedilen cezaların sürelerine göre, sanık ... yönünden yasal süresinden sonra ileri sürülmediği ve hükmedilen cezanın süresine göre de duruşmalı incelenmesi olanaklı bulunmadığı için adları geçen sanıklar savunmanlarının duruşmalı inceleme istemlerinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK’un 318 ve 421. maddeleri uyarınca REDDİNE,
Hüküm kısmında “2- Sanık ... hakkında” hüküm kurulacağı belirtildikten sonra “Sanık ..."in iddianamede birinci olay olarak belirtilen katılan ..."ya karşı birden fazla kişi ile nitelikli yağma suçu subut bulduğundan eylemine uyan TCK"nin 149/1-c maddesi uyarınca suçun işlenmesindeki özellikler sanığın kasdı, ortaya çıkan zarar ve tehlikenin ağırlığı dikkate alınarak takdiren 10 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına,” denilmek suretiyle “Sanık ...” yerine “Sanık ..."in” adının yazılması yerinde düzeltilmesi mümkün maddi hata kabul edilmiş;
Oluş ve dosya kapsamına göre, sanıklar ..., ... ve ..."nın katılan ..."ya yönelik eylemi konutta; sanıklar ..., ... ve ..." nin mağdurlar ... ve ..."a
yönelik eylemi iş yerinde işlediğinin anlaşılması karşısında, anılan sanıklar hakkında 5237 sayılı TCK’nin 149/1.maddesinin (d) bendi ile uygulama yapılması gerektiğinin
gözetilmemesi; temyizin konusu olmayan sanık ... ... alacağını bahane ederek mağdurlar ... ve ..."dan 2.000 TL"si kendilerine ait olduğunu belirtip zorla 6.000 TL para tahsil eden sanıklar ... ve ... hakkında yağma suçunun tamamlandığı düşünülmeden kalkışma aşamasında kaldığından bahisle yazılı şekilde uygulamaya yer verilerek eksik ceza tayini karşı temyiz olmadığından anılan hususlar bozma nedeni yapılmamıştır.
Dosya içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan hukuken geçerli ve elverişli kanıtlara, uyulan bozmaya, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre; suçun sanıklar tarafından işlendiğini kabulde ve nitelendirmede usul ve yasaya aykırılık bulunmadığından, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
24/11/2015 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 gün, 2014/140-2015/85 Esas ve Karar sayılı kısmi iptal kararı gözetilerek; TCK"nin 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakların sanığın, mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ... ve sanıklar ..., ... ..., ..., ..., ..., ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle isteme aykırı olarak BOZULMASINA, bozma nedeni yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi yollamasıyla 1412 sayılı CMUK"un 322. maddesinin verdiği yetkiye dayanılarak, hüküm fıkrasından “TCK"nin 53. maddenin uygulanmasına” ilişkin bölümler çıkarılarak yerine, "Sanığın, kasten işlemiş olduğu suç için hapis cezasıyla mahkumiyetinin yasal sonucu olarak, TCK"nin 53/1. maddesinin uygulanması yönünden, (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme, seçilme ve diğer siyasi hakları kullanmaktan yoksun bırakılmasına; aynı Kanunun 53/2. maddesinin uygulanması açısından, 53/1. maddesinin (a, c, d ve e) bentleri ile (b) bendinde yazılı seçme ve diğer siyasi hakları ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca, (c) bendinde yazılı kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkilerini mahkum olduğu hapis cezasından koşullu salıverilinceye kadar kullanamamasına" cümlesinin yazılması suretiyle, eleştiri dışında diğer yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 13.11.2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.